Anayasa Mahkemesi’nden Tartışmalı Kararlar
Anayasa Mahkemesi 1 Temmuz itibariyle Ekim ayına kadar tatil edilecek. Mahkeme, tatil öncesinde son haftalarda bekleyen kritik davalarda peş peşe önemli kararlar aldı. Mahkemenin bu hafta verdiği kararlar arasında Biden yönetiminin dezenformasyonla mücadele kapsamında attığı adımlar, kürtaj hakları, bireysel silahlanma ve seçim bölgeleri ile ilgili davalar yer alıyor. Mahkemenin, Cuma günü itibariyle karar vermesi gereken eski başkanların dokunulmazlığı ve sosyal medya şirketlerinin hakları ile ilgili iki dava kaldı. Cumhuriyetçi başkanlar tarafından atanan hakimlerin 6’ya 3 oranda üstün olduğu Anayasa Mahkemesi’nde verilen bazı kararların siyasi boyutu, mahkemeyi siyasi tartışmaların merkezine çekmeye devam ediyor.
Mahkeme, bu dönem boyunca birçok farklı davada önemli kararlar verdi. Bu kararlar arasında en dikkat çekeni, Anayasa Mahkemesi’nin Colorado eyaletinde eski başkan Donald Trump’ın 6 Ocak Kongre Baskını’na destek verdiği gerekçesiyle 2024 başkanlık seçimlerinde oy pusulasında yer almamasına yönelik kararı oldu. Anayasa Mahkemesi, bu kararı oy birliği ile engelleyerek Trump’ın tüm eyaletlerde seçime katılmasının önünü açtı. 2024 seçimleri ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi, bu hafta South Carolina eyaletinde uygulanan seçim bölgelerini gösteren seçim haritasının kullanılmaya devam etmesine karar verdi. Kullanılan seçim bölgesi sisteminin ırkçı bir geçmişi olduğu iddiasıyla açılan dava, mahkeme tarafından olumsuz sonuçlandı. 6’ya karşı 3 oy ile kabul edilen karar sonucu, Cumhuriyetçilerin South Carolina’da daha da güçlü konuma geldiği düşünülüyor.
Anayasa Mahkemesi, son yıllarda çetrefilli kürtaj tartışmalarının da merkezinde yer alıyor. Bu yıl, Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde kürtaj haplarının satışı ve dağıtımı konusu vardı. Yüksek Mahkeme, oy birliği ile yaygın olarak kullanılan bir kürtaj hapının dağıtılmasına ilişkin FDA yönergelerini onayladı. Geçtiğimiz yıllarda, Anayasa Mahkemesi, kürtaj hakkını federal bir hak olarak öngören Roe v. Wade kararını iptal ederek tartışmalı bir karara imza atmıştı. Perşembe günü açıklanan bir başka kararda, Anayasa Mahkemesi Idaho eyaletinde kadınların sağlıklarının risk altında olduğu durumlarda kürtaj yaptırmalarına yönelik davada karar vermeyeceğini belirterek davayı alt mahkemeye gönderdi. Bu süre zarfı içerisinde eyaletteki kadınların sağlıkları risk altında olduğunda kürtaj yaptırmalarının önünün geçici olarak açılacağı ifade edildi. Idaho, Roe v. Wade kararının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından kürtajı yasaklayan eyaletler arasında yer alıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin kürtaj konusunda böyle bir karar vermesi, kürtajı yasaklayan eyaletlerin daha sert adımlar atmasına olanak sağladığı iddiasıyla eleştirilere neden oldu.
Anayasa Mahkemesi’nin bu hafta verdiği kararlar arasında, Başkan Biden yönetimine yönelik yapılan bir itirazın reddi de yer aldı. Biden yönetiminin dezenformasyonla mücadele kapsamında sosyal medya yöneticileriyle kurduğu temasa itiraz eden Cumhuriyetçiler, olayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı. Çarşamba günü kararını açıklayan Anayasa Mahkemesi, Biden yönetiminin sosyal medyadaki dezenformasyon içeren bilgilerin kaldırılmasını talep etmesine onay verdi. Bu karar, Biden yönetiminin dezenformasyonla mücadele çabalarını destekler nitelikte kritik bir karar oldu. Anayasa Mahkemesi, Perşembe günü açıkladığı kararda ise, Biden yönetiminin Batı yakasındaki eyaletlerde faaliyet gösteren ve kirli hava üreten fabrikaları “iyi komşu” planı kapsamında kısıtlama girişimini iptal etti. Biden yönetiminin çevreyi koruma amacıyla uygulamaya koyduğu bu plan, Anayasa Mahkemesi tarafından geçersiz kılınarak yürürlükten kaldırıldı. Bu karar, Biden yönetiminin çevre politikalarını zayıflatabilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Anayasa Mahkemesi, Cuma günü 6 Ocak Kongre Binası Baskını ile ilgili beklenen kritik bir karara imza attı. 6 Ocak 2021’de Kongre Binası’nı basan kalabalık arasında yer almayan ancak baskına destek verdiğini açıklayan bir polis memurunun itirazını kabul eden mahkeme, savcılığın görev yetkisini aştığına karar verdi. Bu kararla birlikte, Kongre Baskını davasında birçok sanığa yönelik suçlamaların alt mahkemeler tarafından reddedilebileceği belirtildi. Eski Başkan Donald Trump da Kongre Baskını davasının sanıkları arasında yer alıyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, şu ana kadar Kongre Baskınına katılmak ve destek vermek suçlamalarıyla 1430 kişi hakkında mahkeme süreci devam ediyor. Anayasa Mahkemesi’nin son kararı ile birlikte baskına katılmayan ancak haklarında suçlamalar bulunan 350 kişinin bu karardan etkilenmesi bekleniyor.
Anayasa Mahkemesi, Pazartesi günü nihai kararını açıklayacağı iki önemli davayı bekliyor. Bu davalardan ilki, eski Başkan Trump’ın dokunulmazlığıyla ilgili olup, Trump’ın 2020 başkanlık seçimlerine hile karıştırdığı suçlamasıyla yargılanmaktan muaf olup olmayacağını belirleyecek. Bu karar, Trump’ın siyasi geleceği açısından büyük bir öneme sahip. Diğer dava ise Florida ve Texas eyaletlerinde büyük sosyal medya şirketlerinin kullanıcıların paylaşımlarını ifade ettikleri görüşe dayanarak kaldırmalarını yasaklayıp yasaklayamayacaklarıyla ilgili. Bu dava, sosyal medya şirketlerinin kullanıcı paylaşımlarını kaldırma yetkisi ve ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi tartışıyor. Yasayı destekleyenler, dezenformasyon ve komplo teorileri yayan hesapların kapatılmasını savunurken, eleştirenler ise sosyal medya şirketlerinin ifade özgürlüğüne müdahale etmemesi gerektiğini düşünüyor. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar, sosyal medya platformlarının gelecekteki politikalarını ve kullanıcı haklarını önemli ölçüde etkileyebilir.
Anayasa Mahkemesi’nin son dönemde aldığı kararlar, Amerikan demokrasisinin temel dayanaklarından biri olan yargı bağımsızlığına yönelik endişeleri artırmış durumda. Mahkeme, siyaseti doğrudan ilgilendiren birçok konuda karar vermek zorunda kalırken, yargı makamlarına yönelik siyasallaşma eleştirileri de yoğunlaştı. 2024 başkanlık seçimlerinde Trump’ın yeniden aday olması ve hakkında devam eden davaların kamuoyunu meşgul etmesi, bu tartışmaları daha da derinleştirdi. Trump, New York’ta devam eden sus payı davasında suçlu bulunduktan sonra yargının siyasallaştığını belirterek tepkisini dile getirmişti.
Cumhuriyetçi başkanlar tarafından atanan hakimlerin çoğunlukta olduğu Anayasa Mahkemesi’nde, siyaseti ilgilendiren davalarda verilen kararlar Demokratlar tarafından yoğun eleştirilere maruz kalmıştı. Geçtiğimiz haftalarda Anayasa Mahkemesi Baş Hakimi Samuel Alito’nun, Trump destekçisi protestocuların sembolü haline gelen ters ABD bayrağı astığının ortaya çıkması, yargının tarafsızlığı tartışmalarını alevlendirdi. Mahkemenin tatile girmeden önce kürtaj hakları verdiği 6 Ocak Kongre Baskını ve başkanın dokunulmazlığı ile ilgili vereceği kararlar, yaklaşan seçim atmosferinde gerilimi daha da artırabilir.