Gazze’de Ateşkes Planı Zora Girdi
Başkan Biden’ın 31 Mayıs’ta İsrail ile Hamas arasında aylardır süren çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan üç aşamalı ateşkes önerisini duyurmasının ardından İsrail üzerinde baskıyı artıran Washington yönetimi bölgedeki diplomatik temaslarına hız verdi. Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Blinken Mısır, İsrail, Ürdün ve Katar’da temaslarda bulunmak üzere sekizinci Ortadoğu turuna çıktı. Blinken’ın temasları sırasında tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşmasını ve çatışmanın daha da tırmanmasını önleme ihtiyacını tartışacağı kaydedildi.
ABD’nin Gazze’de ateşkes teklifi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da kabul edildi. 15 üyeli Güvenlik Konseyi’nde 14 üye taslak lehine oy verirken Rusya çekimser kaldı. Kabul edilen karar tasarısında tam bir ateşkes, Hamas’ın elindeki rehineleri bırakması ve Filistinli mahkumların serbest bırakılması öngörülüyor. Kararda İsrail’in teklifi kabul ettiği belirtilirken Hamas’a da bir an önce yeşil ışık yakması çağrısında bulunuldu. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu henüz ABD’nin önerisini onaylamış değil. İsrail savaş kabinesindeki bakanların Netanyahu’ya Washington’ın önerisini kabul etmemesi için baskı yaptığı belirtiliyor. Hamas’ın da BM kararını memnuniyetle karşıladığı ancak henüz resmi olarak yanıt vermediği kaydediliyor.
Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen karar hem İsrail’i hem de Hamas’ı planın şartlarını “gecikmeksizin ve koşulsuz olarak” eksiksiz uygulamaya çağırıyor. Kararda plan özetleniyor ve “müzakerelerin birinci aşama için altı haftadan uzun sürmesi halinde, ateşkesin müzakereler devam ettiği sürece devam edeceği” hükmüne vurgu yapılıyor. Konseyin planı zorla kabul ettirme gücü bulunmuyor. Ayrıca, BM ateşkes görüşmelerine dahil değil. Ancak Konsey’in 14 üyesinin onayladığı ve bir üyenin de çekimser kaldığı kararın kabul etmesi, her iki taraf üzerindeki anlaşma baskısını arttırıyor.
Biden yönetimi son haftalarda diplomatik faaliyetlerini yoğunlaştırarak müttefik ülkeleri ateşkes önerisini kabul etmesi için Hamas üzerinde baskı kurmaya çağırdı. 17 ülke geçen hafta ortak bildiri yayınlayarak İsrail ve Hamas’a son ateşkes ve rehine önerisi üzerinde anlaşmaya varmaları çağrısında bulundu. Açıklamada “Savaşın sona ermesinin zamanı gelmiştir” denilerek, Biden’ın kamuoyuna açıkladığı İsrail’in ateşkes ve rehine önerisinin Gazze çatışmasının çözümünün temeli olduğu vurgulandı.
Washington, yeni ateşkes önerisinin aşamalı bir süreç öngördüğünü ve nihayetinde savaşın kalıcı olarak sona ereceğini savunuyor. Ancak İsrail, Hamas yenilgiye uğratılana kadar çatışmaların sadece geçici olarak duraklamasını kabul edeceğini, Hamas ise savaşın sona ereceğine dair garanti verilmeden ateşkesi kabul etmeyeceğini vurguluyor.
Önerilen anlaşmanın ilk aşamasının altı hafta süreceğini, bu süre zarfında “tam ve eksiksiz bir ateşkes” sağlanacağı belirtiliyor. Bu süreçte kadın, çocuk ve diğer savunmasız rehinelerin geri dönmesi, İsrail’deki yüzlerce Filistinli mahkûmun serbest bırakılması, İsrail askerlerinin Gazze’nin kalabalık bölgelerinden çekilmesi ve her gün 600 kamyon insani yardımın Gazze’ye taşınması öngörülüyor. İkinci aşama erkek askerler de dahil olmak üzere hayatta kalan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve İsrail güçlerinin Gazze’den çekilmesini içerirken üçüncü aşamada ise Gazze’deki insanî yardım faaliyetlerinin yeniden başlatılması ve Gazze’deki yaşamın normalleşmesi planlanıyor.
Beyaz Saray Ortadoğu Koordinatörü Brett McGurk ve CIA Direktörü Bill Burns gibi isimler diplomatik çabaları desteklemek üzere sık sık bölgeye ziyarette bulunuyor. Son olarak bölgeye giden Dışişleri Bakanı Blinken, Hamas üzerinde baskı kurulmasına çalışıyor. Blinken, Hamas’ın ateşkes önerisini kabul etmediğini belirterek müzakerelerin devam ettiğini söyledi. Hamas’ın “çok sayıda değişiklik talep ettiğini” söyleyen Blinken, “değişikliklerin bazıları uygulanabilir, bazıları ise değil” ifadelerini kullandı.
Gazze’de ateşkes için yapılan son öneri ABD ve uluslararası toplumun büyük bir kısmının desteğini alsa da İsrail ve Hamas sunulan şartları tam olarak benimsemiş görünmüyor. Hamas sunulan öneriyi genel hatlarıyla kabul ederken bazı değişikliklerin yapılmasını talep etmiş durumda. Hamas sözcüsü Cihat Taha gazetecilere verdiği demeçte grubun talep ettiği “değişikliklerin” kalıcı bir ateşkesi ve İsrail’in tamamen çekilmesini garanti altına almayı amaçladığını söyledi.
İki tarafın ilk aşamadaki altı haftalık ateşkes süresini, ikinci aşama üzerinde bir anlaşmayı müzakere etmek için kullanması gerekiyor. İki tarafın ayrıntılar üzerinde anlaşması halinde geçici ateşkesin kalıcı hale geleceği düşünülüyor. Ancak Hamas, rehineleri iade ettikleri takdirde İsrail’in savaşı yeniden başlatmasından endişe ediyor. İsrail’in müzakerelerin ikinci aşamasında Hamas için kabul edilemez olan taleplerde bulunabileceği ve Hamas’ın reddetmesi durumunda da savaşı yeniden başlatma ihtimali bulunuyor.
Hamas, kalıcı bir ateşkes sağlanmadığı ve İsrail güçleri Gazze’den tamamen çekilmediği sürece kalan rehineleri serbest bırakmayacağı konusunda ısrar ediyor. Hamas ayrıca aralarında siyasi liderler ve üst düzey militanların da bulunduğu İsrail tarafından hapsedilmiş yüzlerce Filistinlinin serbest bırakılmasını istiyor. Ancak tarafların kimlerin serbest bırakılacağına dair bir liste üzerinde anlaşıp anlaşmadıkları ya da bu kişilerin Gazze’de mi, işgal altındaki Batı Şeria’da mı serbest bırakılacakları yoksa sürgüne mi gönderilecekleri belli değil.
Ateşkesin süresi ve Hamas’ın gelecekteki rolü başta olmak üzere planın pek çok ayrıntısı henüz çözüme kavuşturulmuş değil. Biden Hamas’ın iyice zayıfladığını ve 7 Ekim benzeri bir saldırı düzenleyemeyeceğini savunurken Netanyahu İsrail’in hala Hamas’ın askeri ve yönetim kabiliyetlerini yok etmeye kararlı olduğunu söylüyor. Netanyahu İsrail güçlerinin Hamas’ın üst düzey liderliğinin ve güçlerinin bulunduğu Gazze’den tamamen çekilmesinin grubun bölgeyi kontrol etmesine ve yeniden silahlanmasına yol açacağını ileri sürüyor. İsrail ayrıca plandaki ilk ateşkes süresinin ikinci aşama için müzakereler devam ettiği sürece uzatılması hükmüne de temkinli yaklaşıyor. İsrailli yetkililer bunun Hamas’ın “sonu gelmeyen müzakerelere devam etmesine” izin vereceğini ileri sürüyor.
Tel-Aviv, Hamas’ın Gazze’de hiçbir şekilde yönetimde söz sahibi olmasını kabul etmiyor. İsrail ayrıca işgali altındaki Batı Şeria’da sınırlı yetkilere sahip olan Filistin Yönetimi’nin de Gazze yönetiminde rol almasını istemiyor. İsrail Başbakanı savaşı sona erdirmesi için ABD ve diğer müttefiklerinden baskı görüyor ancak iktidar koalisyonundaki iki aşırı sağcı ortak, İsrail’in Hamas’ı ortadan kaldırmadan savaşı sona erdirecek bir anlaşmayı kabul etmesi halinde hükümeti düşürmekle tehdit ediyor.
ABD ve İsrail arasındaki anlaşmazlık, İsrail’in savaş sonrası için henüz bir plan ortaya koymamış olmasından ve ABD’nin Filistin devleti kurulması yönünde bölgede geniş destek bulan önerisini reddetmesinden kaynaklanıyor. Ateşkes, İsrail ve Hamas arasındaki savaşın sona erdirilmesine yönelik bir ivme kazanılmasını sağlayabilir ancak planın ikinci aşamasına yönelik görüşmelerin hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması pek mümkün görünmüyor. Her iki taraf da öneriyi kesin olarak desteklediklerini gösteren net bir tavır ortaya koymuyor ve bazı taleplerinden vazgeçmeyerek savaş sonrası Gazze’nin kaderini belirleyecek ve zafer ilan etmelerini sağlayacak bir senaryo için uğraşıyor.