Biden Ukrayna’nın Savunmasını Güçlendirmeye Çalışıyor
Ocak ayında görevden ayrılmaya hazırlanan Başkan Biden, Donald Trump’ın başkanlığı devralmasından önce Ukrayna’nın savunmasını güçlendirmek için son bir çabayla askeri yardımları artırmaya çalışıyor. Ukrayna’ya 725 milyon dolarlık yeni bir güvenlik yardım paketi açıklayan yönetim, bir yandan da Kiev için Kongre’den yeni yardım paketleri çıkarmak için girişimde bulunuyor. ABD’nin silah stoklarını yenilemek için Kongre’den 24 milyar dolar daha istediği belirtilen Biden’ın elinde halihazırda 20 Ocak’a kadar harcama sözü verdiği yaklaşık 7,1 milyar dolarlık fon bulunuyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Biden’ın Ukrayna’ya yıl sonuna kadar 24 milyar dolarlık ek yardım yapılması talebini reddederek Kiev’e yapılacak yardımlara Ocak ayında göreve başlayacak olan seçilmiş Başkan Trump’ın karar vereceğini söyledi. Johnson, hükümeti finanse etmeye yönelik bir karar tasarısına Ukrayna’ya yardım konusunu ekleyip eklemeyeceği yönündeki bir soruya cevaben, “Bunu yapmayı planlamıyorum” dedi. Trump’ın seçim zaferinin Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın dinamiğini değiştirdiğini belirten Johnson, Kiev’e yönelik herhangi bir ek ABD yardımına bir sonraki yönetim döneminde karar verilmesi gerektiğini söyledi.
Beyaz Saray’ın Kongre’den talep ettiği 24 milyar dolarla Ukrayna’ya 2026 yılına kadar ek yardım sağlanması planlanıyordu. Plan hakkında konuşan ABD’li yetkililer, Biden’ın Kongre’den talep ettiği desteğin Amerikan silah stoklarını yenilemek için 16 milyar dolar ve Kiev’in uzun vadeli savunma ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanan Ukrayna Güvenlik Yardım Girişimi kapsamında silah üretmek için de 8 milyar dolar içereceğini belirtiyor. Bu fonun sadece Ukrayna’nın egemenlik mücadelesini desteklemek ve Rus askeri yeteneklerini azaltmakla kalmadığını vurgulayan yetkililer, aynı zamanda ABD’nin silah sistemlerini modernize ederek ve savunma sanayine doğrudan yatırım yaparak Amerikan ordusunun hazır olma durumunu güçlendireceğini kaydediyor.
Biden yönetimi, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı devam eden savunma mücadelesine destek amacıyla 725 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım paketi duyurdu. Dışişleri Bakanı Blinken, bu paketin Ukrayna’nın kendini savunma kapasitesini artırmayı hedeflediğini belirtti. Son yardımla birlikte ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımın toplam hacminin 62 milyar doları aştığı, bu rakamın yaklaşık 61,4 milyar dolarının Rusya’nın Ukrayna işgalini başlatmasından sonra tahsis edildiği kaydedildi.
Yardım paketinde anti-personel mayınlar, HIMARS roket sistemleri için mühimmat, Stinger füzeleri, anti-zırh silahları ve topçu mühimmatı bulunuyor. Geçtiğimiz ay ABD, Ukrayna’ya ilk mayın sevkiyatını gerçekleştirmiş ve bu adım insan hakları örgütleri tarafından eleştirilmişti. Ancak ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Rus kuvvetlerinin piyade birlikleriyle ilerlemesi nedeniyle bu tür savunma önlemlerinin gerekli olduğunu savundu.
Yönetimin Rusya ile savaşta Ukrayna’ya yardım etmek için harcama sözü verdiği yaklaşık 7 milyar doları kullanmak için iki aydan az zamanı kaldı. Fon, Savunma Bakanlığı’nın silah göndermek için kendi stoklarından yararlanmasına izin veriyor, ancak stoklardaki silahların azalması son aylarda Kiev’e yardımları sınırlıyor. Bazı ABD’li yetkililer, Pentagon’un 7 milyar doların tamamını kullanmasının pek olası olmadığını belirtiyor.
Biden yönetimi geçen yıl Kongre’nin Ukrayna’ya sağlanacak ek yardım fonuna onay vermesi için yoğun çaba sarf etmişti. Bu yıl ise tam tersi şekilde kaynak sağlanmasına rağmen silah temininde zorluk çekiliyor. ABD’nin kendi silah envanterini yenileme kabiliyetinin sınırlarına dayanması, Biden yönetiminin Ukrayna’ya gönderebileceği silah ve mühimmat yardımını sınırlıyor. ABD, savaşın başlamasından bu yana 155 mm top mermileri gibi kritik mühimmat üretme kapasitesini artırmaya başlamıştı ancak üretimdeki artış henüz yeterli seviyelere gelebilmiş değil.
Yetkililer ABD’nin önemli askeri malzemelerin üretimini artırmak için çalışmalar yürüttüğünü belirtiyor. Özellikle 155 mm’lik mühimmat ve Patriot füze sistemleri gibi kritik ürünlerin üretiminin artırılmasının hedeflendiği kaydediliyor. Savaş öncesinde ABD, aylık yaklaşık 15,000 adet 155 mm top mermisi üretirken, yeni fabrikalar ve üretim hatlarının açılmasıyla bu rakamın aylık 40,000’e çıkarıldığına dikkat çekiliyor. Ancak Pentagon’un hedefi olan aylık 100,000 mermiye ulaşmanın bir yıldan fazla süreceği tahmin ediliyor. Genel silah üretimi arttırma sürecinin programa uygun ilerlediği ancak sürecin yeni tesisler ve genişletilmiş fabrikalar gerektirdiği için yıllar alacağı kaydediliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa ve ABD’deki üretim kapasitesinin artırılmasında gecikme olduğunu ve mühimmatların harcandıkları hızda yenilenemediğini gösterdi. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin silah üretimiyle ilgili yaptığı bir açıklamada Ukrayna’daki savaşın ABD’nin daha fazla mühimmat stoklaması ve düşük maliyetli silah üretimine daha fazla yatırım yapması gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi. ABD’nin Ukrayna savunma sanayiinin yanı sıra ticari şirketlerle de çalışarak düşük maliyetli insansız hava araçları geliştirmeye odaklandığını belirten Sullivan, ABD’nin şu anda daha fazla tank, zırhlı araç, roket, uzun menzilli roketatar sistemleri ve tanksavar füzeleri inşa ettiğini söyledi. Mühimmat sıkıntısını gidermek için Ukrayna hazır teknoloji ve ucuz, seri üretim platformları kullanarak bir insansız hava aracı ordusu kurmaya başladı. Ancak ABD’nin bu teknolojide çok ileri olmadığı belirtiliyor.
Biden yönetimi, görev süresinin sonuna yaklaşırken Ukrayna’ya mümkün olduğunca fazla destek sağlamaya çalışıyor. Bu çabalar, seçilmiş Başkan Donald Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte Ukrayna’ya yönelik gelecekteki yardımların belirsizliği nedeniyle önem kazanıyor. Trump, seçim kampanyası sırasında Ukrayna’ya yapılan yardımları eleştirmiş ve savaşı hızla sona erdirebileceğini iddia etmişti.
ABD’nin Ukrayna’ya silah ve mühimmat yardımı konusunda yaşadığı zorluklar hem kendi envanterinin azalması hem de artan talep nedeniyle giderek daha belirgin hale gelmiş durumda. Ukrayna güçleri silah ve mühimmat eksikliğini ciddi şekilde hissediyor. ABD’nin askeri yardım paketlerinin boyutu son aylarda önemli ölçüde daralırken, bu durum hem Pentagon’un kendi hazırlık durumu üzerindeki endişeleri artırıyor hem de Ukrayna’nın savaşta ihtiyaç duyduğu desteği almasını zorlaştırıyor. ABD ve müttefiklerinin askeri yardım konusunda yaşadıkları zorluklar savaşın seyrini olumsuz etkilerken Ukrayna’nın kendi üretim kapasitesini artırma çabaları da şimdilik ihtiyacı karşılamaya yetmiyor.