Biden: “Nihai Cevap İki Devletli Çözüm”
Başkan Biden, basın mensuplarına yaptığı bir konuşmada İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ne kadar süreceğini bilmediğini belirterek Filistin meselesinde nihai cevabın iki devletli çözüm olduğunu kaydetti. Uluslararası tepkilere ve ateşkes çağrılara kayıtsız kalmakta zorlanan Biden, Amerikan kamuoyundan gelen baskıların artması ile söyleminde ton değişikliğine gitmeye başladı. Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya Gazze’nin işgal edilmesinin büyük hata olacağını net bir şekilde ifade ettiğini ve iki devletli çözüm olmadan İsrail-Hamas arasındaki çatışmasının bitmeyeceğini düşündüğünü söyledi. İsrail’e Gazze’deki savaşı durdurması gerektiğini ne zaman söyleyeceği konusunda kesin bir fikri olmadığını belirten Biden, savaşın “Hamas’ın etkisiz hale getirilmesinden sonra” sona ereceğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken Perşembe günü İsrail’i Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik yerleşimci şiddetini durdurmak için “acil” önlem almaya çağırdı. Blinken bu çağrıyı Netanyahu’nun savaş kabinesinde yer alan muhalefet lideri Benny Gantz ile yaptığı bir telefon görüşmesinde dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Miller, Blinken’ın “artan yerleşimci aşırılıkçı şiddetiyle yüzleşmek de dahil olmak üzere Batı Şeria’daki gerilimi azaltmaya yönelik olumlu adımlara acil ihtiyaç duyulduğunu vurguladığını” söyledi. Miller, savaş cephesinde Blinken’ın Gantz ile “Gazze’ye kritik insani yardımların geçişini arttırma ve hızlandırma çabalarını ele aldıklarını” ifade etti. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OHCA) göre İsrail-Hamas savaşının başlamasından bu yana İsrailli yerleşimcilerin şiddet eylemleri önemli ölçüde artmış durumda.
Gazze’deki en büyük hastane kompleksi olan Şifa Hastanesi’ne operasyon düzenleyen İsrail askerleri, hastane odalarında ve bodrum katında arama yaptı. Askerlerin Hamas savaşçıları ve silah araması yaptığı operasyon, hastanenin içinde mahsur kalan binlerce sivilin durumuyla ilgili uluslararası kaygıların artmasına yol açtı. İsrail, hastanenin altındaki tünellerde Hamas militanları olduğunu ve örgütün hastaları canlı kalkan olarak kullandığını iddia ediyor. Hamas ise bu iddiayı reddediyor. İsrailli askeri bir yetkili, İsrail kuvvetlerinin hastanede “silah ve diğer terör altyapıları” bulduğunu söyledi ve Hamas’ın Şifa Hastanesi’ni karargâhı olarak kullandığına ilişkin somut kanıt gördüklerini ileri sürdü. Hamas ise bunları “İsrail’in Gazze’deki sağlık sektörünü yok etmeyi hedefleyen suçunu haklı çıkarmak için ürettiği yalanların ve ucuz propagandanın devamı” olarak niteledi. Hastanelere saldırarak savaş suçu işleyen ve insan hakları ihlallerine devam eden İsrail, Hamas’ın hastaneyi üs olarak kullandığına dair iddialarını kanıtlamaya çalışarak suçlamalardan ve baskılardan kurtulmak istiyor. Amerikan istihbaratının hastanenin olduğu bölgede Hamas tarafından kullanılan tüneller olduğu görüşünde olduğu da Amerikan medyasında yer almıştı.
BM Güvenlik Konseyi, Hamas’ın elindeki tüm rehinelerin derhal serbest bırakılması ve sivillerin hayatının korunması için Gazze’de acil ve genişletilmiş insani yardım koridorları açılması çağrısında bulunan bir kararı kabul etti. Çarşamba günü yapılan BM Güvenlik Konseyi toplantısında, Malta’nın savaşa acil ve genişletilmiş insani ara verilmesiyle ilgili hazırladığı karar tasarısı oylamaya sunuldu. Hiçbir ülkenin veto etmediği karar tasarısına 12 ‘evet’ ve 3 ‘çekimser’ oy çoğunluğuyla kabul edilmiş oldu. Konsey’in daimî üyeleri Rusya, İngiltere ve ABD tasarıya ‘çekimser’ yönde oy kullanan ülkeler oldular. 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırıların ardından, İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanı sonrasında defalarca toplanan Güvenlik Konseyi’nde şimdiye kadar uzlaşı sağlanamamıştı. Ateşkes, insani ara ve insani yardım sağlanması için koridor açılması amacıyla 4 ayrı tasarı oylanmış ancak tasarıların tamamı daimî üyeler Rusya, Çin ve ABD vetosuna takılmıştı.
İsrail’in haftalardır bombaladığı Gazze’de insani durum, Avrupa’da da tepki çekmeye devam ediyor. Gazze’deki tüm hastanelerin çalışamaz duruma gelmesi ve ağır sivil kayıpların yaşanması AB içinde yoğun tartışmalara yol açarken AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, savaş sonrasında Gazze için bir çözüm planı hazırladıklarını belirterek, bu hafta İsrail, Filistin Yönetimi ve Arap ülkelerini kapsayan bir Ortadoğu gezisine çıkacağını açıkladı. Gazze Şeridi’nin topraklarını daraltma veya bazı kısımlarını işgal etme girişimlerinin AB açısından kabul edilemez olduğunu vurgulayan Borrell, “Gazzelilerin yerleşim bölgesinin dışına yerleştirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu onların haklarını ihlal ediyor ve bölgenin istikrarına tehdit oluşturuyor” şeklinde konuştu. Uluslararası toplumun çatışmaya kalıcı bir çözüm bulma konusunda “siyasi ve ahlaki açıdan” başarısız olduğunu belirten Borrell, artık iki devletli çözüm çabalarını artırmanın zamanının geldiğini kaydetti.
İsrail’in soykırım raddesine gelen saldırılarına gelen tepkiler artarak devam ediyor. Kamuoyu araştırmaları Amerikan kamuoyunun İsrail’e verdiği desteğin azaldığını ve bir an önce saldırıların durdurulmasını istediğini gösteriyor. Son Reuters/Ipsos anketi, Amerikalıların İsrail’e verdiği desteğinin düştüğünü ve çoğunluğun çatışmaların durması için İsrail’in ateşkes çağrısı yapılması gerektiğini düşündüğünü gösterdi. Ankete katılanların yüzde 32’si, Amerika’nın çatışmalarda nasıl bir rol oynaması gerektiği sorusuna, “Amerika İsrail’i desteklemeli” yanıtını verdi. 12-13 Ekim’de yapılan ankette aynı soruya Amerika’nın İsrail’i desteklemesi gerektiği şeklinde yanıt verenlerin oranı yüzde 41 idi. “Amerika tarafsız arabulucu olmalı” şeklinde düşünen Amerikalıların oranı ise Ekim ayında yüzde 27 iken bu ayki ankette yüzde 39’a yükseldi. Katılımcıların yüzde 4’ü Amerika’nın Filistinlileri desteklemesi gerektiğini belirtirken yüzde 15’i Amerika’nın meseleye taraf olmaması gerektiği yönünde görüş bildirdi.
Son ankete katılanların yüzde 68’i, “İsrail ateşkes yapmalı ve müzakere etmeye çalışmalı” şeklindeki ifadeye katıldıklarını gösterdi. Anket sorularını yanıtlayan Demokrat Partililerin yüzde 75’i ile Cumhuriyetçilerin yüzde 50’si, ateşkes fikrine destek veriyor. Bu durum, İsrail’i ateşkese zorlaması yönünde Filistinliler dahil Arap liderlerin yaptığı çağrıları yanıtsız bırakan Demokrat Partili Başkan Biden’ın tutumuyla örtüşmüyor. Anketin İsrail açısından kaygı verici bir sonucu da İsrail’e yapılan silah yardımıyla ilgili. Katılımcıların yüzde 43’ü İsrail’e silah yardımı yapılmasına karşı çıkarken yüzde 31’i, silah yardımını desteklediğini bildirdi. Cumhuriyetçi Parti destekçisi katılımcılar İsrail’e silah desteği yapılması fikrini daha çok benimserken Demokrat Partili katılımcıların yaklaşık yarısı, bu fikre karşı çıkıyor.
Amerika’da savaş karşıtı gösteri ve eylemlerin sayısı da giderek artıyor. Son olarak Uluslararası Af Örgütü ve sivil toplum kuruluşu Avaaz birlikte düzenledikleri eylemde Biden’a “derhal ateşkes çağrısı yapması, İsrail hükümetinden Gazze’ye engelsiz insani yardıma izin vermesini talep etmesi, rehinelerin serbest bırakılmasını desteklemesi, Filistinli tutuklu yöneticilerin serbest bırakılmasını desteklemesi ve İsrail hükümetine tüm silahların satışını veya transferini derhal durdurması” çağrısında bulundu.