G7 Dışişleri Bakanları’ndan Çin ve Rusya’ya Mesaj
Dışişleri Bakanı Blinken dönem başkanı İngiltere’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve dünyanın sanayileşmiş 7 ülkesini bir araya getiren dışişleri bakanları düzeyindeki G7 toplantısına katılmak için Londra’ya gitti. İngiltere, Almanya, ABD, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’nın yer aldığı G7 ülkelerinin Dışişleri bakanları koronavirüs salgınının başlamasından bu yana ilk kez yüz yüze görüşmek için toplandı. İngiltere ziyareti sırasında BBC’ye mülakat veren Blinken ayrıca İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la da bir görüşme gerçekleştirdi.
Dışişleri bakanlarının demokrasinin tehdit altında bulunduğuna, yeni tip koronavirüs salgınının küresel zorluklar oluşturduğuna, yeni teknolojik tehditlerin ortaya çıktığına ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin arttığına dikkat çektiği toplantıda Çin, Rusya, İran, Libya ve Suriye gibi daha spesifik başlıkların ele alınmasının ardından ortak bir bildiri yayınlandı. Bildiride, Kovid-19 salgını gibi küresel sorunların ancak küresel işbirliği ile çözülebileceği ve sağlık sistemlerine yapılan yatırımların ekonomik büyümeyi ve gelecekteki salgınlarla mücadeleyi güçlendireceği belirtildi ve bu minvalde gelişmekte olan ülkelerin Kovid-19 salgınıyla mücadele, iklim değişikliğinin etkileri, yoksulluk, gıda güvenliği ve insan hakları gibi konularda desteklenmesi taahhüt edildi. G7 ülkeleri, tehdit altındaki demokrasi ve demokratik değerlerin korunması için açık toplumları ve kurallara dayalı uluslararası düzeni daha da güçlendirme kararı aldı.
Bildiride, Çin yönetimi kurallara dayalı uluslararası sisteme yapıcı bir şekilde katılmaya davet edilirken bölgesel ve küresel barışı, güvenliği ve refahı teşvik etmek için Çin ile işbirliği yapma yollarının arandığı belirtildi. Bildiride Çin’e insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı göstermesi çağrısı yapılırken özellikle “Sincan ve Tibet’teki insan hakları ihlalleri ve suiistimallerinden, Doğu Türkistan’daki Uygurlara yönelik uygulamalardan derin endişe duyulduğu belirtildi. Durumu yerinde araştırmak için Sincan’a bağımsız ve sınırsız erişimin sağlanmasını şiddetle destekliyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Rusya’nın demokrasi ve batılı değerlere karşı tehdit oluşturduğu belirtilen bildirgede, “Rusya’nın istikrarsızlaştırıcı ve sorumsuz faaliyetlerinin devam etmesinden derin endişe duyuyoruz. Buna, Ukrayna sınırı ve yasa dışı ilhak edilmiş Kırım’daki askeri hareketlilik, diğer ülkelerin demokratik sistemlerine zarar veren eylemler ve kötü niyetli siber saldırılar da dahildir.” ifadeleri kullanıldı. Bildiride, Rusya’dan “devletler arasındaki diplomatik ilişkilerin temeli olarak ifade edilen Viyana Sözleşmesi’ne saygı göstermesi” istendi. Rus Muhalif Aleksey Navalny’nin Rusya tarafından geliştirilen “Novichok” adı verilen kimyasal bir maddeyle zehirlenmesinin hatırlatıldığı bildiride kimyasal silah kullanımının uluslararası normlara aykırı olduğu hatırlatıldı.
G7 ülkelerinin Rusya’yla “istikrarlı” ve “öngörülebilir” ilişkiler kurmak istediği ancak özellikle siber güvenlik ve dezenformasyon gibi alanlarda Rusya’nın uluslararası düzeni tehdit edici eylemlerini engellemek için ortak hareket etme kararı alındığı belirtildi. Rusya’nın Ukrayna sınırından ve Kırım’dan kuvvetlerini tamamen geri çekmesi ve gerilimi hafifletmek için gerekli adımları atmasının kritik önem taşıdığının vurgulandığı bildiride Ukrayna’nın Karadeniz’deki limanlarına erişiminin engellenmesinden derin endişe duyulduğu bildirildi. Bildiride, Rusya’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol’u işgal etmesi, Kırım Tatarlarına yönelik insan hakları ihlalleri de kınandı.
Diğer yandan, Dışişleri Bakanı Blinken İngiltere ziyareti sırasında, BBC’ye verdiği mülakatta, Biden yönetiminin Rusya’nın “sorumsuz ve saldırgan” eylemlerine yanıt vereceğini söyledi. Blinken, Rus muhalif lider Aleksey Navalni’nin durumu, SolarWinds yazılımıyla anılan siber saldırılar ve seçimlere müdahale gibi konuların gündemlerinde olduğunu belirtti. Rusya’nın hamlelerine yanıt verileceğini söyleyen Blinken, “Daha sağlam ve öngörülebilir bir ilişkiyi tercih ettiklerini” de sözlerine ekledi. Geçen yıl siber güvenlik uzmanları, SolarWinds adlı bir yazılıma sızıldığını tespit etmişti. Bu sızma siber korsanların ABD hükümetine ait bilgisayar ağlarına erişimine imkân veriyordu. İstihbarat yetkilileri bu saldırının arkasında Rusya’nın olduğuna inanıyor. Blinken katıldığı bir diğer programda da Çin’i “iç siyasette baskıcı dış siyasette saldırgan” olarak tanımlayarak Çin yönetimini kural temelli uluslararası düzene tehdit oluşturmakla suçladı. Blinken temel hedeflerinin Çin’i sınırlamak olmadığını sadece mevcut düzeni korumak istediklerini belirtti.