Kritik Münazarada Harris Avantaj Elde Etti
Donald Trump ve Kamala Harris arasında uzun süredir merakla beklenen televizyon münazarası salı günü gerçekleştirildi. 90 dakika süren münazarada ekonomi, göçmenlik, kürtaj, sınır güvenliği, Ukrayna ve İsrail politikaları gibi birçok önemli konu masaya yatırıldı. Başkan Yardımcısı Harris, Trump karşısında sergilediği performansla Demokratların beğenisini kazanırken her iki lider de münazaranın ardından kendini kazanan olarak ilan etti. Özellikle belirli bölümlerde Trump’ı savunma yapmak zorunda bırakan Harris, Haziran ayında Trump ile karşı karşıya gelen Başkan Biden’ın performansından doğan hayal kırıklığını tersine çevirerek Demokratlar için önemli bir moral kaynağı oldu.
Harris’in hukukçu kimliği ve savcılık geçmişini Trump karşısında nasıl kullanılacağı büyük merak konusuydu. Harris, televizyon tartışmasının başından itibaren tartışmaya hakim olan taraf olarak dikkat çekti. Tartışmaya Trump’ı iğneleyerek başlayan Harris, rakibini sık sık savunma yapmak zorunda bıraktı. Harris münazara boyunca kendi projelerine odaklanmak yerine olası ikinci bir Trump döneminde Amerika’nın karşılaşabileceği tehlikelere vurgu yapmayı tercih etti. Harris’in bu stratejisi, Trump’ı sürekli savunma pozisyonuna iterken bazı noktalarda kontrolsüz açıklamalar yapmasına neden oldu. Daha önce seçim kampanyası süreçlerinde Biden yönetiminin Afganistan’dan çekilme politikasına odaklanarak Harris’i eleştiren Trump, televizyon münazarasında bu konuyu gündeme getirmek yerine 2019 yılında Taliban’ı Camp David’e davet etmesini savunmak zorunda kaldı.
Harris kampanyası, seçim süreci boyunca kürtaj meselesini Trump’a karşı öne çıkararak özellikle kadın seçmenlerin desteğini kazanma stratejisini takip ediyordu. Başkan Biden’ın Haziran ayındaki münazarada kürtaj konusuna yeterince önem vermediği eleştirileri göz önüne alındığında, Harris kürtaj tartışmasında daha güçlü bir duruş sergiledi. Harris, Trump’ın kürtaj politikasını “Amerika’daki kadınlara hakaret” olarak nitelendirdi. Ülke genelinde kürtaj kısıtlamaları nedeniyle sağlıkları ve yaşamları tehlikeye giren kadınlarla tanıştığını vurgulayan Harris, Trump’a sert eleştiriler yöneltti. Trump ise önceki duruşunu tekrarlayarak, kürtaj kararının eyaletlerin yetkisinde olması gerektiğini savundu. Başkan yardımcısı adayı JD Vance’in ulusal bir kürtaj yasağını destekleyen açıklamaları sorulduğunda, Trump konuyu Vance ile konuşmadığını belirterek eleştirilerden sıyrılmaya çalıştı.
Münazaranın en dikkat çeken bölümü, Trump’ın sınır güvenliği ve yasadışı göçmenlerin artışı konusunda Harris’i eleştirdiği anlarda yaşandı. Trump, sağcı çevrelerde dolaşan, göçmenlerin Ohio’da evcil hayvanları yediği iddiasına atıfta bulunarak sınır güvenliği zaaflarından Harris’i sorumlu tuttu. Bu radikal ve sansasyonel açıklama, sınır güvenliği noktasında uyguladığı politikalarla ciddi eleştirilere maruz kalan Harris’i gölgede bırakırken, başkan yardımcısına önemli bir alan açmış oldu. Trump, münazara sırasında Harris’in etnik kimliğiyle ilgili geçmişte yaptığı sorgulayıcı yorumlar hakkında sorulan bir soruyu geçiştirdi. “Tek söyleyebileceğim, onun Siyah olmadığını okudum. Sonra Siyah olduğunu okudum. İkisi de benim için sorun değil” ifadelerini kullanan Trump, Harris’in etnik kimliği üzerinden bir tartışmaya girmekten kaçındı.
Harris, hukukçu geçmişini kullanarak Trump’ın mahkemeler tarafından suçlu bulunmasını gündeme getirdi. Trump ise Biden ve Harris’in yargı sistemini kontrol ettiğini iddia ederek, adil bir yargılanma sürecinden geçmediğini savundu. Trump, suikast girişimine maruz kalmasının ardındaki en önemli nedenin kendisi hakkında Demokratlar tarafından oluşturulan olumsuz algı olduğunu belirtti.
Münazaranın bir bölümünde iki lider arasında dış politika konusundaki tartışmalar da dikkat çekti. Harris, Trump’ın Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olan yakın ilişkilerine değinerek, bu liderlerle yaptığı görüşmelerden ötürü savunma yapması gerektiğini dile getirdi. Harris, “Bu diktatörlerin ve otokratların sizin yeniden başkan olmanız için can attıkları çok iyi biliniyor” diyerek Trump’ı eleştirirken Trump’ın kolay manipüle edilebileceğini ifade etti. Trump ise bu eleştirilere karşılık, NATO üyesi ülkelerin ittifaka daha fazla ödeme yapmalarını sağlamak amacıyla gösterdiği baskıyı hatırlattı. Harris’i Biden yönetiminin NATO’ya aynı kararlılıkla yaklaşmaması nedeniyle eleştirdi.
Televizyon münazarasında, Harris’in zayıf noktalarından biri olarak görülen İsrail politikası da gündeme geldi. Trump, Harris’in İsrail’e yeterince destek vermediğini ve İsraillilerden nefret ettiğini iddia ederken, Harris göreve geldiği günden bu yana İsrail’e destek verdiğini ve seçildiği takdirde bu desteğin devam edeceğini vurguladı. Aynı zamanda, Gazze’de yaşanan insani krize de atıfta bulunarak iki devletli çözüm için harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Gazze’de barışı nasıl sağlayacağı sorulan Harris, öncelikle Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırılara dikkat çekti. Gazze’de on binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan bombardımanı eleştirirken, iki devletli çözüm, İsrail’in kendini savunma hakkı ve Gazze’nin yeniden inşası konularına da değindi. Harris, “Bir ateşkes anlaşmasına ve rehinelerin serbest bırakılmasına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Demokrat Parti içinde uzun süredir devam eden İsrail politikasına yönelik eleştiriler, Harris’in kampanyasını zorlarken, İsrail’e verdiği açık destek Müslüman seçmenlerin tepkisini çekmeye devam ediyor.
Münazaranın ardından her iki taraftan da farklı değerlendirmeler geldi. Trump, “şimdiye kadar yaptığım en iyi münazara” ifadelerini kullanarak kendi performansını övdü. Trump’ın destekçileri de gecenin kazananının Trump olduğunu iddia ederken, eski başkan münazaranın moderatörlerini tarafsız olmamakla suçladı. Ancak Trump’a beklenmedik bir eleştiri, Trump lehine yarıştan çekilen Robert F. Kennedy Jr.’dan geldi. Kennedy, Çarşamba günü Fox News’te yaptığı açıklamada, “Harris, sunum ve organizasyon açısından tartışmayı açıkça kazandı” derken Trump’ın içerik konusunda güçlü olduğunu ancak “hikayesini anlatmakta başarılı olmadığını” ifade etti. Münazaranın ardından Harris kampanyası, seçimlerden önce Trump ile ikinci bir televizyon münazarasına açık olduklarını duyurdu. Trump ise ikinci bir tartışma olmayacağını söyledi.
Haziran ayında gerçekleşen Biden ve Trump arasındaki münazara, Demokratlar için büyük bir hayal kırıklığı yaratmış ve seçim yarışında ivmeyi Trump’ın lehine çevirmişti. Münazaranın hemen ardından yaşanan Trump’a yönelik suikast girişimi ve görkemli bir şekilde düzenlenen Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi, Trump’ın seçimi kazanacağına dair yorumları artırmıştı. Demokrat Parti’de yaşanan adaylık krizinin ardından Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in öne çıkmasıyla rüzgar terse dönmeye başladı. Son televizyon münazarasında elde ettiği avantaj, Harris kampanyasında olumlu bir hava yaratmış olsa da önlerinde bazı kritik tehlikeler bulunuyor. Özellikle Gazze konusunda nasıl bir tutum sergileyeceği ön plana çıkarken, ekonomi ve sınır güvenliği gibi konularda da Trump karşıtlığıyla kazandığı zemini kendi politikalarıyla sağlamlaştırması gerekiyor.