Biden’den Ukrayna’ya F-16 Gönderilmesine Yeşil Işık
Biden yönetimi, Batılı müttefiklerine Amerikan yapımı F-16 savaş uçaklarının Ukrayna’ya verilmesine müsaade edeceğini duyurdu. Başkan Biden kararı geçen cuma günü Japonya’da yapılan G7 zirvesinde ortaklarına bildirdi. Kiev yönetiminin uzun süredir devam eden ısrarlı taleplerine rağmen Ukrayna’ya F-16 gönderilmesine karşı çıkan Biden, kararını değiştirerek, ABD’nin müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte Ukraynalı pilotları F-16’lar da dahil olmak üzere dördüncü nesil uçaklarda eğitmek için ortak bir çabayı destekleyeceğini söyledi. F-16’ya sahip ülkeler bu uçakları yasal olarak başka bir ülkeye gönderebilmek veya yeniden ihraç edebilmek için Washington’un onay vermesine ihtiyaç duyuyor.
Alınan kararın Ukrayna ordusunun Rusya’ya karşı hava gücünü artırmaya çalıştığı bir dönemde önemli bir destek sağlayacağını belirten üst düzey bir Amerikalı yetkili, F-16 eğitiminin Avrupa’da verileceğini, ABD personelinin de eğitim konusunda Avrupa’daki müttefiklere destek sağlayacağını ifade etti. Ukrayna’ya F-16’ların ne zaman, kaç adet ve kim tarafından tedarik edileceğine pilotların eğitim süreci devam ederken karar verileceğini belirten yetkili, F-16’ların eğitimi ve teslimatının en az 18 ay süreceğini tahmin ettiklerini dile getirdi. Yetkili hangi ülkelerin eğitim desteği vereceği hakkında bilgi vermedi.
Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ukraynalı pilotların Polonya’da ve adını vermediği bazı diğer ülkelerde F-16 eğitimi almaya başladığını duyurdu. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda “Birleşik Krallık, Ukrayna’ya ihtiyaç duyduğu muharip hava kabiliyetini kazandırmak için ABD, Hollanda, Belçika ve Danimarka ile birlikte çalışacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Sunak ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte, hafta başında, Ukrayna’ya savaş uçağı desteği sağlamak üzere bir “uluslararası koalisyon” kuracaklarını duyurdular.
Sunak, İngiltere’nin Ukraynalı pilotları eğitmek üzere bir uçuş okulu kuracağını ifade etti. Fransa lideri Emmanuel Macron da ülkesinin aynı şeyi yapmaya istekli olduğunu ancak jet sağlamayacağını dile getirmişti. Danimarka da pilotların eğitimine destek verebileceğini açıkladı ancak Ukrayna’ya herhangi bir jet gönderip göndermeyeceğini teyit etmedi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Ukraynalı pilotlara F-16 eğitimi verilmesi kararının bu savaş uçaklarının Ukrayna’ya gönderilmesinde itici güç olacağını kaydetti.
Ukrayna’ya savaş uçağı gönderilmesi konusu Washington’da uzun zamandır tartışılıyordu. Biden yönetimi böyle bir hamlenin Rusya ile gerilimi tırmandırabileceği endişesi taşıyordu. ABD’li yetkililer gelişmiş F-16’ları uçurmayı ve lojistik olarak desteklemeyi öğrenmenin zor ve zaman alıcı olacağını savunuyordu. Başkan Biden en son şubat ayındaki açıklamasında Ukrayna’ya gelişmiş savaş uçakları göndermeyi “şimdilik düşünmediklerini” dile getirmişti. ABD’li üst düzey askeri yetkililer, Ukrayna’da çok sayıda hava savunma sistemi olduğunu ve halihazırda Rus hava kuvvetlerinin hava üstünlüğü sağlayamamış olmasından dolayı Ukrayna’ya savaş uçağı yollamaya ihtiyaç olmadığını savunuyordu.
F-16’ların gönderilmesine karşı çıkanların bir kısmı bakım sorunlarına dikkat çekerek jetlerin neredeyse her uçuştan sonra kapsamlı bir bakıma ihtiyaç duyduğunu bunun da oldukça masraflı olacağını dile getiriyordu. Son üç ay içinde, askeri yetkililer, Ukraynalı pilotlara ülkenin uzun vadeli güvenlik ihtiyaçlarını temin için gereken eğitim ve uçağı sağlamanın zamanının geldiği görüşüne doğru kaydı. İki Ukraynalı pilota eğitim veren ve bazı testlerden geçiren ABD Hava Kuvvetleri, eğitimin gerçekçi olarak yaklaşık dört ayda tamamlanabileceği kanısına vardı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin Ukraynalı pilotların modern savaş uçakları konusunda eğitilmesine yönelik ortak bir uluslararası çabayı destekleyeceğini ancak bu jetlerden herhangi birinin doğrudan ABD’den Ukrayna’ya gönderilip gönderilmeyeceğinin hala belirsiz olduğunu söyledi. Sullivan, “Şu anda Avrupalı müttefiklerimizin stoklarında bulunan F-16 sayıları ve Kongre’nin bize verdiği fon göz önüne alındığında, sistemler için verilecek çok fazla başka öncelik olduğu görülüyor. Bu nedenle üçüncü taraf transferine daha fazla odaklanabiliriz, ancak Başkan nihai bir karar vermedi” ifadelerini kullandı.
Sullivan, ABD’nin Kiev’e savaş alanında ihtiyaç duyulan silahları sağladığını ve savaş uçaklarının önünü açma kararının çatışmanın yeni bir aşamaya girdiğini gösterdiğini dile getirdi. “Teslim edeceğimizi söylediğimiz her şeyi teslim ettik ve böylece Ukraynalıları karşı saldırı yaparak savaş alanında ilerleme kaydedebilecek bir konuma getirdik” diyen Sullivan, “artık ileriye bakmanın ve Ukrayna’nın Rus saldırganlığına karşı savunmak için gelecekteki gücünün bir parçası olarak neye ihtiyaç duyacağını söylemenin zamanının geldiği bir ana ulaştık” dedi. Sullivan ayrıca Ukrayna’nın alacağı jetlerin sadece savunma amaçlı kullanılacağını ve ABD’nin Rus topraklarına yönelik saldırıları ne mümkün kılacağını ne de destekleyeceğini belirtti.
Ukrayna’da devam eden savaş bir yıpratma ve lojistik savaşına dönüşmüş durumda. Washington yönetimi savaşın başladığı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana Ukrayna’ya toplam 36,9 milyar dolarlık yardım sağladığını açıkladı. Yardımlarım temel amacının Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü korumasına, sınırlarını güvence altına almasına ve NATO ile birlikte çalışabilirliğini geliştirmesine yardımcı olmak olduğu kaydedildi. ABD ve müttefik ülkeler Ukrayna’ya gönderilecek yardımları cephedeki ihtiyaçlara ve gelişmelere göre belirliyor. Savaşın başlarında Rus güçlerini durdurmak için ağırlıklı olarak topçu bataryası ve HIMARS gibi sistemler yollayan müttefikler daha sonra karşı saldırı için muharebe tankları gönderme kararı almıştı. Tankların ardından Patriot hava sistemlerinin Ukrayna’ya gönderilmesine karar veren ülkeler şimdi de F-16 savaş uçaklarını göndermeyi gündeme almış durumda.
Ukrayna’ya F-16 gönderilmesi kararını tepkiyle karşılayan Moskova yönetimi ise F-16 tedarikinin “nükleer felaket dahil birçok risk doğurabileceği” uyarısında bulundu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Batılı ülkelerin askeri yardım vaatlerinin cephedeki durumu değiştirmeyeceğini savunurken Güvenlik Konseyi üyesi Dimitri Medvedev ise “Batı, Ukrayna’ya ne kadar yıkıcı silah sağlarsa, nükleer felaket olarak adlandırılan senaryo riskinin o kadar yükseleceğini” kaydetti. Üst düzey Rus yetkililer ise Ukrayna’ya F-16 sağlanmasının NATO’nun çatışmadaki rolüne ilişkin soruları gündeme getireceğini, ancak bu durumun Rusya’nın askeri hedeflerine zarar vermeyeceğini savundu.