Biden 2023 NATO Liderler Zirvesi’ne Katıldı
Başkan Biden Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen 2023 NATO Liderler Zirvesi’ne katıldı. Soğuk Savaş’tan bu yana en gergin ve öngörülemez güvenlik ortamıyla karşı karşıya olan Kuzey Atlantik İttifakı, Vilnius’ta son yılların en kritik zirvelerinden birini gerçekleştirdi. 2023 NATO Zirvesi’ne katılan 31 üye ülkenin liderleri Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik tehdit ve meydan okumalar karşısında stratejik düzeyde görüş alışverişinde bulundu. Türkiye’nin onay vermesiyle İsveç’in ittifaka katılım yolunda önünün açılması, NATO-Ukrayna ilişkilerinin geleceği ve Rusya’nın saldırganlığına karşı alınacak tedbirler gündemin öne çıkan konuları oldu. Finlandiya’nın üye olarak ilk kez katıldığı zirvenin sonunda 90 maddelik ortak bir sonuç bildirgesi yayınlandı.
Türkiye’nin zirvenin hemen öncesinde İsveç’in üyeliği konusunda yeşil ışık yaktığını açıklaması çok önemli bir gelişme olarak gündemi belirlerken zirvenin de olumlu bir havada başlamasına katkı sağladı. Düzenlediği basın toplantısında kararı açıklayan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğini meclise taşımayı kabul ettiğini duyurdu. Karar öncesinde Erdoǧan, İsveç Başbakanı Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg 10 Temmuz’da Vilnius’ta bir araya gelerek son bir görüşme yapmışlardı. Türkiye ve İsveç, Madrid Zirvesi’nden bu yana, Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını ele almak üzere yakın işbirliği içinde çalışıyordu. Bu sürecin bir gereği olarak ve Üçlü Muhtıra’da yer alan şartların karşılanması adına, İsveç anayasasında bazı değişiklikler yaparak PKK’ya karşı terörle mücadele işbirliğini önemli ölçüde genişletti ve Türkiye’ye silah ihracatını yeniden başlattı.
İsveç, son toplantıda YPG/PYD ve FETÖ örgütlerine destek vermeyeceğini bir kez daha yineledi ve terörizmin tüm şekil ve tezahürlerine karşı sürdürdüğü mücadelenin temeli olarak bir yol haritası sunacağını açıkladı. Görüşme sonunda İsveç ve Türkiye terörle mücadelede işbirliğinin İsveç’in NATO üyeliğinden sonra da devam edecek uzun vadeli bir çaba olduğu konusunda mutabık kaldıklarını belirtti. Stoltenberg de anlaşmanın bir parçası olarak Türkiye ile İsveç arasında ikili güvenlik mekanizması kurulacağını, NATO’da yeni bir Terörle Mücadele Özel Koordinatörlüğü birimi oluşturulacağını ve Türkiye’nin AB sürecinin İsveç tarafından destekleneceğini kaydetti. Türkiye, bu çerçevede Avrupa-Atlantik bölgesinin caydırıcılığı ve savunmasına ilişkin zorunlulukları da göz önünde bulundurarak, İsveç’in Katılım Protokolü’nü TBMM’ye iletecek ve onaylanmasını sağlamak üzere Meclis ile yakın işbirliği içinde çalışacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Biden zirve kapsamında yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantı 1 saat 15 dakika sürdü. Görüşmede ikili ilişkiler ve güvenlik alanındaki iş birliği imkânları ele alındı. Görevine yeniden seçilmesinden dolayı tebrik mesajı gönderdiği için Biden’e teşekkür eden Erdoğan, iki ülke arasında bir süredir bakanlar ve heyetler düzeyinde devam eden “Stratejik Mekanizma” görüşmelerinde sıranın devlet başkanları düzeyinde istişarelere geldiğini kaydederek, “Bugün NATO marjında bu görüşmeyi bunun ilk adımı olarak görüyorum. Bundan önceki buluşmalarımız adeta ısınma turları gibiydi ama şimdi yeni bir süreci başlatıyoruz” ifadelerini kullandı. ABD’deki seçim sürecine değinen Erdoğan, kendisinin önünde 5 yıllık bir süreç olduğunu vurgulayarak Biden’a seçimlerde başarı diledi.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Başkan Biden, İsveç Başbakanı Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün onaylanmak üzere parlamentoya gönderilmesi konusunda vardıkları anlaşma dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etti. İkili işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik çabaları ele alan Cumhurbaşkanları, stratejik mekanizma görüşmelerinin son turunu memnuniyetle karşılayarak savunma ve ekonomik öncelikler konusunda görüş alışverişinde bulundular. Ayrıca Ukrayna’ya yönelik daimi destekleri ve Ege’de istikrarın korunmasının önemi de dahil olmak üzere ortak ilgi alanlarına giren bölgesel konuları da ele aldılar” ifadeleri kullanıldı.
Zirvede ele alınan en önemli konulardan biri de Ukrayna’nın NATO üyeliği meselesi oldu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski üyelik sürecinin net bir şekilde belirlenmesi, sıkı güvenlik garantileri ve daha fazla silah gönderilmesi talepleriyle zirveye katılmıştı. Ancak zirvede yapılan görüşmelerde Ukrayna’nın ittifaka kabulü için bir zaman çizelgesi üzerinde anlaşmaya varılamadı. Genel Sekreter Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO üyeliği için henüz vaktin gelmediğini belirterek, “müttefiklerin savaş devam ederken Ukrayna’nın birliğe tam üye olmasını uygun bulmadıklarını” söyledi.
Stoltenberg, Ukrayna’nın NATO standartlarına gelmesi için birkaç yıllık bir program oluşturulduğunu kaydederken üyelik noktasında ucu açık bir süreçten söz etmesi, savaş biter bitmez üyeliğe alınmaları gerektiğini savunan Zelenski’nin tepkisini çekti. Twitter hesabından NATO üyelerini eleştiren Zelenski, “Görünüşe göre Ukrayna’yı ne NATO’ya davet etmeye ne de İttifak’a üye yapmaya hazır değiller” ifadelerini kullandı. NATO yetkilileri Ukrayna’nın üyelik rotasının çizildiğini ve katılım sürecinin de ciddi oranda kısaltıldığını savunurken, “belirsizlik zayıflıktır” diyen Zelenski ise Rusya ile olası müzakerelerinde NATO’nun pazarlık unsuru yapılması ihtimalinden endişe duyuyor.
Zirvede Ukrayna’nın NATO üyeliği için net bir yol haritası belirlenmese de G-7 ülkeleri ortak bir deklarasyon yayınlayarak Ukrayna’ya “uzun vadeli askeri destek“ sağlama sözü verdi. Ukrayna’ya yeni bir güvenlik çerçevesi sunan G-7 ülkeleri, Rusya’ya karşı verdiği mücadelesinde desteğe devam etme, kendini savunabilecek bir ordu kurmasını sağlama, istihbarat paylaşımında bulunma, Rusya’nın tekrar saldırması halinde acil adımlar atma ve Moskova’yı komşusuna yönelik gelecekteki saldırılarından caydırmaya yardımcı olma taahhüdünde bulundu.
Ukrayna’nın kısa süre içinde NATO üyesi olmasına sıcak bakmayan liderler arasında Biden da bulunuyor. NATO’nun Ukrayna’yı üyeliğe kabul edebilmesi için Rusya ile savaşın sona ermesi gerektiğini söyleyen Biden, Ukrayna’nın doğru yönde ilerlediğini ve birliğe tam üyeliğin de ileride gerçekleşeceğini savunuyor. Savaşın başından beri Ukrayna’ya büyük askeri ve mali yardımda bulunan Biden, bir yandan Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kendini savunmasını sağlamaya çalışırken diğer yandan Rusya’nın savaşı tırmandırmasına engel olacak bir denge politikası güdüyor. Zirve sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Biden, “Zelenski’nin şu anda anladığı bir şey varsa o da zirvede verilen taahhütler yerine getirildiği sürece NATO’da olup olmamasının bir önemi olmadığıdır” ifadelerini kullanarak Ukrayna liderinin endişelerinin giderildiğini söyledi.
Biden’ın zirve performansını değerlendiren Amerikan medyası, Başkan’ın NATO zirvesinden neredeyse istediği her şeyi almayı başardığını savunuyor. CNN’in haberinde, zirveye bir yandan varoluş mücadelesi veren Ukrayna’ya desteğin devam ettirilmesini sağlama diğer yandan nükleer bir güç olan Rusya ile bir savaşın patlak vermesini önleme hedefiyle katılan Biden’ın, G7 ülkelerinin Ukrayna’ya güvenlik desteği vermesini sağlayarak yaratıcı bir çözüm bulduğu belirtiliyor. Bu plan hayata geçirildiği takdirde, Ukrayna’nın resmi olarak NATO’ya dahil olmasa da Avrupa için doğuda öncü kuvvet haline gelebileceği öngörülüyor. Uzun vadeli savunma alımlarının sağlayacağı imkanların Batı’daki savunma sanayiinin genişlemesini de tetikleyebileceği ve Ukrayna’ya yeterli mühimmat sağlama konusundaki krizi hafifleteceği düşünülüyor.