Biden’den BM Kürsüsünde Rusya’ya Sert Sözler
Başkan Joe Biden, New York’ta düzenlenen ve 150’den fazla devlet ve hükümet başkanının bir araya geldiği 77. Birleşmiş Milletler Genel Kurul görüşmelerinde bir konuşma yaparak gündemdeki küresel sorunlara değindi ve kendi yönetiminin bu sorunlara yaklaşımını özetledi. Konuşmasının başında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kısmi seferberlik çağrısına ve nükleer güç kullanma tehdidine tepki gösteren Biden, kimsenin Rusya’yı tehdit etmediğini ve savaşın adil bir şekilde sona ermesini istediklerini dile getirdi. Putin’in nükleer güç kullanma imasını eleştiren Biden, Rusya’nın saldırganlığına karşı Ukrayna’nın yanında durmaya devam edeceklerini kaydetti.
Küresel çapta nükleer silahlanma konusunun önemli bir sorun olduğunu belirten Biden, Çin yönetiminin endişe verici düzeyde nükleer silahlanmaya gittiğini savundu. BM yapılanmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Biden, BM Genel Konseyi’nde reform yapılması çağrısında bulundu ve ABD’nin Konsey’deki daimî ve geçici üye sayılarının artırılmasını desteklediğini kaydetti. İklim ve gıda krizleriyle ilgili aldıkları önlemleri ve izleyecekleri siyaseti özetleyen Biden konuşmasının sonunda İran’da yaşanan gelişmelere değindi ve “İran’ın cesur kadınlarının yanındayız” ifadelerini kullandı.
BM Genel Kurulu’na hitabında Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin açıklamalarda bulunan Biden, BM Güvenlik Konseyi’nin daimî üyesi Rusya’nın komşusu Ukrayna’yı işgal ederek “egemen bir devleti haritadan silmek istediğini” söyledi. Rusya’nın Ukrayna savaşı için gerekçe gösterdiği unsurların doğru olmadığını savunan Biden, bölgede toplu mezarların bulunduğuna ve Rus güçlerinin okul ve hastaneler dahil sivil alt yapıyı yok etmeye çalıştığına dikkat çekti. Rusya’nın yürüttüğü savaşın Ukrayna’nın bir devlet olarak, Ukraynalıların da bir halk olarak var olma hakkını ortadan kaldırmakla ilgili olduğunu savunan Biden, bu savaşın adil şartlarla sona ermesini istediklerini dile getirdi.
“Bir ulusun topraklarını zorla ele geçiremezsiniz” diyen Biden, Rusya’nın saldırganlığına karşı, Ukrayna ile dayanışma içinde olacaklarını kaydetti. ABD’nin bugüne kadar Ukrayna’ya 25 milyar dolardan fazla güvenlik desteği sağladığı ve insani ve mali yardımında bulunduğunu aktaran Biden, dost ve müttefik ülkelerin de benzer şekilde yardımlarda bulunduğunu hatırlattı. Biden, ABD ve müttefiklerinin Rusya’nın yaptığı katliamlar ve işlediği savaş suçlarından dolayı sorumlu tutulması için birlikte çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Putin’in nükleer güç kullanma konusunda yaptığı açıklamaya da değinen Biden, Rus liderin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme rejimi kapsamındaki sorumluluklarını göz ardı ettiğini ve aleni olarak Avrupa’ya karşı nükleer silah tehdidinde bulunduğunu söyledi. Nükleer bir savaşın kazananı olmayacağına vurgu yapan Biden, “Güvenlik Konseyi’nin beş daimî üyesi ocak ayında bu taahhüdünü yeniden teyit etmişti, ancak bugün rahatsız edici eğilimler görüyoruz” ifadelerini kullandı. Moskova yönetiminin Ukrayna’da kontrol altında tuttuğu bölgeleri ilhak etmek için “sahte referandum” düzenleyeceğine de değinen Biden bunun “BM tüzüğünün ihlali” anlamına geleceğini sözlerine ekledi.
Washington yönetimi yaklaşık iki ay önce Rusya’nın Ukrayna’da kontrol altında tuttuğu bölgeleri ilhak etmek için sahte referandum yapma hazırlığında olduğunu duyurmuştu. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Kremlin’in Ukrayna’da ilhak için zemin oluşturmaya başladığını söylemişti. Moskova yönetiminin Ukrayna’da işgal ettiği toprakların yönetimine hukuksuz yollarla Rus yanlısı kişileri getirdiğini belirten Kirby, bu kişilerin Rusya’nın ilhakına zemin hazırlayacak referandumun hazırlığını yapmakla görevlendirildiklerini öne sürmüştü. Düzmece referandumun muhtemelen yıl sonuna doğru yapılacağını ve Rusya yerel seçimleri ile aynı döneme denk getirileceğini savunan Kirby, referandum sonuçlarının bağımsız Ukrayna topraklarının Rusya’ya katılması için gerekçe olarak kullanılacağını savunmuştu.
İddianın dayanağını teşkil eden istihbarat raporlarına göre Moskova yönetimi işgal ettiği bölgelerde Rus bankaları kurarak ve Rublenin resmi para birimi olarak kullanılmasını sağlayarak ekonomik entegrasyonu tesis etmeye çalışıyor. Ayrıca bölgede yaşayan insanlara Rus vatandaşlığına geçme ve Rus pasaportu alma konularında baskı yapılarak sivil halk üzerinde fişleme ve filtreleme operasyonu yürütülüyor. Raporda, Kremlin’in bu bölgelerdeki otoritesini güçlendirmek için Rusya’ya bağlı kişileri resmi görevlere getirdiği ve halkın haber alma özgürlüğünü engelleyecek şekilde medya, internet ve telekomünikasyon altyapısı üzerinde tam kontrol elde etmeye çalıştığı belirtiliyor.
Rusya referandum sürecini ve ilhak hamlesini istediği şekilde tamamlayabilirse Ukrayna’da yürüttüğü “özel operasyonun” başarıyla sonuçlandığını ilan ederek savaştan kazançlı bir şekilde çıkma arayışına girebilir. Kremlin ayrıca ilhak ettiği bölgelere yönelik askeri saldırıları Rusya’ya karşı yapılmış addederek Rus askeri doktrininde belirtilen “Rusya’nın varlığına tehdit oluşturan konvansiyonel saldırılar karşısında nükleer güç kullanılabilir” maddesi gereğince nükleer silah kozunu daha etki şekilde kullanma imkanı elde edebilir.
Başkan Biden BM konuşmasında ülkelerin savaş yoluyla ve kan dökerek topraklarını genişletmesi fikrine karşı olduğunu belirtirken Birleşmiş Milletler kurumunun demokrasi ve özgürlükleri korumak için kurulduğunu hatırlattı. BM Anlaşması’nın sadece demokrasiler tarafından imzalanmadığını ve müzakere sürecinde farklı ideolojilerden onlarca ülkenin vatandaşlarının da yer aldığını söyleyen Biden, BM’nin ülkeler arasındaki farklılıkların ve anlaşmazlıkların konuşarak çözülebileceği ortak bir zemin oluşturduğunu dile getirdi. BM Anlaşması’nın temelini oluşturan istikrarlı ve adil dünya düzeni kurma hedefinin tehdit altında olduğunu ifade eden Biden, günümüz dünyasının ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilmesi için BMGK’nın daha kapsayıcı bir hale getirilmesi zamanının geldiğini söyledi.
BMGK’nin yapısında reform yapılması gerektiğini savunan Biden, “BMGK üyelerini, BM Sözleşmesi’nin gerekliliklerini yerine getirmeye ve Konsey’in güvenilirliği ve verimliliğini devam ettirebilme adına olağanüstü durumlar dışında veto hakkını kullanmamaya davet ediyorum” şeklinde konuştu. “Daha küçük egemen ülkelerin haklarının büyük ülkelerle aynı olduğunu” savunuyorum diyen Biden, ayrıca ülkesinin Konsey’deki daimi ve geçici temsilcilerin sayılarının artırılmasını desteklediğini dile getirdi.