• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Biden Yönetimi Türkiye’nin Suriye Operasyonundan Endişeli

SETA Foundation Posted On June 10, 2022
0
15 Views


Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde “ABD-Suriye Politikası Yol Haritası” konulu özel bir oturum düzenlenerek Suriye’deki insani durum, rejimin varlığını sürdürmesi ve Türkiye’nin güvenli bölge oluşturmak üzere bu ülkenin kuzeyine yönelik olası operasyonu gibi konular ele alındı. Oturuma katılan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf ve Ortadoğu Politikasından Sorumlu Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dana Stroul, Türkiye’nin olası operasyonundan derin kaygı duyduklarını ifade etti. Yetkililer böyle bir operasyonun DEAŞ’la mücadele misyonunu olumsuz etkileyebileceğini savundu.

Senato Dışişleri Komisyonu Başkanı Bob Menendez açılış konuşmasında uluslararası topluma rejimi işlediği suçlardan sorumlu tutma çağrısında bulundu. Rejimle normalleşme çabalarını eleştiren Menendez, bunun İran’ın bölge ülkelerine yönelik etkisini ve saldırılarını güçlendirdiğini savundu. Suriye’nin bir uyuşturucu devletine dönüştüğünü belirten Menendez, rejim ve Hizbullah’ın Captagon adı verilen bir uyuşturucuyu üreterek Avrupa ve Ortadoğu’ya sattığını ileri sürdü.

Menendez’den sonra söz alan Komite’nin kıdemli üyesi Cumhuriyetçi Senatör James Risch ise rejimin son 12 yılda Rusya ve İran’ın desteğiyle masum insanlara karşı çok sayıda kimyasal silah saldırısında bulunduğunu, bilinçli olarak hastane ve okulları hedef aldığını ve halkı aç bırakmayı bir silah olarak kullandığını söyledi. “2. Dünya savaşından bu yana böyle mezalim görülmedi” diyen Risch bu suçların işlendiğini ispatlayan çok sayıda belge ve delil olduğunu ifade etti. 

BAE gibi bazı Arap devletlerinin rejimle yakınlaşmaya başlamasını eleştiren Risch, Suriye rejiminin işlediği suçların bedelini ödemesi gerektiğini savundu. Biden yönetimini rejime karşı yeterince sert olmamakla eleştiren Risch, Şam yönetimi ile gerçekleştirilen her türlü diplomatik ve ekonomik yakınlaşmayı engellemeye yönelik çıkarılan Sezar Yasası’nın sıkı bir şekilde uygulanması gerektiğini savundu.

ABD’nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Barbara Leaf, Suriye rejimiyle normalleşme veya ilişkilerin yeniden kurulmasına yönelik çabaları desteklemediklerini vurguladı. Leaf, “Siyasi bir çözüme yönelik gerçek ve sürdürülebilir bir ilerleme sağlanana kadar, rejim üzerindeki yaptırımları kaldırmayacağız ve Suriye’de yeniden yapılanmaya yönelik kararlı tutumumuzu değiştirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Leaf, rejimin Suriye’nin yeniden yapılanmasının önündeki en büyük engel olduğunu savundu. Suriye rejiminin uluslararası hukuk ihlallerinden ve eylemlerinden sorumlu tutulması gerektiğini vurgulayan Leaf, Suriye’deki insani durumdan da bahsederek “Bugün Suriyeliler, daha önce olmadığı kadar aç ve yoksullar. Devam eden bu trajedinin en büyük sorumlusu, Rusya ve İran’ın desteklediği Beşar Esed’dir” dedi.

ABD yönetiminin Suriye’deki önceliklerini “DEAŞ ve El-Kaide’nin alt edilmesi, ateşkeslerin devam ettirilerek insani yardıma erişimin artırılması, şiddetin kontrol altına alınması ve Esed rejiminin gerçekleştirdiği zulümler için hesap vermesinin sağlanması” olarak sıralayan Leaf, “Esed rejimine baskı yapmak için Sezar Yasası yaptırımları da dahil olmak üzere elimizdeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Leaf ayrıca, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in krize siyasi bir çözüm bulma çabalarına destek verdiklerini vurguladı. İran’ın Suriye’deki etkisine de değinen Leaf, “İran Devrim Muhafızları, Hizbullah ve İran destekli silahlı gruplar da dahil olmak üzere Suriye’deki İran güçleri, müttefiklerimizin ve İsrail ve Ürdün gibi ortaklarımızın güvenliğini tehdit ediyor ve Suriye’de istikrarı bozan bir rol oynuyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin güvenli bölge oluşturmak için Suriye’nin kuzeyine yönelik olası bir operasyon düzenlemesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Leaf, Türkiye ile olası bir operasyonu önlemek üzere görüşmeler yaptıklarını belirtti. Operasyon yapılmasından endişe duyduklarını dile getiren Leaf, “Türk hükümeti bizim böyle bir girişim konusundaki görüşlerimizi çok iyi biliyor. Onlarla bir dizi üst düzey angajmanımız oldu. İşe başlayalı bir hafta bile olmadı. Türk hükümeti ile bu konuda angaje olmak için bir fırsat arıyorum” ifadelerini kullandı.  

Türkiye’nin olası bir operasyonunun, ABD’nin Suriye’deki misyonunu da tehlikeye atacağını ileri süren Leaf, “Türk hükümetini bu operasyondan geri adım attırmak için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz.” şeklinde konuştu. Kendisine yöneltilen “Türkiye geri adım atacak mı?” şeklindeki bir soruyu yanıtlayan Leaf, “Kaygılarımızı ifade ediyoruz ama karşılık vermeye yanaşmıyorlar. Dolayısıyla açık olmak gerekirse geri adım atmıyorlar” ifadesini kullandı.

Yetkililer ağırlıklı olarak Türkiye’nin Suriye’ye operasyon konusunda geri adım atmayacağını tahmin ediyor. Savunma Bakanlığı’nın Ortadoğu Politikasından Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Dana Stroul da değerlendirmesinde Türkiye’nin olası operasyonundan endişe duyduklarını dile getirdi. Stroul, “ABD, Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini kabul ediyor ve düzenli olarak tüm taraflara gerilimi azaltma gereğini iletiyor. Bununla birlikte, herhangi bir yeni saldırı, bölgesel istikrarı daha da zayıflatabilir ve ABD güçlerini ve koalisyonun DEAŞ’a karşı kampanyasını riske atabilir” ifadelerini kullandı.

Post Views: 15



You may also like
Amerikan İstihbarat Kurumlarında “Kızıl Korku”
May 9, 2025
İlk Kez Bir Amerikalı Papa Seçildi 
May 9, 2025
ABD ve İngiltere Arasında Ticaret Anlaşması
May 9, 2025
  • Recent

    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025
    • Turkish-American Relations in the Middle East under...
      April 4, 2025
    • Fidan’s Visit to Washington and Türkiye’s Strategic...
      March 29, 2025
    • The Limits of Trump’s Diplomacy
      March 22, 2025
    • Recession Fears Rattle U.S. Stock Market
      March 12, 2025
    • Kadir Ustun joined The Communications Directorate's...
      December 14, 2024
    • Kılıç Kanat joined The Communications Directorate's...
      December 13, 2024

  • Washington Gündemi

    • Amerikan İstihbarat Kurumlarında “Kızıl Korku”
      May 9, 2025
    • İlk Kez Bir Amerikalı Papa Seçildi 
      May 9, 2025
    • ABD ve İngiltere Arasında Ticaret Anlaşması
      May 9, 2025
    • Washington, Rusya‑Ukrayna Müzakerelerinden Çekiliyor...
      May 9, 2025
    • Amerikan Ekonomisi Yılın İlk Çeyreğinde Küçüldü 
      May 2, 2025
    • Ulusal Güvenlik Danışmanı Görevden Alındı
      May 2, 2025
    • Dış Politikada İlk 100 Gün
      May 2, 2025
    • Nadir Elementler Anlaşması İmzalandı
      May 2, 2025
    • Pentagon’da İkinci Signal Skandalı 
      April 25, 2025
    • Trump’ın Yeni Hedefi Fed
      April 25, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search