Harris Başkan Yardımcısı Adayını Seçti
Demokratların başkan adayı Kamala Harris, Salı günü başkan yardımcısı adayı olarak Minnesota Valisi Tim Walz’ı seçtiğini açıkladı. İlk siyahi kadın ve göçmen bir ailenin çocuğu olarak aday olan Harris, beyaz ve erkek bir başkan yardımcısı seçerken, emekçi sınıfa hitap edebilen, seçimin kaderini belirleyecek salıncak eyaletlerde seçmenlerin desteğini alabilme potansiyeli olan Tim Walz’ı seçerek stratejik bir adım atmış oldu. Harris kampanyası mitinglere ve etkinliklere devam ederken, son yapılan anketlerde Harris ve Trump’ın başa baş gittiği görülüyor. Tim Walz’ın başkan yardımcısı adayı olarak Harris kampanyasına olumlu bir etki yapması bekleniyor.
Orta batı eyaletleri arasında yer alan Nebraska’da büyüyen 60 yaşındaki Tim Walz, ulusal muhafız olarak orduda görev alması ve lisede öğretmenlik yapması ile dikkat çekiyor. Öğretmenlik yaptığı esnada futbol koçluğu görevini de üstlenen Walz, bu geçmişiyle Orta Amerikalı seçmen de karşılık bulma potansiyeli taşıyor. Öğretmenlik görevinden istifa ederek Minnesota’da Demokrat Parti’den seçimlere giren Walz, 12 yıl boyunca Temsilciler Meclisi’nde görev yaptı.
2018’den itibaren Minnesota Valisi olarak görev yapan Walz, özellikle ikinci döneminde Minnesota’da ilerici Demokratları mutlu edecek politikalara imza atmasıyla öne çıkıyor. Walz, valilik görevinin ikinci döneminde kürtaj hakkını eyalet yasalarına dahil etti, eğlence amaçlı marijuanayı yasallaştırdı, çalışanlar için ücretli tıbbi ve aile izni gerekliliklerini belirledi ve silah satın alımlarında sabıka sorgulamasını genişletti. Eyalette sosyal politikaları da ön plana çıkaran Walz, eyalet okulundaki tüm öğrencilere ücretsiz beslenme vermek gibi adımlar atarak gençlerden destek bulmuştu.
Walz’ın son dönemde uyguladığı politikalar fazla ilerici olmakla eleştirilirken, kendisini bekleyen en büyük tehlike, Black Lives Matter hareketinin başlangıcında Minnesota’da ortaya çıkan durum oluyor. 2020’de George Floyd’un polis tarafından öldürülmesiyle ABD tarihindeki büyük sokak olaylarıyla Minnesota Valisi olarak yüzleşen Walz, polis gücünü kullanmak yerine göstericilerle iletişime geçerek sokak olaylarını ve yağmalamaları kontrol altına almaya çalışmıştı.
Cumhuriyetçiler, Vali Walz’ın o dönemlerde önlem almada geç kaldığını belirterek büyüyen sokak olaylarından valiyi sorumlu tutmuştu. Son olarak Mayıs ayında Minnesota’da miting düzenleyen Trump, Walz’ın o dönemde attığı adımları eleştirerek, “Ben başkan olmasaydım bugün Minneapolis olmazdı,” diyerek Walz’ı hedef almıştı. Trump kampanyası, Walz’ın başkan yardımcılığı adaylığının netleşmesiyle bu politika üzerine durmaya devam edeceklerinin sinyalini verdi.
Salı günü Pennsylvania eyaletinde ilk kez birlikte seçmenlerin karşısına çıkan Harris ve Walz, Demokratları heyecanlandıracak bir performans sergiledi. Walz, enerjik bir tavırla konuşmasını yaparken, seçimlerdeki rakipleri Trump ve JD Vance hakkında eleştirilerde bulunmaktan geri durmadı. Harris ve Walz, bu hafta içi salıncak eyaletlerde miting düzenleyerek seçmenlere ulaşmaya çalıştı. Harris kampanyası, Walz’ı ön plana çıkararak ve Cumhuriyetçilerin başkan yardımcısı adayı Vance ile kıyaslayarak orta Amerikalı seçmenleri ikna etmeyi amaçlıyor. Kırsal bir bölgede büyüyen Walz, özellikle salıncak eyaletlerde yer alan kırsal bölgelerde Demokratların oylarını artırabilir.
Demokratlar, Biden’ın adaylıktan çekildiğini açıkladığı günden bu yana Trump karşısında gösterdikleri birliktelikle dikkat çekiyor. Tim Walz’ın başkan yardımcısı adayı olarak açıklanmasının ardından da Demokratlar, destek açıklamaları yapmakta gecikmediler. Başkan yardımcısı adayı olarak ismi geçen en güçlü isimlerden biri olan Pennsylvania Valisi Josh Shapiro, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Walz’ı tebrik ederken, Salı günü Pennsylvania’da gerçekleştirilen mitinge katılarak desteğini yineledi.
Harris, “Tim hakkında dikkatimi çeken şeylerden biri, orta sınıf aileler için mücadele etme konusundaki inançlarının ne kadar derin olduğudur” ifadelerini kullanırken, Walz’ın temiz bir sicile sahip olduğunu vurguladı. Ancak Cumhuriyetçiler, özellikle kamu güvenliği ile ilgili konularda Walz’ı aşırı liberal olarak göstermeye çalışıyorlar. Trump’ın başkan yardımcısı adayı JD Vance, Philadelphia’daki bir mitingin ardından Walz’ı Demokrat Parti’nin “radikal solunu” temsil eden “San Francisco tarzı bir liberal” olmakla suçladı. Walz’ın Bernie Sanders gibi bir liberal olduğunu savunan Trump kampanyası, Walz’ı “tehlikeli derecede liberal” olarak tanımlayarak orta batı Amerika’daki etki alanını daraltmayı amaçlıyor.
Henüz başkan yardımcısı adayını belirlemeden önce yapılan anketlerde Harris lehine devam eden oy artışı, kamuoyu araştırmalarına da yansıyor. CBS News tarafından bu hafta başında açıklanan son ankete göre Harris, çok küçük farklarla Trump’ın önünde yer alıyor. Aynı şirket tarafından Biden’ın adaylığı gündemdeyken yapılan anketlerde Trump 5 puan farkla önde gözüküyordu. Ankete katılanların yaklaşık üçte ikisi (%68) Amerika’nın siyahi bir kadın başkan seçmeye hazır olduğunu düşünürken, %32’si ülkenin hazır olmadığını söylüyor. Harris ile birlikte Demokrat Parti’nin seçmen kitlesinde yer alan kesimlerin sandığa gitme motivasyonlarının arttığı da anketlere yansıyor.
Özellikle seçimin kaderini belirleyecek salıncak eyaletlerin hemen hepsinde Trump ve Harris’in başa baş bir şekilde yarışı götürdüğü görülüyor. Harris’in başkan yardımcısı olarak beyaz ve orta Amerikalı seçmenlere hitap edebilecek Walz’ı seçmesi, önümüzdeki günlerde anketlere olumlu yansıyabilir. Trump kampanyasında, başkan yardımcısının da beyaz erkek olması ve Trump ile birçok konuda benzer düşünmesi, farklı seçmen kitlelerine ulaşmayı zorlaştırabilir. Henüz başkanlık yarışının akıbeti için net bir yorum yapmak için erken olsa da, Biden’ın adaylık krizinin ardından toparlanması zor görünen Demokrat Parti’nin bu kritik süreci çok olumlu bir şekilde değerlendirdiği söylenebilir.