Gazze Ateşkesi Çıkmazda
ABD, Mısır ve Katar arabuluculuğunda Kahire’de devam eden İsrail-Hamas ateşkes müzakerelerinin herhangi bir ilerleme kaydedilmeden sona erdiği duyuruldu. Üst düzey İsrail ve Hamas yetkililerinin arabulucularla görüşmek üzere Kahire’ye gelmelerinin ardından dört gün süren görüşmeler pazar günü tamamlandı. Hamas temsilcilerinin arabulucularla görüştükten ve müzakerelerin son turuyla ilgili bilgi aldıktan sonra İsrail’in öne sürdüğü yeni koşulları reddederek Kahire’den ayrıldığı belirtildi.
Biden yönetiminin diplomatik çabalarına rağmen iki tarafın da İsrail’in Gazze’nin Mısır sınırı boyunca askeri varlığını sürdürme talepleri de dahil olmak üzere birçok kritik konuda birbirinden uzak durduğu belirtiliyor. ABD’li yetkililer ise müzakerelerin yapıcı geçtiğini ve çalışma grubunun görüşmelere devam edeceğini söylerken uluslararası toplumun da sürece destek vermesi gerektiğini ifade ediyor.
Kahire’deki müzakereler, bölgedeki gerginliği azaltma ve kalıcı bir ateşkes sağlama amacı taşıyor. Ancak, Gazze’deki insani durumun kötüleşmesi ve artan gerilim, tarafların anlaşmaya varma çabalarını daha da zorlaştırıyor. Taraflar arasındaki güvenin sarsılması, müzakerelerin geleceğini belirsiz hale getiriyor. Gazze’deki insani durumun aciliyeti göz önüne alındığında, tarafların bir an önce anlaşmaya varması gerektiği düşünülüyor. Ancak, mevcut koşullar altında bunun gerçekleşmesi zor görünüyor.
Kahire’deki müzakereciler geçen hafta Katar’ın başkenti Doha’da sunulan ve iki taraf arasındaki önemli boşlukları doldurmayı amaçlayan bir Amerikan önerisini geliştirmeye çalışıyorlardı. “Köprü kurucu öneri” olarak adlandırılan teklifin, Başkan Biden tarafından Mayıs ayında ana hatları çizilen daha önceki bir çerçeve üzerine inşa edildiği ve Hamas ile İsrail arasındaki farklılıkları çözmeyi amaçlayan çeşitli değişiklikler içerdiği belirtiliyordu.
Teklife göre ilk aşamada altı haftalık bir ateşkes uygulanacak ve İsrail tarafından alıkonulan Filistinlilere karşılık rehineler serbest bırakılacak. Kuzey Gazze’de yerlerinden edilen insanlar evlerine geri dönebilecekler. Bu süre zarfında İsrail güçleri Gazze’de nüfusun yoğun olduğu bölgelerden çekilecek. İkinci aşamada kalıcı bir ateşkes öngörülürken, üçüncü aşamada Gazze için çok yıllı bir yeniden inşa planı ve ölen rehinelerin iadesi yer alıyor.
Görüşmelerde ele alınan kilit noktalardan biri, Gazze’nin Mısır’la olan güney sınırı boyunca uzanan 14,5 km uzunluğunda dar bir arazi parçası olan Philadelphi Koridoru olarak adlandırılan bölgedeki İsrail varlığı olarak gösteriliyor. Amerikalı yetkililere göre geriye kalan en zor konulardan biri İsrail güçlerinin Mısır sınırının Gazze tarafında kalıp kalmayacağı. İsrailli yetkililer son günlerde taleplerini azaltarak daha az sayıda kontrol noktasını kabul etmeyi kabul etmiş durumda. Ancak hem Mısır hem de İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini isteyen Hamas, Gazze’nin güney sınırında herhangi bir İsrail askeri varlığına şüpheyle yaklaşıyor.
Bölgede artan gerilim, müzakerelerin önemini artırıyor. Biden yönetimi bir yandan İran ve Hizbullah’ı, Haniye ve Şükür suikastlarına misilleme olarak İsrail’e saldırmaktan caydırmaya çalışırken diğer yandan da diplomatik bir çözüm için bastırıyor. Suikastların ardından tırmanan gerginliğin bölgeyi daha büyük bir savaşa sürükleyeceğinden endişe eden yönetim, ateşkes görüşmelerini çatışmanın yayılmasını önleme adına önemli bir adım olarak nitelendiriyor.
Ateşkese varılmasının Tahran’ın İsrail’e düzenlemesi beklenen saldırının önünü kesmek açısından da kilit önem taşıdığına inanılıyor. Washington, kısa süre içinde bir anlaşmaya varılması halinde İran’ın saldırısını erteleyeceğini düşünüyor. Ancak, Biden’ın bölgedeki gerilimi yatıştırmak için yoğun diplomatik çaba sarf etmesine rağmen hem İsrail hem de Hamas’ın son haftalarda yeni taleplerde bulunması anlaşmaya varılmasını zorlaştırıyor. Biden tüm diplomatik gücünü İsrail ve Hamas’ı masaya oturtmak için harcasa da uzmanlar hem Netanyahu hem de Hamas’ın baş karar vericisi Yahya Sinvar’ın ateşkesi kabul etmektense savaşı sürdürmeye daha fazla istekli olduklarını düşünüyor.
İsrail, barışın ancak Hamas’ın yok edilmesi halinde mümkün olabileceğini savunurken Hamas’ın geçici değil kalıcı bir ateşkesi kabul edeceğini söylemesi görüşmelerin tıkanmasına neden oluyor. Diğer sorunlu noktalar arasında ise İsrailli rehinelerle birlikte serbest bırakılacak Filistinli tutukluların sayısı ve kimlikleri, Gazze ile Mısır arasındaki sınırın kontrolü ve Filistinlilerin Gazze içinde serbest dolaşımı gibi konular yer alıyor.
ABD’nin Gazze politikasına şüpheyle yaklaşan bazı uzmanlar, Netanyahu üzerindeki ABD baskısının yetersiz olduğunu ve Biden yönetiminin Kasım’daki başkanlık seçimlerinden önce Gazze krizini çözme ihtiyacından kaynaklandığını ileri sürüyor. Çoğu gözlemci dış politika konularının seçimin sonucu üzerinde çok az etkisi olacağı sonucuna varmış olsa da geleneksel görüşe göre çatışmaların o zamana kadar sona erdirilmemesi durumunda Harris’in oy şansının azalacağı kaydediliyor.
Yaklaşan ABD seçimlerinin aynı zamanda Netanyahu’nun müzakerelerde taviz vermesini zorlaştırdığı belirtiliyor. Netanyahu, ikinci bir Trump yönetiminin İsrail’e Gazze, Lübnan ve daha geniş bir bölgede izleyeceği politikalarda azami esneklik sağlayacağını düşünüyor. Trump Netanyahu’ya büyük destek verirken hem Trump hem de Netanyahu, İsrail ve ABD’nin İran’ı caydırmak ve bölgesel etkisini azaltmak için gerekli tüm yollara başvurabileceğini söylüyor. Netanyahu’nun ABD seçimlerinin sonucu belli olmadan önce taviz vermesine gerek olmadığını hesaplamış olabileceği belirtiliyor.