Biden: “Afganistan’dan Çekilme Kararımdan Pişman Değilim”
Başkan Biden, Taliban güçlerinin Afganistan’da birçok şehrin kontrolünü ele geçirmesine ve sivil kayıpların hızla artmasına rağmen ülkeden çekilme kararından pişman olmadığını ifade etti. Biden, Afganistan’dan çekilme kararını savunarak Taliban’a karşı Kabil hükümetinin ve Afgan liderlerin mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Taliban’ın Afganistan’daki hızlı ilerleyişi devam ederken gelişmeleri yakından izleyen Washington yönetiminin Afganistan planını revize etmeyi düşünmediği ve geri çekilme planına sadık kalacağı belirtiliyordu ancak Taliban’ın Gazne’den sonra Herat’ı da alarak başkent Kabil’e iyice yaklaşması sonrası Beyaz Saray’dan Afganistan’dan çekilmeyi güvenli bir biçimde gerçekleştirmeyi sağlamak için 3,000 asker gönderileceği açıklaması geldi.
Beyaz Saray’da basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Başkan Biden Afganistan’da son günlerde birçok şehrin Taliban’ın kontrolüne geçmesi üzerine geri çekilme planında herhangi bir değişiklik olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, 20 yılda 1 trilyon dolar üzerinde para harcadıklarını, 300 binden fazla Afgan kuvvetini modern ekipmanlarla donattıklarını ve eğittiklerini hatırlatarak Afgan birliklerinin Taliban’dan sayıca daha üstün olduğunu ve ülkeleri için mücadele etmeleri gerektiğini belirtti. Afgan liderlerin kendi ulusları için savaşmak amacıyla bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Biden, “Yakın hava desteği sağlanması, kendi hava kuvvetlerinin faal durumda tutulması, maaşların ödenmesi ve ekipman ikmali yapılması yönünde verdikleri sözleri tutacaklarını” söyleyen Biden bu desteğin karşılığında Afgan kuvvetlerinin savaşmaya istekli olmaları gerektiğini ifade etti. Afganistan’daki siyasi bölünmüşlüğe tepki gösteren Biden, “Kendileri için savaşmalılar, ulusları için savaşmalılar” değerlendirmesinde bulundu. Afgan liderlerin siyasi olarak bir araya gelmeleri gerektiğinin farkına varmaya başladıklarını düşündüğünü belirten Biden, “Taahhüdümüzü tutacağız ama kararımdan pişman değilim” ifadelerini kullandı.
Taliban güçlerinin hızlı ilerlemesini sürdürerek başkent Kabil’in yaklaşık 150 kilometre güneybatısındaki stratejik açıdan önemli Gazne kentinden sonra, ülkenin en büyük 3. kenti Herat’ı da ele geçirmesinin ardından, Washington yönetimi, ABD’nin Kabil Büyükelçiliği personelinin ve daha önce Amerika’yla çalışmış olan bazı Afganların tahliyesi için ülkeye yaklaşık 3,000 asker göndereceğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price gazetecilere verdiği demeçte, büyükelçiliğin Afganistan’daki mevcudiyetinin güvenlik durumu nedeniyle azaltıldığını ve sadece bulunması zaruri kişilerin kalacağını söyledi. Kabil’deki büyükelçiliğin mevcut konumunda açık kalacağını söyleyen Price, “Bu terk etmek değil. Bu bir tahliye değil. Bu toptan çekilme değil. Bu, sivil ayak izimizin boyutunun azaltılması” ifadelerini kullandı.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de Kabil Büyükelçiliği’ndeki Amerikalı personelin tahliyesi için Afganistan’a 3,000 asker gönderileceğini ve bu birliklerin sadece tahliye görevini icra edeceklerini bildirdi. Kirby, Kabil’de halen 650 civarında ABD askeri bulunduğunu, söz konusu 3,000 askerlik takviyenin, tamamen tahliye amacıyla ülkeye gittiğini vurguladı. Afganistan’a sevk edilecek askerlerin, halihazırda ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) bölgesinde bulunduklarını ve 24 ila 48 saat arasında Hamid Karzai Havalimanı’nda olacaklarını belirten Kirby, söz konusu görevin hiçbir şekilde bir çatışma görevi olmadığını ifade etti. Kirby, havalimanında halen sınırlı sayıda Amerikan askerinin görev yaptığını ve tahliye işleminin güvenli bir şekilde gerçekleşebilmesi için tüm tedbirlerin alındığını sözlerine ekledi.
Amerikan askerlerinin geri çekilmesinden sonra Afgan güvenlik güçlerinin Taliban’a karşı neden başarısız olduğunu değerlendiren NY Times yazısına göre firarlar, düşük istihdam oranları, düşük moral ve liderliğin yanı sıra komutanlar tarafından maaş ve malzeme hırsızlığı nedeniyle ordu ve polis birimlerinin içi boşaltılmış durumda. Ayrıca bu birimlerin çatışmalarda verdiği zayiat oldukça yüksek oranda ki ABD’li askeri yetkililer bu durumun sürdürülebilir olmadığını düşünüyor. Ülkenin hem kuzey hem de güneydeki 34 vilayetin merkezlerinin çoğu Taliban’ın kuşatması altında. Güvenlik güçlerinin karşı saldırılarında çok az sayıda üs ve bölge geri alınabildi. Taliban saldırılarına yanıt olarak eski Afgan savaş ağaları kendilerine bağlı özel milis güçlerini harekete geçirirken, diğer bir kısım Afgan da çoğu silahlı ve hükümet tarafından finanse edilen gönüllü milislere katıldı. Bu durum, rakip milis güçlerin binlerce sivili öldürdüğü ve Kabil’in bazı semtlerini harabeye çevirdiği 1990’lara dönüş korkusunu yeniden akıllara getirdi. Güvenlik güçleri ayrıca ana yollardaki birçok kontrol noktasını terk ederek, Taliban’ın bu yollara barikat kurmasına, kamyonculara ve sürücülere geçiş ücreti ve vergi uygulamasına neden oldu. Geçen haftalarda Biden yönetimine sunulan gizli bir istihbarat raporu, Afganistan’ın uluslararası güçlerin ayrılmasından iki ila üç yıl içinde büyük ölçüde Taliban kontrolüne girebileceği değerlendirmesinde bulunuyordu.