Blinken ABD Dış Politikasını Değerlendirdi
Dışişleri Bakanı Anthony Blinken düzenlediği basın toplantısında ABD dış politikasının yıl sonu değerlendirmesini yaptı. Biden yönetiminin ilk yılında Amerika’nın müttefik ve ortaklıklarını yeniden inşa etme ve canlandırma üzerine odaklandığını hatırlatan Blinken, NATO, AB, BM, G7, ASEAN, OECD ile ilişkileri güçlendirdiklerini ve AUKUS, ABD-AB Ticaret ve Teknoloji Konseyi gibi yeni kurumlar ve ortaklıklar oluşturduklarını dile getirdi.
Müttefik ülkeler ve uluslararası kurumlarla ilişkilerin derinleştirilmesinin semeresini görmeye başladıklarına işaret eden Blinken, özellikle stratejik rakiplerin oluşturduğu tehditleri bertaraf etmede ve iklim krizi ve pandemi gibi küresel sorunlarla mücadelede bu adımların hayati fark yarattığını kaydetti. 2022 yılı boyunca da küresel çaptaki ilişkileri genişletmeye hızlı bir şekilde devam ettiklerini söyleyen Blinken, “Amerikalar Zirvesi,” “ABD-Afrika Liderler Zirvesi,”“ABD-Pasifik Ada Ülkeleri Zirvesi” ve “ABD-ASEAN Özel Zirvesi” gibi etkinliklere ev sahipliği yaptıklarını dile getirdi.
Blinken konuşmasında 2022 yılında diplomatik hamlelerle sonuç alınan en önemli dört konuya dikkat çekti. İlk olarakRusya-Ukrayna savaşına değinen Blinken, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının stratejik bir hata olduğu konusunda tüm dünya ülkelerini harekete geçirdiklerini dile getirdi. Savaşın başladığı 24 Şubat’tan bu yana müttefik ülkeleri Ukrayna’ya askeri mali ve insani yardımda bulunma konusunda bir araya getirdiklerinin altını çizerek sağlanan bu ortak destek sayesinde Ukrayna’nın Rusya karşısında başarılar elde ettiğine ve topraklarını geri kazanmaya başladığına vurgu yaptı.
NATO’nun hiç olmadığı kadar güçlü ve birlik içinde olduğunu ileri süren Blinken, ittifakın yeni bir Stratejik Konseptbelirlediğini ve ortak savunmaya daha fazla güç ve kaynak sağlandığını dile getirdi. NATO’nun doğu kanadındaki asker sayısını iki katına çıkardıklarını, Baltık bölgesindeki askeri yapılanmayı güçlendirdiklerini kaydeden Blinken İsveç ve Finlandiya’nın da ittifaka katılmak üzere olduklarını ifade etti.
Müttefik ülkelerle birlikte Rusya’ya çok sert yaptırımlar ve kısıtlamalar uygulanmasını sağladıklarını belirten Blinken, bu sayede Rusya’nın askeri finansmanına darbe vurduklarını ve teknolojiye erişimini kısıtladıklarını dile getirdi. ABD diplomatik liderliğinin bu amaç ve eylem birliğinin sağlanmasındaki rolünün yadsınamaz olduğunu ifade eden Blinken, diplomatik güçlerini kullanarak Rusya’nın BM ve diğer uluslararası organizasyonlardan izole edilmesini sağladıklarını belirtti.
İkinci önemli konu olarak Çin’le ilişkilere değinen Blinken, bu ülkeye karşı dost ve müttefiklerle stratejik yakınlaşmayı hızlandırdıklarını dile getirdi. Rusya’nın özgür ve açık uluslararası sistem için acil bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Blinken, Çin’in gelişen teknolojik, diplomatik, ekonomik ve askeri gücü ile uluslararası düzeni değiştirme ve yeniden şekillendirme niyeti ve kapasitesine sahip tek rakip ülke olduğunu ifade etti.
NATO’nun ilk kez Çin’den kaynaklı sistematik tehdide karşı tedbirler aldığını belirten Blinken, ittifakın bu doğrultuda Doğu Asya ve Pasifik ülkeleriyle iş birliği ve koordinasyonu geliştirmeye başladığına dikkat çekti. Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın korunması konusunda birlik içinde olduklarını belirten Blinken, Çin’in Sincan ve Tibet’teki insan hakları ihlalleri ve Hong Kong’da özgürlüklerin kısıtlanması konularında da ortak hareket ettiklerini dile getirdi.
Üçüncü olarak küresel sorunlarla mücadele konusuna değinen Dışişleri Bakanı gıda güvenliği, sağlık, enerji ve iklim gibi hiçbir ülkenin tek başına çözemeyeceği konularda geniş bir koalisyon kurduklarını ifade etti. ABD’nin Kovid-19 ile mücadele için küresel ölçekte 20 milyar dolar sağladığını hatırlatan Blinken, 115 ülkeye 670 milyon doz güvenli ve etkili aşı yardımında bulunduğunu dile getirdi.
Küresel Eylem Planı başlattıklarını söyleyen Blinken birçok ülkenin sağlık sisteminin geliştirilmesine, aşı erişimine ve bilgi kirliliğiyle mücadele etmesine yardımcı olduklarını kaydetti. Blinken ayrıca, gıda güvenliği ve insani yardımlar için sadece 2022 yılında 11 milyar dolarlık katkıda bulunduklarının altını çizdi. İklim değişikliği konusuna da değinen Blinken temiz enerjiye geçişi hızlandırmak için ülke içinde ve dışında büyük yatırımlar yaptıklarını belirtti.
Amerikan diplomasinin gücünü çatışmaları önleme ve yatıştırma ile barışı güçlendirme adına kullandıklarını dile getiren Blinken, Ortadoğu’da normalleşme sürecinin hızlandırılması için bölge ülkeleriyle ortak çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Negev Zirvesi’ne katıldığını hatırlatan Blinken, İsrail ve Lübnan arasındaki deniz sınırları anlaşmazlığının çözümünde arabuluculuk yaptıklarını, Etiyopya ve Tigray güçleri arasındaki husumeti sona erdiren müzakereleri desteklediklerini ve Sudan’ı yeniden demokratikleşme sürecine sokan çatı anlaşmasının imzalanmasında katkıda bulunduklarını ifade etti. ABD’nin 2022 yılında mevcut küresel sorunlarla mücadelede liderlik yapmaya hazır olduğunu ispatladığını belirten Blinken, 2023 yılında da diplomasinin gücünü ve ellerindeki tüm diplomatik araçları etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceklerini dile getirdi.