İlaç Fiyatlarında Yeni Düzenleme
Amerika’daki yüksek ilaç fiyatları ve sağlık harcamaları, uzun süredir eleştirilen Amerikan sağlık sisteminin en önemli sorunları arasında yer alıyor. Başkan Donald Trump, bu soruna çözüm bulmak amacıyla ilaç fiyatlarını düşürmeye yönelik bir yürütme kararnamesi imzalayarak sağlık sektöründe önemli bir adım attığını duyurdu. Ancak, kararnamede fiyatları düşürmek için herhangi bir yasal dayanak sunulmadığı için belirsizlikler devam ediyor. Washington’un, ilerleyen günlerde bu konuda daha kapsamlı adımlar atması bekleniyor. Trump, Amerika’nın ilaç fiyatlarının diğer gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha yüksek olduğunu belirterek, bu durumu değiştirmeyi ve küresel fiyatlarla uyumlu bir yaklaşım geliştirmeyi amaçladığını ifade ediyor. Ayrıca, düşük gelir gruplarına yönelik sağlanan federal sağlık sigortası programı Medicaid’e ilişkin yapılması planlanan kesintiler de gündemdeki diğer bir önemli konu olarak öne çıkıyor.
Amerika’daki ilaç fiyatlarının yüksek olmasının birkaç temel nedeni bulunuyor. ABD sağlık sistemi, diğer gelişmiş ülkelere kıyasla daha karmaşık bir yapıya sahip. Büyük bir özel sigorta sektörü, işverenler aracılığıyla yapılan sübvansiyonlar ve yaşlılar ile düşük gelirli bireyler için devlet destekli Medicare ve Medicaid programları gibi unsurlar bu karmaşıklığın bir parçasını oluşturuyor. Diğer gelişmiş ülkelerde, daha merkeziyetçi sağlık sistemleri sayesinde devletler ilaçlar için toplu fiyat anlaşmaları yapabilirken bu durum ilaç maliyetlerini daha düşük tutmalarına yardımcı oluyor. Ancak ABD’de hükümetin ilaç fiyatlarını belirleme konusunda çok sınırlı yetkisi bulunuyor, bu da ilaç şirketlerinin yüksek fiyatlar belirlenmesine olanak sağlıyor.
Trump’ın imzaladığı yürütme kararnamesi, ilaç fiyatlarının düşürülmesini amaçlarken uygulama noktasında detaylar hala belirsizliğini koruyor. Kararname, yabancı ülkelerle yapılan ilaç anlaşmalarının, Amerikalılar için “makul olmayan” veya “ayrımcı” fiyat artışlarına yol açmaması gerektiğini belirtiyor. Ancak, makul fiyatların neye göre değerlendirileceği ve nasıl uygulanacağı konusunda net bir açıklamaya yer verilmiyor. Kararname ayrıca ilaç şirketlerinden, ürünlerini daha fazla doğrudan tüketicilere satmalarını ve yabancı ülkelerden daha düşük fiyatlarla ilaç ithalatı yapmalarını talep etmektedir. Ancak bu tür bir uygulama daha önce güvenlik ve ticaret kuralları nedeniyle engellenmişti. Trump ayrıca, ilaç şirketlerinin ABD’deki ilaç fiyatlarını, başka ülkelerde uyguladıkları en düşük fiyatlarla eşitlemelerini sağlamak için bir sistem inşa etmelerini istiyor ve uyum sağlamamaları durumunda federal hükümetin gücünü kullanacağını ifade ediyor. Ancak, bu noktada denetimi yapacak ve uygulanacak mekanizmalar belirisizliğini koruyor.
Trump’ın ilaç fiyatlarıyla ilgili açıklamaları, büyük ilaç şirketlerinin borsa değerleri üzerinde kısa vadede etkili oldu. Başkan Trump’ın kararname açıklamasından önce, büyük ilaç şirketlerinin hisseleri değer kaybederken, açıklamanın ardından hızla toparlandı. Yatırımcılar, Trump’ın önerilerinin ilaç fiyatları üzerinde büyük bir etki yaratmayacağı ve bu düzenlemenin şirketlerin karlarını olumsuz etkilemeyeceği yönünde bir kanaate sahip. Hisse senetlerinin toparlanması, bu kararın uzun vadeli etkilerinin sınırlı olacağına dair bir işaret olarak değerlendirilebilir.
Trump’ın ilaç fiyatlarını düşürme planı, birçok engelle karşı karşıya kalabilir. İlaç şirketleri, kar marjlarını doğrudan etkileyecek fiyat düşüşlerine karşı direnç gösterebilir. Ayrıca, yabancı hükümetler ABD ile aynı fiyatları kabul etmezse, ilaç şirketleri bu pazarlarda sorunlarla karşılaşabilir ve hatta ilaç satışını durdurma yoluna gidebilir. İkinci bir engel, fiyatların düşürülmesinin, sağlık sistemine dair daha geniş bir politika değişikliği gerektirecek olmasıdır. Düşük ilaç fiyatları, özellikle ilaç şirketlerinin gelirlerini olumsuz yönde etkileyebilir ve bu durum, araştırma-geliştirme faaliyetlerinin kısıtlanmasına yol açabilir. Kazançlarında küçülme yaşayan ilaç firmaları inovasyona verdikleri bütçeyi kısabilirler.
Trump’ın bu düzenlemeleri, büyük ilaç şirketlerine karşı bir duruş sergileyen bazı kongre üyelerinin talepleriyle örtüşse de, bazı Demokratlar ve sağlık politikası uzmanları, çözümün yalnızca yürütme kararnamesiyle sağlanamayacağını savunuyor. Trump, bu yeni ilaç fiyatlandırma politikasının Medicaid ve Medicare gibi programlar için maliyetleri önemli ölçüde düşüreceğini ve bunun daha önce görülmemiş bir seviyede tasarruf sağlayacağını belirtiyor. Trump, bu düzenlemenin “yüz milyonlarca dolar” tasarruf sağlayacağını öngörüyor.
Yeni yönetimin sağlık politikaları bağlamında bir diğer önemli gündem maddesi ise yaklaşık 80 milyon çocuğun, yaşlının, engellinin, ebeveynlerin ve bakmakla yükümlü olduğu kimsesi olmayan yetişkinlerin kritik bakım için güvendiği Medicaid ve ilgili Çocuk Sağlık Sigortası Programı. Trump yönetimi, Medicaid programının kontrolsüz bir şekilde büyüdüğünü ve ihtiyaç sahibi olmayan kişilere dahi federal destek verilerek Amerikan vatandaşlarının sigorta ve sağlık harcamalarının arttığını iddia ediyor. Bu bağlamda, Demokratlar, Medicaid kesintilerine karşı gelirken Cumhuriyetçi Parti içerisinde de net bir uzlaşı olduğu söylenemez. Trump’a yakın temsilciler ve senatörler Medicaid programında değişiklik yapılmasını desteklerken, bazı Cumhuriyetçi figürler de bu uygulamanın gerçekten mağdur olan Amerikalılara zarar verebileceğini ve 2026 ara seçimlerinden önce yapılacak böyle bir hamlenin Cumhuriyetçilerin Kongre’deki aritmetiği kaybetmesine neden olabileceğini ifade ediyor. Son yapılan kamuoyu araştırmaları da, oy kaygısı taşıyan Cumhuriyetçi siyasetçileri haklı çıkarıyor. ABD’li yetişkinlerin yalnızca %17’si Medicaid harcamalarının düşürülmesini desteklerken, %42’si Medicaid programını hayati bularak bütçesinin daha da artırılmasını; %41’i ise bütçesinin sabit kalması gerektiğini savunuyor.
Trump’ın ikinci döneminde ABD sağlık sisteminin sorunlarını çözmeye yönelik girişimleri şimdilik meyvesini vermemiş gibi görünüyor. Bu bağlamda son ilaç fiyatlarını düşürmeyi öngören kararnamenin uygulanabilirliği de şüpheleri beraberinde getiriyor. İlaç şirketlerine uygulanan gümrük vergileri üzerinden yapılacak değişiklikler ve belirli yönlendirmeler yapılması muhtemel senaryolar arasında yer alsa da, şirketlerin kazançlarını düşürecek politikaları ciddi yaptırım tehlikesi olmadan uygulamaya koyması beklenmiyor. Kararnamenin yasal çerçeve olarak da belirsiz bir yapı sunması, ilaç şirketlerine kaçış yolları sunabilir. Bu bağlamda Trump yönetiminin sağlık sistemini revize etme girişimlerinde karşılaştığı zorluklar, Medicaid programında yapılması planlanan kesintilerde de kendini gösteriyor.