İran Nükleer Müzakereleri Yeniden Başladı
İran ile ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya arasında 2015 yılında imzalanan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPAO) olarak bilinen nükleer anlaşmanın canlandırılması çabaları beş aylık bir aranın ardından yeniden başladı. Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilen ve Avrupa Birliği koordinatörlüğünde yürütülen yedinci tur nükleer müzakerelerde, İran’ın anlaşma şartlarını uygulamaya başlaması ve 2018 yılında anlaşmadan ayrılan ABD’nin yeniden anlaşmaya dönmesi hedefleniyor. İran heyeti yeni müzakerelerde, ABD ve Avrupa Birliği’nin 2017’den bu yana İran’a uyguladığı yaptırımların kaldırılması talep ediyor ancak bu isteğin karşılık bulması şimdilik beklenmiyor.
ABD ve İran heyetleri 2015 Nükleer Anlaşması’nın yeniden canlandırılması için 6 Nisan’da Avrupalı diplomatların arabuluculuğuyla Avusturya’nın başkenti Viyana’da dolaylı görüşmelere başlamıştı. Biden’ın görevi devraldığı günden beri üzerinde çalıştığı anlaşma meselesi iki ülkenin de ilk adımı karşıdan beklemesi ve muhtelif şartlar öne sürmesi nedeniyle sürüncemede kalmıştı. Fransa, İngiltere, Çin, Rusya ve Almanya ile İran’ın üst düzey diplomatlarının katılımıyla Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı Enrique Mora başkanlığında yürütülen müzakerelerde iki ülke arasında güven tesis edilmesi ve anlaşmayı çıkmaza sokan görüş ayrılıklarında orta yolun bulunması bekleniyordu. Viyana’da bulunan ama görüşmeleri farklı bir salondan takip eden ABD’li diplomatlar doğrudan müzakerelere katılmasalar da mekik diplomasisi ile görüşmeleri sürdürüyorlardı. Nükleer anlaşma müzakerelerine İran’daki hükümet değişikliği nedeniyle ara verilmişti.
Tahran yönetimi ara verilen müzakerelere geri döneceklerini kasım ayı başında duyurdu. Batılı devletler uzun süredir İran’a müzakerelere tekrar başlaması çağrısında bulunuyordu. İran’ın kararı G-20 Zirvesi nedeniyle Roma’da bulunan ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa liderlerinin bir toplantı yaparak Tahran yönetimine müzakerelere dönmesi yönünde ortak çağrıda bulunmasının hemen ardından gelmişti. Bahsi geçen dört ülke lideri İran nükleer programının yarattığı uluslararası güvenliğe yönelik riskleri görüşmek üzere bir toplantı yapmışlar ve İran’ı ‘nükleer silah elde etme konusunda engellemenin en iyi yolunun diplomasi olduğu’ konusunda mutabık kaldıklarını açıklamışlardı.
Yeni müzakere turu İran İslam Cumhuriyeti’nde İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası ilk müzakere olması bakımından da ayrıca önem taşıyor. Yeni yönetimin görüşmelerde nasıl bir yaklaşım sergileyeceği henüz netlik kazanmış değil. Tahran yönetimi Viyana müzakerelerinin gerçekçi bir temelde yapılmasını ve kendisine yönelik uygulanan ABD yaptırımlarının tek seferde tamamen kaldırılmasını istiyor. Ekonomik işbirliği ve ticari ilişkilerin normalleşmesini hedefleyen İran ayrıca ABD’den anlaşmayı bir daha terk etmeyeceğine dair güvence talep ediyor. Biden yönetimi ise İran’ın nükleer faaliyetlerini ve uranyum zenginleştirme işlemlerini nükleer anlaşmada belirlenen seviyeye çekmesini ve Tahran yönetiminin şart koşmadan anlaşmaya geri dönmesini istiyor. İran’ın balistik füze çalışmaları ve bölgesel etkisi artırma yönündeki faaliyetleri de Washington yönetiminin imzalanacak nükleer anlaşmaya eklemek istediği diğer konu başlıkları arasında yer alıyor.
Müzakerelerin başlamasından bir hafta önce Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanı Rafael Mariano Grossi, İran’ın nükleer programının doğrulama ve gözlem faaliyetlerinde yaşanan zorlukları ve kuruma bildirilmeyen konuları görüşmek üzere Tahran’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Grossi, İranlı yetkililerle görüşmelerin sonucuyla ilgili yaptığı açıklamada, görüşmelerde uzlaşı sağlayamadıklarını ve İran’ın nükleer programına yönelik doğrulama ve gözlem faaliyetlerini sürdürmekte ciddi sorunlar yaşandığını söyledi. Grossi, “Tüm çabalarıma rağmen İran’ın olağanüstü güvenlik sorunlarını çözmeye yönelik bu kapsamlı müzakereler sonuçsuz kaldı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya başından beri karşı duran İsrail yönetimi ABD ve bazı Avrupalı devletlere İran’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili istihbarat bilgisi paylaştı. İsrail’in paylaştığı bilgiye göre İran uranyumu nükleer silah yapımında kullanılabilecek seviye olan %90 oranında zenginleştirme çalışmalarına başladı. İsrailli uzmanlara göre Tahran yönetimi uranyum zenginleştirme çalışmalarını artırarak Viyana’da yürütülen müzakerelerde elini güçlendirmeye çalışıyor. İsrail Başbakanı Naftali Bennett de konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada İran ile müzakerelerin yeniden başlanması konusunda endişeli olduklarını belirterek “müzakerelerin sonucu ne olursa olsun İran’ın nükleer silah elde etme hedefinden vazgeçmeyeceğini” ileri sürdü.
ABD İran Özel Temsilcisi Robert Malley ise Tahran yönetiminin zamana oynaması ve müzakereleri nükleer programını hızlandırmak için bahane olarak kullanması halinde İran üzerindeki baskıyı artıracaklarını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de müzakerelerle ilgili önceden yapmış olduğu açıklamalarda, İran ile diplomasi sürecinin başarısız olması halinde Washington’un “diğer seçenekleri devreye sokacağını” söylemişti.