Amerikan İstihbaratının Kaşıkçı Raporu Muhammed bin Selman’ı Sorumlu Tutuyor
ABD eski Başkanı Donald Trump’ın kamuoyuna açıklanmasına izin vermediği ancak Amerikan istihbaratının daha önce Muhammed bin Selman’ın sorumlu olduğunu basına sızdırdığı raporun sonuçları kamuoyuna açıklandı. Trump döneminde adeta altın çağını yaşayan ancak Joe Biden’ın görevi devralmasından sonra yeniden şekillenmeye başlayan ABD-Suudi ilişkilerini zora sokan raporun açıklanmasına rağmen Muhammed bin Selman’a doğrudan yaptırım uygulanmaması tartışma yarattı. Başkan Biden’ın Suudi Arabistan’a silah satışlarını iptal etmesi ve Krallığa yönelik olarak insan hakları ihlalleri konusunda eleştirilerde bulunması iki ülke ilişkilerinin nasıl şekilleneceği konusunda ipuçları sunuyordu. Son olarak ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi’nin (ODNI), Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili hazırladığı raporu açıklayacağını duyurmasıyla birlikte ikili ilişkiler daha gergin bir hal almıştı. Trump yönetimi, Kaşıkçı cinayeti raporunun yayınlanması yönündeki talepleri reddetmiş, Suudilerle işbirliğinin geliştirilmesi üzerinde durmuştu. Raporun yayınlanacak olması, Biden’ın Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden düzenleme ve Suudilere karşı eski Başkan Donald Trump’tan daha katı tutum alma politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Ancak Biden’ın Suudileri tamamen yabancılaştıracak bir sertlik politikasından da kaçındığı göze çarpıyor.
Bir yandan raporun açıklanması beklenirken diğer yandan iki ülke arasında diplomatik temaslar da hız kazandı. Başkan Joe Biden ve Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, iki lider başta Yemen’deki savaşı bitirmek için gösterilen diplomatik çabalar olmak üzere bölgesel güvenlik konularını ele aldı ve ABD’nin Suudi Arabistan’ın kendisini İran bağlantılı grupların saldırılarına karşı savunmasına destek olma konusundaki taahhüdünü yinelediği kaydedildi. Başkan Joe Biden Suudi Arabistan Kralı Selman’a “ikili ilişkileri mümkün olduğunca güçlü ve şeffaf hale getirmek üzere çalışacağını” söyledi. Açıklamada Biden’ın ABD’nin evrensel insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne verdiği önemin altını çizdiği belirtildi.
Biden ve Salman görüşmesi öncesinde, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan El Suud telefonda görüştü. Görüşmeye ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, iki bakanın “Suudi Arabistan’ın hukuk ve yargı reformu dahil olmak üzere insan haklarında ilerleme sağlamasının önemini ve Suudi Arabistan’ın savunmasının güçlendirilmesine yönelik ortak çabaları görüştükleri” belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın görüşmede “Yemen’deki savaşın sonlandırılması konusunda ABD-Suudi işbirliğine, iki taraf arasında bölgesel güvenlik konusunda koordinasyona, terörle mücadele ve ekonomik kalkınmaya yönelik taahhüdünü yinelediği” kaydedildi.
Beyaz Saray’dan yapılan daha önceki açıklamalarda, Biden yönetiminin Suudi Arabistan’la ilişkileri yeniden dengeleyeceğini, ilişkilerin Trump yönetimi öncesindeki geleneksel çizgisine çekileceğine işaret edilmişti. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki “Başkanın ve yönetimin niyeti Suudi Arabistan’la ilişkileri yeniden dengelemek ve mevkidaşların birbirleriyle muhatap olmasını sağlamak. Prens Salman, Savunma Bakanı’yla iletişime geçti. Uygun iletişim kanalı bu şekildeydi. Başkan Biden, Kral’la uygun zamanda görüşecek” yanıtını vererek Başkan Biden’ın Suudi Arabistan’ın fiili lideri olan Prens Salman’ı mevkidaşı veya muhatabı olarak kabul etmeyeceğini belirtmiş oldu. Eski Başkan Donald Trump, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz yerine, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin arkasında olduğundan şüphelenilen Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la yakın ilişkiler kurmuştu.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (ODNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuoyuna açıklamadığı “Kaşıkçı cinayetinde Suudi hükümetinin rolü istihbarat değerlendirme raporunu” yayımladı. Farklı istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens Selman olduğu belirtildi. Özetlenmiş olarak sunulan raporda, “Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, Türkiye’nin İstanbul kentinde yakalanması ya da öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı sonucuna ulaştık” ifadesi kullanıldı. Raporda, “Bu sonuca, Prens Selman’ın, ülkede karar alma mekanizmalarını kontrol ettiği, cinayette Prens’in önemli bir danışmanının ve güvenlik ekibinin yer aldığı, Prens’in Kaşıkçı da dahil yurt dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içerikli adımlar attığı gerçeklerini baz alarak ulaştık” bilgisi verildi.
Suudi Arabistan hükümetinin Cemal Kaşıkçı cinayetindeki rolünün değerlendirildiği bu raporda Muhammed Bin Salman’ın Kaşıkçı cinayetini onayladığı belirtildi. İstihbarat raporunda ulaşılan sonucun dayanakları şu şekilde özetleniyor:
- Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman genel olarak ülkedeki karar alma sürecinde hakimiyeti var. Kaşıkçı’yı öldürme emrini yerine getirmeyen isimlerin kovulma ihtimali vardı.
- Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman’ın üst düzey bir danışmanı ve yakın korumaları cinayete doğrudan iştirak etti. Muhammed Bin Salman’ın onayı olmadan karar almayan Saud el Kahtani’nin cinayet işleyen ekibe katıldı. Cinayete katılan ekipte ayrıca Muhammed bin Salman’ın yakın koruma ekibinden yedi kişi yer aldı.
- Veliaht Prens Muhammed Bin Salman, Cemal Kaşıkçı da dahil olmak üzere yurtdışında yaşayan muhalifleri susturmak için şiddet içeren adımlar atıyor. Kaşıkçı, Suudi Arabistan Krallığı tarafından bir tehdit unsuru olarak görülüyordu.
Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin istihbarat raporu cinayetin detayları hakkında daha önceden bilinmeyen bulgular sunmuyor. Cumhuriyetçi Senatör Ron Wyden, Biden yönetiminin istihbarat raporunu yayınlamasından ötürü tebrik ederken cinayetle ilgili daha çok istihbaratın kamuya açılması gerektiğini ifade etti. Raporda yeni detaylar olmasa da ABD yönetiminin en üst düzey istihbarat kurumu, ilk defa Muhammed Bin Salman’ın cinayetten sorumlu olduğunu vurgulayan bir açıklama yapmış oldu. Raporun yayınlanmasından kısa bir süre sonra ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ‘Kaşıkçı Yasağını’ duyurdu. Bu yasağa göre cinayete karışmış 76 Suudi Arabistan vatandaşına vize kısıtlaması getirildi. ABD Hazine Bakanlığı, Muhammed bin Salman’ın yakın koruma ekibine (Rapid Intervention Force) yaptırım uygulama kararı aldı. Koruma ekibi ve bazı şahıslar, bakanlığın yaptırım listesine (SDN) eklendi. Biden yönetimi istihbarat raporunu kamuya açma ve Suudi yetkililere yaptırım uygulama kararı alsa da yönetim, Muhammed Bin Salman’ı cezalandıracak herhangi bir adım atmadı. Raporun halka açık hale getirilmesi için çaba gösteren birçok Kongre üyesi ve insan hakları örgütleri, Muhammed Bin Salman aleyhinde başka adımların atılması çağrısında bulunuyor.