Gazze’de Geçici Ateşkes Arayışı
Biden yönetimi Gazze’de ateşkes sağlanması ve Ortadoğu’yu bölgesel bir savaşın eşiğine getiren çatışmaların durdurulması için çabalarını yoğunlaştırıyor. ABD, Katar ve Mısır tarafından müzakere edilen çatışmalara ara verilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması önerisini reddeden İsrail, Gazze’deki saldırılarına devam ederken Biden yönetimi ve Ortadoğu’daki ortaklarından oluşan küçük bir grup İsrail ve Filistinliler arasında uzun vadeli barış için kapsamlı bir plan üzerinde çalışıyor. Filistin devletinin kurulması için kesin bir zaman çizelgesinin de dahil edildiği belirtilen planın kısa süre içinde açıklanması bekleniyor.
İsrail-Filistin çatışmasını çözmeye yönelik sürdürülebilir bir yaklaşım geliştirmeden Ortadoğu’daki stratejik hedeflerine ulaşamayacağını gören Başkan Biden, Dışişleri Bakanı Blinken ve CIA Direktörü William Burns gibi üst düzey isimleri bölgeye yollarken kendisi de Ürdün Kralı Abdullah’ı Beyaz Saray’da ağırladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada görüşmenin gündeminde, Gazze’deki durumun yanı sıra iki devletli çözüm vizyonu ve bölgede kalıcı barışın sağlanması gibi konuların olduğu belirtildi. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Biden, Filistin ve İsrail halkı için barış ve güvenliği sağlamak adına aktif şekilde çalıştıklarını ve rehinelerin kurtarılması amacıyla en az altı hafta sürecek geçici bir ateşkes için yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti. Anlaşmanın Gazze’ye ilk etapta sükûnet getirilmesi için önemli olduğuna vurgu yapan Biden, bu süreçte daha kalıcı bir barış inşa etmek için zaman kazanacaklarını söyledi.
Üzerinde çalışılan kapsamlı barış planının uygulanabilmesi için öncelikli olarak bir ateşkes anlaşmasına ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. ABD’nin yanı sıra Mısır, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Filistinli temsilcilerden oluşan katılımcılara göre en az altı hafta sürmesi öngörülen ilk ateşkes, planın kamuoyuna duyurulması, ek destek sağlanması ve geçici bir Filistin hükümetinin kurulması da dahil olmak üzere uygulamaya yönelik ilk adımların atılması için zaman sağlayacak. Planlamacılar, Gazze’deki mahrumiyet ve baskı ortamının daha da kötüleşmemesi için Ramazan ayı başlamadan önce bir rehine anlaşmasına varılabileceğini umuyor. Müzakereler sırasında Filistinli tutukluların serbest bırakılacak rehinelere oranı, İsrail askerlerinin Gazze’den çekilmesi ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’nın statüsü gibi bir dizi anlaşmazlık noktası ortaya çıktığı belirtiliyor.
Planın önündeki en büyük engel olarak Netanyahu hükümeti görülüyor. Katılımcılar, İsrail’in Refah’a yönelik saldırısının Gazze krizini tırmandırmakla birlikte hem rehine anlaşmasına hem de uzun vadeli barış çabalarına zarar vermesinden endişe duyuyor. Netanyahu ne Hamas’ın rehine anlaşması talepleri ne de Filistin devletine karşıtlığı konusunda geri adım atmış değil. Katılımcılar Netanyahu hükümetinin tartışılan konuların çoğuna razı olup olmayacağı konusunda da emin olmadıklarını belirtiyor. Batı Şeria’daki yerleşimci toplulukların hepsi olmasa da çoğunun geri çekilmesi; Doğu Kudüs’te bir Filistin başkentinin kabul edilmesi; Gazze’nin yeniden inşası ve birleşik bir Batı Şeria ve Gazze için güvenlik ve yönetim düzenlemeleri gibi konularda anlaşma sağlanamıyor. İsrail’e belirli güvenlik garantileri ve Suudi Arabistan ve diğer Arap devletleriyle normalleşme gibi reddedilmesi zor teklifler de sunulması umuluyor.
İsrail geçen hafta Hamas’ın İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan binlerce Filistinlinin serbest bırakılmasını ve İsrail ordusunun Gazze’den aşamalı olarak çekilmesini öngören bir teklifini reddetmişti. Hamas, ayrıntılı teklifini ABD, Mısır, Katar ve İsrail tarafından ilk onayı verilen bir anlaşmaya karşılık olarak önermişti. Paris’te müzakere edilen anlaşma çerçevesine göre çatışmalar üç aşamalı olarak durdurulacak, altı haftalık bir ateşkesle başlayacak ve bu süre zarfında sivillerden başlayarak İsrailli askerler ve ölen rehinelerin cesetleriyle birlikte rehineler serbest bırakılacaktı.
Hamas’ın önerisinin İsrail için kabul edilemez olduğunu söyleyen Netanyahu ise Hamas’ı ve Gazze’deki askeri kabiliyetlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan savaşı “mutlak zafer” elde edene kadar sürdürme sözü vermişti. İsrail herhangi bir ateşkesin geçici olmasını isterken Hamas kalıcı bir ateşkes anlaşması istiyor. İsrail, Hamas’ın Gazze’deki ordusunu tamamen geri çekme taleplerini de reddediyor. Hamas’ın yönetim ve askeri kabiliyetlerini yok etmeyi öncelikli savaş hedeflerinden biri olarak gören İsrail, önerinin Hamas’ı Gazze’de etkin bir şekilde iktidarda bırakacağını ve askeri kabiliyetlerini yeniden inşa etmesine izin vereceğini savunuyor.
Filistin devletine karşı olan Netanyahu’nun Hamas’a karşı taviz verdiği takdirde aşırı sağcı partilerin desteğiyle iktidarda kalan koalisyonun çökmesinden endişe duyduğu belirtiliyor. Netanyahu İsrail tarihindeki en sağcı hükümete liderlik ediyor. Bu hükümetin bazı üyeleri Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ya da Gazze’den çekilmeyi içeren herhangi bir uzlaşmaya şiddetle karşı çıkıyor. Bu bakanların istifa etmesi halinde koalisyonun dağılabileceği ve bu durumun da yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya olan Netanyahu’nun siyasi kariyerinin sonunu getirebileceği şeklinde yorumlanıyor.
Dışişleri Bakanı Blinken’ın geçen hafta gerçekleştirdiği Ortadoğu ziyaretinin ardından değerlendirmede bulunan ABD basını, Biden yönetimi ile Netanyahu hükümeti arasındaki ilişkilerin giderek gerginleştiğini belirtiyor. Biden yönetiminin Netanyahu hükümetine Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonları sona erdirmesi, insani yardım girişini kolaylaştırması ve savaş sonrası iki devletli çözümü kabul etmesi yönündeki önerilerini kabul ettiremediğine dikkat çeken basın organlarına göre, Netanyahu iç siyasete odaklı hareket ediyor. Bu durumun çatışmayı sona erdirecek bir anlaşmaya varılmasının öngörülenden daha uzun sürmesine yol açacağı belirtiliyor.
CIA Direktörü William Burns, Netanyahu ve Mossad Başkanı David Barnea ile görüşmek üzere Perşembe günü İsrail’e bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin nedeni tam olarak açıklanmazken yerel medya Netanyahu’nun Hamas’la rehine takası anlaşması için görüşmelere devam etmek üzere Mısır’a bir güvenlik heyeti göndermeyi reddetmesiyle bağlantılı olduğunu ileri sürdü. ABD, Katarlı ve Mısırlı arabulucular yeni bir rehine anlaşması için müzakerelere ivme kazandırmak isterken Netanyahu Mısır’a bir İsrail heyeti göndermeyi reddetmişti. İsrailli yetkililer, Burns’ün rehine müzakerelerinin durumunu görüşmek üzere geldiğini kaydetti.
Biden yönetiminin Gazze’de ateşkes ve Ortadoğu’daki geniş çaplı çatışmaları durdurma yönündeki diplomatik girişimleri önemli bir ilerleme kaydedemiyor. Bölgeye gönderilen üst düzey yetkililer ve Ürdün Kralı Abdullah ile yapılan görüşmeler, iki devletli çözüm ve kalıcı barışa dair umutları canlı tutarken, Netanyahu hükümetinin katı tutumu ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına devam etmesi, çatışmanın sona erdirilmesi yolundaki çabaları zorlaştırıyor. ABD ve Ortadoğu’daki ortaklarının üzerinde çalıştığı kapsamlı barış planına Filistin devletinin kurulması için belirli bir zaman çizelgesinin dahil edilmesi, bölgedeki gerginliği azaltma ve barışçıl bir çözüme ulaşma hedefini öne çıkarıyor. Ancak, Netanyahu’nun siyasi duruşu ve iç siyasete yönelik hesapları durumu daha da karmaşık hale getiriyor.