Arktik ABD-Rusya İlişkilerinde Yeni Gerginlik Alanı mı?
Dışişleri Bakanı Blinken, Arktik Konseyi Bakanlar Toplantısına katılmak için İzlanda’nın başkenti Reykjavik’e gitti. Arktik ile sınırı olan ülkeler ve yerel halklar arasındaki ilişkileri dengelemek amacıyla 25 yıl önce kurulan Arktik Konseyi, ABD, Rusya, Kanada, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç’in dahil olduğu 8 ülkeden oluşuyor. Bölgedeki zengin maden yataklarını ele geçirme isteği ve buzulların erimeye başlamasıyla deniz yollarının taşımaya daha elverişli hale gelmesi ABD, Çin ve Rusya gibi ülkelerin Kuzey Kutbu çevresindeki bölgede faaliyetlerini arttırmada rekabet içine girmesini de beraberinde getirdi. Konsey üyeleri Paris iklim anlaşması şartlarına göre hareket edilmesini ve jeostratejik hesaplar yerine iklim değişikliğiyle mücadeleye öncelik verilmesini istiyor. Konsey’in toplantının sonunda gelecek on yıl için ortak bir bildiri ve strateji planı yayınladı.
Dışişleri Bakanı Blinken ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Arktik Konseyi toplantısı amacıyla bulundukları İzlanda’da bir araya geldi. Blinken-Lavrov buluşması ABD Başkanı Joe Biden’ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana iki ülke arasında doğrudan yapılan en üst düzey görüşme oldu. Dışişleri bakanlarının görüşmesi aynı zamanda önümüzdeki ay ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in yapacakları görüşmeye de hazırlık olarak nitelendiriliyor. Görüşme öncesi ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Bu görüşme Moskova’yla daha istikrarlı ve öngörülebilir bir ilişki tesis edip- edemeyeceğimiz konusunda bir test imkanı sunacaktır” denilmişti. Blinken, “Görüşümüz Rusya ve ABD liderleri iş birliği içinde çalışabilirlerse dünya daha güvenli bir yer haline gelebilir, ama eğer Rusya bize, ortaklarımıza, müttefiklerimize karşı saldırgan bir biçimde hareket ederse buna karşılık veririz” ifadeleri kullanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı görüşmeyle ilgili olarak Blinken’in Rus mevkidaşına, Washington’un çekilme açıklamasına karşın Ukrayna sınırında yoğun biçimde konuşlandırılan Rus birliklerinden dolayı “derin endişe” duyduğunu ifade ettiğini açıkladı. Bakanlık Blinken’in ayrıca ABD’nin Rus muhalif Aleksey Navalni’nin sağlık durumundan ve muhalif örgütlere yönelik “baskılardan” dolayı huzursuz olduğunu aktardı. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov da gazetecilere yaptığı açıklamada görüşmenin “yapıcı” olduğunu belirterek “Moskova-Washington ilişkilerindeki sağlıksız durumun üstesinden gelinmesine olan ihtiyaç konusunda bir anlaşma var” ifadelerini kullandı.
Blinken, toplantı öncesi yaptığı açıklamada Rusya’nın bölgedeki faaliyetleri konusunda eleştirmiş ve uluslararası kamuoyunu kutup bölgesinin askeri bölge haline getirilmemesi konusunda uyarıda bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanın, Rusya’yı yabancı gemilerden kutup bölgesinde geçiş izni talep etmekle ve bölgedeki gemileri tehdit etmekle suçlamıştı. Blinken, İzlanda Dışişleri Bakanı’yla ortak basın toplantısında da konuya ilişkin olarak Rusya’nın Kuzey Denizi’nde uluslararası hukuka aykırı deniz hakları iddialarında bulunduğunu söyledi. Sergey Lavrov, toplantı öncesinde yaptığı bir açıklamada “bu çok uzun zamandır herkesçe malum ki burası bir alanımız bizim toprağımız. Kuzey Kutup bölgesindeki kıyılarımızın güvenliği bizim sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullanmıştı.
Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin, son yıllarda Rusya’nın Arktik bölgesini stratejik bir öncelik haline getirdi. Kremlin yönetimi buzkırıcı gemilerin sayısını artırma, askeri yapılanma ve maden çıkarma yatırımları emri vererek Arktik Konseyi üyeleriyle gerginliği artıran adımlar atmış durumda. Kuzey Kutbundaki buzulların erimeye başlamasıyla Rusya, denizaşırı pazarlara ihraç ettiği petrol ve gazın önemli bir bölümünü Kuzey Deniz Yolu üzerinden yapmayı planlayarak Süveyş Kanalına alternatif bir rota yaratmaya çalışıyor. Kremlin, deniz ulaşımına elverişli hale gelen yeni rota ile Doğu Asya’yı Avrupa’ya bağlayan rekabetçi ve küresel bir güzergah elde etmeyi umuyor. Başkan Putin, 2018 yılında Kuzey Buz Denizi’nden taşınan senelik ortalama 30 milyon ton olan kargo hacminin 2024’e kadar 80 milyon tona çıkarılması yönünde talimat vermişti. Moskova yönetimi, gemilerin Asya limanlarına olan yolculuğunu Süveyş Kanalı güzergahına kıyasla 15 gün kısaltmasına olanak tanıyan rotayı geliştirmek için önemli yatırımlar yapmış durumda. Moskova ayrıca bölgedeki askeri varlığını da güçlendirdi. Sovyet döneminin sonundan beri terk edilmiş olan birkaç üs ve hava alanını yeniden açıldı ve modernize edildi. Bu üslere son teknoloji S-400 hava savunma sistemlerini konuşlandırdı.
Kuzey Kutup bölgesi hem daha kısa deniz ticareti yollarıyla hem de varlığı bilinen maden ve hidrokarbon enerji kaynaklarıyla ABD, Çin ve Rusya gibi küresel güçlerin yeni rekabet alanına dönüşmüş durumda. Özellikle ABD ve Çin nadir elementlere, hidrokarbon rezervlerine ve zengin doğal kaynaklara sahip Grönland üzerinde etki artırma yarışı içerisindeler. Araştırmalarına göre Grönland’ın petrol rezervleri Suudi Arabistan’ın rezervlerinin yarısına yakın. Bölge doğal gaz kaynakları açısından da oldukça zengin. Ancak iki ülkenin de adaya olan ilgisinin doğal kaynaklardan ziyade bölgenin artan jeostratejik önemiyle alakalı olduğu belirtiliyor.
Dışişleri Bakanı Blinken İzlanda ziyareti öncesi uğradığı Danimarka’da ABD’nin Grönland’ı satın almayı planlamadığını açıkladı. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland’ı satın almak istediklerini söylemişti. Bu durum Danimarka ile gerginliğe yol açsa da ciddi bir soruna dönüşmemişti. ABD Kuzey Kutbu bölgesinde yer alan Grönland adasını Rusya ve Çin’e karşı stratejik bir alan olarak görüyor. Adada ABD’ye ait Thule Hava Üssü bulunuyor. ABD ve Danimarka arasında yıllar önce imzalanmış savunma anlaşması ABD ordusuna geniş yetkiler tanıyor. Nükleer füzeler ile stratejik bombardıman uçaklarına ev sahipliği yapan hava üssü, ABD Uzay Komutanlığı ve Kuzey Amerika Hava Sahası Savunma Komutanlığı tarafından kullanılıyor.
Çin ise 2016 yılında Grönland’da terkedilmiş bir deniz üssünü satın almak istedi ancak teklif Danimarka tarafından reddedildi. Aynı yıl Grönland yöneticileri Çin’e giderek adada uluslararası havalimanı inşası için görüşmeler yaptı. Çin 2018 yılında bölgedeki deniz yollarında etkinliğini arttırmak için ¨Kutup İpek Yolu¨ stratejisini açıklamıştı. Çin aynı zamanda Rusya ile özellikle Arktik bölgesindeki enerji sektöründe geliştirdiği işbirliği ile etkinliğini arttırmaya ve bir Arktik aktörü olmaya çalışıyor. ABD rekabet içinde bulunduğu Çin’in genel olarak Arktik, özelde de Grönland dahilinde geliştirdiği ilişkilerden hiç memnun değil. Çin’in adaya olan ilgisi Pentagon’u alarma geçirmişti. Çin’in bu bölgede hava sahası elde etmesine fırsat tanımak istemeyen Washington yönetimi Kopenhag’la anlaşarak Çin’i engellemişti.