Kürtaj Kararı Yüksek Mahkeme’nin Yapısını Tartışmaya Açtı
Amerikan Yüksek Mahkemesi’nin kürtaj hakkı konusundaki emsal davayı iptal kararı mahkemenin yapıyla ilgili pek çok tartışma başlattı. Mahkeme üyesi muhafazakar Yargıç Clarence Thomas’ın Roe v. Wade davasıyla benzer yasal gerekçelere dayanan diğer emsallerin gözden geçirilmesi gerekliliğine dair açıklaması liberal medyanın doğum kontrolü ve eşcinsel evlilik gibi kişisel sayılan hakların tehlikede olduğunu gündeme getirmelerine yol açtı.
Yüksek Mahkeme’nin hukuki faaliyetlerini gerçekleştirdiği yüzyıllar içinde yazılı olmayan pek çok anayasal hak olduğuna hükmetmişti. Bunlardan bazıları gayri-iradi kısırlaştırmanın yasaklanması, hemcinsle evlenme hürriyeti, doğum kontrolü ve kürtaj hakkı olarak sıralanabilir. Federal yapıdaki ABD’de eyalet mahkemeleri anayasal olarak tanımlanan haklara sınırlama getiremiyor.
Kürtaj hakkı üzerinden yapılan demokrasi tartışmalarında muhafazakarlar iptal edilen Roe kararının Amerika’da eyalet düzeyineki müzakere ve uzlaşma kültürünü devre dışı bırakarak tüm ulusa tek bir yöntem dayattığı iddiasını savunuyor. Ancak liberal kanat bu gerekçeyle emsal kararın topluma bir fayda getirmeyeceği, herhangi bir uzlaşma çabasının olmayacağı, zaten yıllardır devam eden kutuplaşma sonucunda bazı eyaletlerin kürtajı suç ilan edeceği diğerlerinin ise kürtaj yaptırmak isteyenler için bir sığınak haline geleceğini savunuyor.
Anayasa Mahkemesinin Anayasa’dan üstün olmadığının altının çizildiği New York Times’daki bir görüş yazısında Kongre’nin ‘haydut’ bir Yüksek Mahkeme’yi dizginleyebileceği iddia ediliyor. Başlangıçta yalnızca 6 üyesi bulunan Mahkeme’nin üye sayısının tekrar artırılması, belirli konular için Mahkeme’nin yargılama yetkisinin elinden alınması ve yargıçların görevden alınması ihtimalleri tartışılıyor. Bunun için Demokratlar arasında bir fikir birliği oluşması için zaman gerektiği belirtiliyor.
Kongre’nin Yüksek Mahkeme’nin yapısı ve kararları üzerinde etkisi olabileceği ileri sürülürken bir yandan da Başkan Biden Yüksek Mahkeme’nin kürtaj kararı karşısında sesini yeterince yükseltmediği eleştirileri ile karşı karşıya. Kararın ertesi günü, küresel zirvelere katılmak üzere 5 günlük bir Avrupa gezisine çıkan Biden, Amerikan kamuoyu karşısında kürtaj hakkı meselesindeki pozisyonunu göstermekte zayıf kaldı. Yaptığı konuşmada sonbahar seçimlerini işaret ederek bu işin henüz bitmediğini söylemesi liberal kanatta yetersiz bulundu.
Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren ve Minnesota’dan Tina Smith de dahil olmak üzere bir grup Demokrat Kongre üyesi, Biden’ı kürtaja erişimi korumak için bir halk sağlığı acil durumu ilan etmeye çağırdı. Demokrat Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez de mahkemelerin yargı denetiminin belli alanlarda kısıtlanması ve kürtaj kliniklerinin federal bölgelerde faaliyet göstermesi çağrısında bulundu.
Kimi Demokrat çevreler mahkeme üye sayısının genişlemesi ve her Başkan’ın kendi temsil ettiği yapıyı şekillendirebilme fırsatına sahip olması için mahkeme üyelerinin görev sürelerinin sabitlenmesi önerilerini kamuoyuyla paylaşıyor. Biden ise tüm bu öneriler konusunda adım atmakta isteksiz bir görüntü çiziyor. Başkan konuşmalarında Mahkeme’nin yapısından ziyade Kongre’deki Demokratların sayısının artmasının önemine vurgu yapmaya devam ediyor zira yasaların değiştirilmesi konusunda yapılması muhtemel herhangi bir değişikliğin yolu Kongre’den geçiyor.
Politico’daki bir görüş yazısı Yüksek Mahkeme’nin giderek siyasileşmesi ve radikalleşmesi ile eyalet mahkemelerinin ülkenin hukuki yapısı için daha önemli bir hale geleceği öngörüsüne yer veriyor. Son yıllarda, bazı eyalet mahkemelerinin, Yüksek Mahkeme’nin terk ettiği özgürlükleri ve demokratik değerleri korumada güçlü bir liderlik gösterdiğini hatırlatıyor. ABD tarihinin ilk 150 yılındaki anayasal hak davalarının çoğunluğunun eyaletlerde görülmüş olması ülke hukukunun şekillenmesinde eyalet mahkemelerinin ne denli belirleyici olduğunu gösterir nitelikte. Yazı, nihayetinde hukukçuların, siyasilerin ve akademi alanındakilerin eyalet hukuku alanını güçlendirecek inisiyatifler alması gerektiğini savunuyor.