Biden’dan Yargı Reformu Çağrısı
2024 seçimlerinde Demokrat Parti’nin adaylığından çekilen Başkan Biden, görev süresi bitmeden önce Anayasa Mahkemesi’nde çeşitli alanlarda reform yapılması çağrısında bulundu. Özellikle son dönemlerde Anayasa Mahkemesi, Amerikan siyasetini doğrudan ilgilendiren konularda kritik kararlara imza atarak yargı bağımsızlığına yönelik endişeleri ortaya çıkarmıştı. Dokunulmazlık, kürtaj ve sınır güvenliği konularında tepki çeken kararlara imza atan mahkeme üyelerinin parti aidiyetleri ve söylemleri, ABD yargısına yönelik endişelerin artmasına neden olmuştu. Başkanlık döneminin son 6 aylık sürecine giren Biden, açıkladığı reform paketiyle tartışılan noktalarda gerekli düzenlemeleri yapmak istiyor ancak Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nde bu düzenlemenin destek görmesi ve uygulanması beklenmiyor.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Başkan Biden’ın Amerikan demokrasisini güçlendirmek ve hukukun üstünlüğünü korumak için üç kritik alanda reform çağrısı yaptığı ifade edildi. Reform paketinde ilk olarak başkanın yetkisi ve dokunulmazlığı ile ilgili bir düzenleme öngörülüyor. ABD başkanının görev sırasında işlediği suçlar için dokunulmazlık hakkına sahip olmayacağını belirten bir anayasa değişikliği önerisi yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda hakkında birçok dava açılan eski Başkan Trump’ın 6 Ocak Kongre Baskını ile ilgili devam eden davasında Anayasa Mahkemesi, yapılan itirazı kabul ederek başkanın görevi esnasında attığı adımlardan ötürü yargılanamayacağını hükmetmişti. Anayasa Mahkemesi, bu kararı verirken hareketin şahsiliği ve resmiliği üzerine durarak muğlaklıklar barındıran bir ayrım yapma yolunu tercih etmişti.
Biden’ın reform çağrısında yer alan ikinci önemli husus, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev sürelerinin yeniden tanımlanması hakkında. Biden, mahkemeye atanan yargıçların en fazla 18 yıl görev yapabileceklerini öngören bir düzenleme çağrısında bulundu. ABD Anayasası, yargı bağımsızlığının korumak için Anayasa Mahkemesi’ne atanan hâkimlerin herhangi bir suç işlemediği takdirdde ölene, emekli olana veya istifa edene kadar görev başında olmalarına izin veriyor. Biden’ın reform çağrısı, mahkeme üyeliğinin düzenli olarak değişmesinin sağlanacağını ve atamaların sistematik bir hale geleceğini öngörüyor. Bu düzenlemeyle herhangi bir başkanın Anayasa Mahkemesi’ne nesiller boyu aşırı etki yapma şansı azaltılmış olacak.
Anayasa Mahkemesi’nde şu anda altı muhafazakar ve üç liberal yargıç bulunuyor. Muhafazakar yargıçlardan üçü, 18 yıldan uzun bir süredir mahkemede görev yapıyor. Biden’ın reform paketine göre, bu üç isim yerine yeni atamaların yapılması gerekecek. Muhafazakar üyelerin çoğunlukta olması, kritik karar alma süreçlerini önemli ölçüde etkiliyor. Bu duruma en önemli örnek olarak 2022 yılının Haziran ayında Anayasa Mahkemesi’nin yaklaşık 50 yıldır anayasal olarak korunan kürtaj hakkının temelini oluşturan Roe v. Wade kararını iptal etmesi gösterilebilir.
Başkan Biden’ın reform paketi son olarak yargıçların davranışları ve sorumlulukları üzerine odaklanıyor. Reform paketi, yargıçların kendilerine gelen hediyeleri açıklamalarını ve kamuoyu önünde siyasi faaliyetten kaçınmalarını gerektiren bağlayıcı kuralların koyulması gerektiğini ifade ediyor. Anayasa Mahkemesi yargıçları, diğer tüm federal yargıçlar için geçerli olan bağlayıcı davranış kurallarından muaf olmamalıdır ifadesiyle yargıçların siyasi söylem ve eylemlerde bulunmasını engellemeyi amaçlıyor. Bu düzenlemenin arka planında ise, geçtiğimiz aylarda Anayasa Mahkemesi üyesi Hakim Samuel Alito’nun evinde ve yazlığında Trump destekçisi protestocuların sembolü haline gelen ters ABD bayrağı astığının ortaya çıkması yer alıyor. Alito, suçlamaları reddederek bayrak olayında mesuliyeti eşine bırakmıştı ancak yargı bağımsızlığına yönelik endişeleri gidermeye yetmemişti.
Daha önce başsavcılık ve Senato Yargı Komitesi üyesi olarak çalışan Harris, 2020 seçim kampanyası sürecinde Anayasa Mahkemesi’nde revizyona gidilmesi gerektiğini belirtmiş ve “Anayasa Mahkemesi’nde bir güven krizinin eşiğindeyiz” diyerek yargıç sayısının yasayla artırılması da dahil olmak üzere “her şeyin masada olduğunu” ifade etmişti. Biden’ın son yaptığı reform açıklamasına destek veren Harris, “Sayısız etik skandalı ve uzun süredir devam eden içtihadı bozan kararların ardından, adilliği sorgulanan Anayasa Mahkemesi’nin karşı karşıya olduğu açık bir güven krizi var” ifadelerini kullandı. Harris, “Bu reformlar, mahkemeye olan güvenin yeniden tesis edilmesine yardımcı olacak, demokrasimizi güçlendirecek ve hiç kimsenin hukukun üstünde olmamasını sağlayacaktır” ifadelerini kullandı. Harris’in reformlar konusundaki istekli tavrı, olası bir seçim zaferiyle ve Kongre’de oluşacak aritmetikle reform paketini uygulanabilir hale getirebilir.
Cumhuriyetçiler, Biden’ın reform paketi çağrısına sert tepki gösterdiler. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Biden’ın reform paketi nedeniyle Amerikalıların yargıya duyduğu güvenin sarsılacağını belirterek, paketin ölü doğan bir düzenleme olduğunu ve meclisten geçmeyeceğini ifade etti. Trump, Biden’ın reform çağrısını eleştirerek, “Umutsuzca dokunulmazlık istiyor. Bir başkan için dokunulmazlığı kaldırması mümkün değil” dedi. Muhafazakarlara yakın Wall Street Journal, Biden’ın reform çağrısının yargı bağımsızlığını zedelediğini belirterek bu hamleyi “yargıya siyasi saldırı” olarak tanımladı.
Biden’ın önerisi, kamuoyu yoklamalarının mahkemeye desteğin tarihi düşük seviyelerde seyrettiği bir dönemde geldi. Marquette Hukuk Fakültesi tarafından Mayıs ayında yapılan bir ankete göre Amerikalıların %61’i Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararları desteklemiyor. Sadece dört yıl önce aynı ankete göre mahkemenin onay oranı %66 idi. Bu oranda yaşanan değişiklikte en büyük etkenin Anayasa Mahkemesi’nin kürtaj konusunda verdiği kararlar olduğu belirtiliyor. Başkan Biden’ın Pazartesi günü açıkladığı düzenleme çağrılarının yanıt bulmasına ihtimal verilmiyor, ancak bu hamle ile Biden, Demokratların başkan adayı olması beklenen yardımcısı Kamala Harris’e güçlü bir zemin sağlamış oldu. Trump’ın mahkeme nezdinde suçlu bulunmasını, Amerikan demokrasisine zarar verdiği tezini ve kürtaj konusundaki tutumunu gündemde tutan bir kampanya yürüten Demokratlar, bu yargı paketini de seçim sürecinde etkili bir şekilde kullanmayı umuyor.