• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Biden “Soykırım” İfadesini Kullanacak mı?

SETA Foundation Posted On April 24, 2021
0
17 Views


Amerikan medyasının Beyaz Saray’da görevli bazı yetkililere dayandırdığı habere göre, ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımaya hazırlanıyor. ABD başkanları geleneksel olarak her yıl Ermeniler tarafından “Soykırımı Anma Günü” olarak kabul edilen 24 Nisan tarihinde ‘büyük felaket’ ifadesi içeren bir açıklama yayınlayarak taziyede bulunuyor. Washington Post, Wall Street Journal ve Reuters gibi gazetelere konuşan yönetime yakın kaynaklar, Biden’ın “soykırım” iddialarını tanıyacağını belirtti. Yetkililer bunun henüz kesinlik kazanmadığını ve nihai bir kararın verilmediğini söylerken Biden’ın daha önceki başkanlar gibi sembolik bir açıklamada bulunmayı tercih edebileceğini de ifade edildi. Bununla birlikte 23 Nisan’da gerçekleşen Biden-Erdoğan telefon görüşmesi sonrasında yapılan açıklamalarda bu konuya herhangi bir referans verilmedi. Başkan Biden’ın bu ifadeyi kullanılmasının Türkiye-ABD ilişkilerinde ciddi sorunlar doğurabileceği öngörülüyor.

Bugüne kadar hiçbir ABD başkanı 24 Nisan açıklamasında “soykırım” ifadesini kullanmış değil. ABD başkanları genelde 1915 olayları için “Büyük Felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesini kullanmayı tercih ediyordu. Eski başkanlardan sadece Ronald Reagan Yahudi soykırımıyla ilgili bir konuşmasında “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanmıştı. Güçlü bir Ermeni diasporası bulunan Amerika’da, eski Başkan Barrack Obama dahil birçok başkan adayı seçim kampanyası sürecinde “1915 olaylarını soykırım olarak tanıyacağı” vaadinde bulunsa da başkan seçildikten sonra bu ifadeyi kullanmaktan kaçınıyordu. Eğer Joe Biden açıklamasında “soykırım” kelimesine yer verirse, 24 Nisan anma günü bağlamında bu ifadeyi kullanan ilk ABD başkanı olacak.

Başkan Biden’ın yıllardır Ermeni tezlerini savunduğu biliniyor. Biden, 1973’te Delaware Senatörü seçildiği dönemden beri “Ermeni soykırımının tanınması” çağrısı yapmasıyla tanınıyor. Biden seçim kampanyasında da bu yönde vaatlerde bulunmuştu. Başkan yardımcısı Kamala Harris’in de benzer yönde açıklamaları var. İki lider de Amerika’daki Ermeni dernekleriyle iyi ilişkiler içerisinde. Diğer yandan 24 Nisan öncesi, Başkan Biden’a “soykırımı” tanıması yönünde baskılar da artıyor. ABD Kongresi’nde iki partiden çok sayıda temsilci Başkan Biden’a mektup yazarak, 24 Nisan’da yapacağı açıklamada 1915 olaylarını “Ermeni soykırımı” olarak resmen tanıması yönünde çağrıda bulundu.

Mektupta, “dünya 24 Nisan’da Ermeni soykırımı’nın, 1915’ten 1923’e kadar Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1,5 milyon Ermeni’nin sistematik olarak öldürülmesinin ve birçoğunun da yerlerinden edilmesinin 106’ıncı yıldönümünü anacak. Yıllar boyunca dünya liderleri, 20’inci yüzyılın bu ilk soykırımını tanırken, ABD Başkanları sessiz kalmayı sürdürdü. Gururlu Ermeni-Amerikan toplumu ve doğruluk ve adaleti destekleyen herkesle birlikte sizi 24 Nisan açıklamasında Ermeni Soykırımı’nı açıkça ve doğrudan tanımaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi. Mektup gönderen siyasilerin çoğu “soykırım” söylemini araçsallaştırarak seçim bölgelerinde yaşayan Ermenilerden oy devşirmeyi umuyor.

ABD başkanları 24 Nisan açıklamalarında her ne kadar Ermeni tezlerini savunarak karşı tarafa “toplu katliam” veya “20. Yüzyılın en büyük mezalimi” gibi çok sert suçlamalarda bulunsalar da “soykırım” tabirini kullanmadıkları müddetçe “soykırım” tezini savunan Ermeni grupları memnun edemiyor. Ermeni diasporasının tehcir olaylarını “soykırım” olarak kabul ettirmek için yoğun çaba göstermelerinin altında yatan temel nedenlerden birisi geçmişte yaşanan ortak acıları birleştirici bir unsur olarak kullanarak azınlık olarak yaşadıkları ülkelerde asimile olmama ve milli kimlik ve aidiyetlerini koruyabilmektir. Diğer yandan yıllardır süren bu çaba adeta bir sektör haline gelmiş durumda ve çok sayıda lobicilik faaliyeti bu çerçevede yapılmakta, birçok araştırmacı ve sanatçı bu alanda çalışmaktadır. 

Post Views: 17



  • Recent

    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025
    • Turkish-American Relations in the Middle East under...
      April 4, 2025
    • Fidan’s Visit to Washington and Türkiye’s Strategic...
      March 29, 2025
    • The Limits of Trump’s Diplomacy
      March 22, 2025
    • Recession Fears Rattle U.S. Stock Market
      March 12, 2025
    • Kadir Ustun joined The Communications Directorate's...
      December 14, 2024
    • Kılıç Kanat joined The Communications Directorate's...
      December 13, 2024

  • Washington Gündemi

    • Amerikan Ekonomisi Yılın İlk Çeyreğinde Küçüldü 
      May 2, 2025
    • Ulusal Güvenlik Danışmanı Görevden Alındı
      May 2, 2025
    • Dış Politikada İlk 100 Gün
      May 2, 2025
    • Nadir Elementler Anlaşması İmzalandı
      May 2, 2025
    • Pentagon’da İkinci Signal Skandalı 
      April 25, 2025
    • Trump’ın Yeni Hedefi Fed
      April 25, 2025
    • Trump, Kırım’ın Resmi Olarak Rusya’ya Bırakılmasını...
      April 25, 2025
    • Trump’tan Geri Adım
      April 25, 2025
    • Hatalı Sınır Dışı Kararına Tepkiler Büyüyor
      April 18, 2025
    • Trump’tan Üniversitelere Baskı 
      April 18, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search