İstifa Eden Yönetim Yetkilileri Gazze Politikasını Eleştirdi
Biden yönetiminin İsrail-Gazze çatışmasına yönelik politikalarını protesto etmek için istifa eden yetkilileri, yönetimin yaklaşımını kınayan bir ortak bildiri yayınlayarak Başkan Biden ve Washington yönetiminin Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin öldürülmesine “suç ortağı” olduğunu belirtti. Açıklamada “Amerika’nın İsrail’e yönelik diplomatik koruması ve devam eden silah akışı, Gazze’de abluka altında bulunan Filistin toplumun öldürülmesinde ve zorla aç bırakılmasında inkar edilemez bir şekilde suç ortağı olmamızı sağlıyor” ifadelerine yer verilirken, ABD’nin müttefikine silah göndermeye devam etmek için açıklar bulmaya çalışarak ABD yasalarını da ihlal ettiğine dikkat çekiliyor. İstifalar ve toplu açıklama, Biden yönetiminin Gazze politikasına karşı içeriden kritik bir eleştiriyi temsil ediyor.
ABD’li yetkililerin istifası, aynı zamanda yönetimin İsrail’e desteğine yönelik hükümet içinde var olan muhalefeti de ortaya koymuş oluyor. İmzacı 12 kişi, İsrail ile Hamas arasında yaklaşık dokuz aydır devam eden çatışma sürecinde farklı zamanlarda istifalarını sunmuştu. Birçoğu, yönetimin politikalarını protesto etmek için münferiden kamuoyu önünde ayrılma kararları hakkında konuştular. Kendi kariyerleri pahasına ABD politikasının insan hakları, uluslararası hukuk ve bölgede sürdürülebilir barışa öncelik veren daha dengeli ve ilkeli bir duruşa doğru kaymasını etkilemek amacıyla seslerini yükseltmeyi tercih eden eski yetkililer yönetime baskı yapmak üzere bir araya geldi.
Ortak açıklama ABD hükümetine altı tavsiyede bulunuyor. Bunlar arasında “yasaları sadakatle uygulama” çağrısı yer alıyor ve “yönetimin birçok ABD yasasını kasıtlı olarak ihlal ettiği ve İsrail’e sürekli ölümcül silah akışı sağlamak için gerçekleri inkar etmeye veya çarpıtmaya, boşlukları kullanmaya veya süreçleri manipüle etmeye çalıştığı çok açıktır” suçlamasına yer veriliyor. Açıklama ayrıca hükümete “çatışmayı derhal sona erdirmek için gerekli ve mevcut tüm imkanları” kullanması; insani yardımın genişletilmesi; Filistin halkının kendi kaderini tayin etmesinin desteklenmesi; yürütme organı içinde daha güçlü gözetim ve hesap verebilirlik mekanizmaları ve üniversite protestocuları için ifade özgürlüğünün desteklenmesi çağrısında bulunuyor.
Eski yönetim yetkilileri ABD’nin İsrail’e silah transferlerinin devam etmesi de dahil olmak üzere, verilen sarsılmaz desteğin Tel-Aviv yönetiminin Gazze’deki Filistinlilere yönelik şiddet ve zulmüne olanak sağladığını ve İsraillilerin güvenliğini artırmadığını savunuyorlar. Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Beyaz Saray ve diğer kurumlardan istifa eden 12 eski yetkiliden oluşan grup, ABD’nin tutumunun sadece bölgeyi istikrarsızlaştırmakla kalmadığını, aynı zamanda Amerika’nın küresel duruşuna, değerlerine ve güvenilirliğine de zarar verdiğini iddia ediyor. Yönetimi, çatışmanın temel nedenlerini ele almak için çok az şey yaparken, Filistinliler için ciddi insani sonuçları olan “başarısız bir politika” sürdürmekle eleştiriyorlar. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’de düzenlediği saldırılar sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 38,000’i aşmış, yaralıların sayısı da 87,500’e yaklaşmış durumda.
Eski yetkililer ortak açıklamalarında hükümete bir dizi tavsiye sunarak mevcut yasalara uyulmasını, çatışmanın sona erdirilmesi için acil önlemler alınmasını, insani yardımın artırılmasını ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı ve hesap verebilirlik konusunda daha güçlü bir taahhütte bulunulmasını talep ediyor. Ayrıca endişelerini paylaşan eski meslektaşlarını hükümet içindeki seslerini kullanarak politikalara meydan okumaya ve değişimi savunmaya teşvik ediyorlar. Hükümet çalışanlarına seslenen eski yetkililer, ‘‘Sizi suç ortağı olmamaya çağırıyoruz. Kamu hizmetindeyken sesinizi kullanın, kurumlarınızdaki liderlere mektup yazın ve anlaşmazlıklarınızı ekibinizle paylaşın. Sesinizi duyurmak kartopu etkisi yaratarak başkalarına da seslerini duyurmaları için ilham verir. Birlikten kuvvet doğar” ifadelerini kullandı. Çatışmadaki tutumuna rağmen İsrail’e devam eden silah transferlerinin Ortadoğu’daki gerilimi arttırdığını ve ABD’yi tehditlere karşı daha savunmasız hale getirdiğini savunuyorlar.
Biden yönetimi ise tüm baskılara rağmen İsrail’e destek vermeye devam ediyor. Washington, 7 Ekim’den bu yana İsrail’e 6,5 milyar dolar değerinde güvenlik yardımı göndermiş durumda. Bu yardımlara karşın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD’nin silah yardımlarını kestiğini iddia etmiş, ABD yönetimi ise bazı kesintilere karşın yardımların devam ettiğini söyleyerek Netanyahu’yu yalanlamıştı. Biden yönetimi sivil halka zarar verebileceği gerekçesiyle 2 bin kilogramlık bombaların sevkiyatını durdurmuştu. ABD’li yetkililer diğer tüm silah teslimatlarının normal şekilde devam ettiğini ifade ediyor.