Los Angeles Yangınları Siyasetin Gündeminde
California eyaletinin Los Angeles kentindeki orman yangınları rüzgarın da etkisiyle birlikte 5 farklı noktada büyük kayıplara yol açtı. Çıkış noktasına ilişkin henüz net bir sonuç elde edilmese de on binlerce hektarlık alanı kül eden yangın Amerikan siyaset gündeminin ilk sıralarında yer aldı. Demokratların yönetimindeki Los Angeles’ta yaşanan bu felaket, Seçilmiş Başkan Trump liderliğindeki Cumhuriyetçilerin sert eleştirilerinin hedefi oldu. California Valisi Gavin Newsom’ın Demokrat Parti’nin önümüzdeki süreçte potansiyel liderleri arasında görülmesi de yangının siyasi bir boyut kazanmasına neden oldu. En az 10 kişinin hayatını kaybettiği, 10 binden fazla binanın yandığı ve 180 binden fazla kişinin evlerinden tahliye edildiği California yangınları hala kontrol altına alınamıyor.
Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda, yangınların yayılmasından eyalet yönetimini sorumlu tutarak sert ifadeler kullandı. “Yangınlar 3 gündür hızla yayılıyor. HİÇBİR KONTROL YOK! Kimse böyle bir başarısızlık görmedi! Gavin Newsom ve Karen Bass’ın açık bir beceriksizliği. Los Angeles tam bir felaket!” ifadelerini kullandı. Ayrıca, itfaiye ekiplerinin yangınla mücadelede su kaynaklarına erişimde sorun yaşadığını iddia eden Trump, California yönetiminin su yönetimi politikalarını da eleştirdi. Trump, yangınlarla mücadelede kullanılan suyun yetersiz olduğunu belirterek, “yangın söndürme uçakları yok” ifadelerini kullandı.
Vali Newsom, Trump’ın yorumlarını “gerçeklerden kopuk” olarak nitelerken, felaketin etkilerinin daha fazla büyümemesi için federal destek çağrısında bulundu. Vali Newsom, Trump’ın iddia ettiği gibi bir su kıtlığı olmadığını belirterek, yaşanan sorunların daha çok bölgesel nitelikte olduğunu açıkladı. Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass’ın yangınların başladığı sırada yeni seçilen devlet başkanının yemin töreni için Gana’da bulunması ve bu nedenle afet yönetimini etkin bir şekilde koordine edememesi, kamuoyunda yoğun eleştirilere neden oldu. Los Angeles sakinleri, Başkan Bass’ı şehrin yangın risklerini yeterince değerlendirmemek ve gerekli hazırlıkları yapmamakla suçladı.
Başkan Biden, California’daki yangınlarla mücadele için federal hükümetin “tüm maliyetlerin yüzde 100’ünü” karşılayacağını duyurdu. Ancak, Biden, Başkan seçilen Donald Trump’ın aynı derecede cömert bir yardımda bulunup bulunmayacağı konusunda emin olmadığını belirtti. Biden, “Bu soruya cevap verme durumunda değilim” diyerek, yeni yönetimin California’ya yardımda bulunmasını umduğunu belirtti. Vali Newsom’ın ek finansman talebinin ardından, Biden federal yardımların yangınla mücadele ve afet sonrası harcamaları kapsayacak şekilde genişletildiğini ve bu fonların 180 gün boyunca kullanılacağını açıkladı. Biden, Kongre’ye de bu yardımları desteklemek için adım atmaları çağrısında bulundu. Ancak, Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Steve Scalise, Kongre’nin California’ya yeni destek sağlamayı Mart ortasına kadar erteleyeceğini ifade etti.
Trump’ın açıklamaları, California’daki su savaşlarına dair yıllardır süregelen tartışmaların bir parçası olarak değerlendirilebilir. California’nın su kaynaklarının büyük kısmı kuzeyden sağlanırken, suyun nasıl paylaşılacağına dair çatışmalar, çevre koruma ve tarım endüstrisi arasındaki dengenin sağlanmasında zorluklar yaratıyor. Yangınlar ve su yönetimi arasındaki bu gerilim, yerel ve federal yönetimlerin stratejik kararlarını daha da karmaşık hale getiriyor.
Trump’ın California’daki yangınlara müdahale konusundaki eleştirileri, Vali Newsom’ın Demokrat Parti’nin gelecekteki liderlerinden biri olma potansiyeline karşı bir strateji olarak da değerlendirilebilir. Başkan Biden’ın yeniden aday olacağını açıklamasının ardından ve Kamala Harris’in adaylık sürecinde Newsom’ın ismi parti içindeki potansiyel başkan adayları arasında yer almıştı. Demokratların 2024 seçimlerindeki yenilgisinin ardından, Newsom’ın ismi tekrar parti liderliği için öne çıkmaya başladı. Bu bağlamda, Trump’ın Newsom’a yönelik yangınlar üzerinden yaptığı eleştiriler, sadece bir afet yönetimi tartışmasından öte anlam taşıyor.
California’daki yangınla mücadele süreci devam ederken Trump’ın yeni dönemde, Florida Acil Durum Yönetimi Dairesi Başkanı Kevin Guthrie’yi, Federal Acil Durum Yönetimi Ajansı (FEMA) başkanı olarak ataması bekleniyor. Trump daha önce FEMA’nın afet bölgelerine yardım etmede başarısız kaldığını belirtmiş ve özellikle geçtiğimiz aylarda yaşanan kasırga felaketlerinde müdahalede yetersiz kaldığına yönelik eleştiriler yapmıştı. California’daki yangınların ardından da FEMA’nın bölgedeki zararı karşılamak için milyarlarca dolarlık yardım yapması bekleniyor.
Los Angeles yangınlarının bir diğer önemli etkisi, California’daki sigorta krizinin daha da derinleşmesi olabilir. Büyük sigorta şirketleri, iklim değişikliğinin neden olduğu uzun yangın sezonları ve artan yeniden inşa maliyetleri nedeniyle California’nın yüksek risk taşıyan ve pahalı bölgelerindeki evleri sigortalamaktan kaçınıyordu. Örneğin, State Farm geçtiğimiz yıl 30 bin sigortalısına poliçelerinin 2025’te yenilenmeyeceğini bildiren mektuplar gönderdi ve bu kararını eyaletteki yüksek deprem ve yangın riskleriyle gerekçelendirdi. Yangından en çok etkilenen bölgelerden biri olan ve ortalama ev değerinin 3 milyon doları aştığı Pacific Palisades’de, yalnızca geçtiğimiz sezon 1.600 poliçe bu nedenle yenilenemedi.
Donald Trump ise yangınlarla ilgili yaptığı açıklamada, bu felaketin ülke tarihindeki en büyük ekonomik yıkımlardan birini beraberinde getirebileceğini ve sigorta şirketlerinin yükümlülüklerini yerine getirebilecek mali kapasiteye sahip olup olmadığının belirsiz olduğunu ifade etti. Yangınların kontrol altına alınmasının ardından ortaya çıkacak ekonomik yükün nasıl karşılanacağı konusu siyasi çekişmelere zemin hazırlarken, California’daki mal sahiplerinin mülklerini sigortalatmakta daha büyük zorluklar yaşayacağı öngörülebilir.
Yangınların ardından ABD’de uygulanan “çeşitlilik, eşitlik ve dahil etme” (DEI) politikaları da eleştirildi. Elon Musk ve Bill Ackman gibi muhafazakâr milyarderler Los Angeles yangınlarındaki başarısızlığı DEI politikalarına bağlayarak, Los Angeles İtfaiye Departmanı’na (LAFD) eleştiriler yöneltti. Musk, LAFD’nin başındaki LGBTQ aktivisti Kristin Crowley’in bu görev için yeterli donanıma sahip olmadığını iddia etti.
California’da devam eden yangınlar, sadece çevresel ve insani bir kriz yaratmakla kalmadı, aynı zamanda siyasal ve ekonomik gerilimlere de yol açtı. Trump’ın Vali Newsom’a yönelik eleştirileri ve siyasi figürlerin yangınla mücadele kapsamında kullandığı ifadeler felaketin siyasallaştığının göstergesi oldu. Ekonomik kayıplar ve muhtemel sigorta krizi, önümüzdeki süreçte yangınlar etrafında şekillenen siyasi tartışmaları daha farklı boyutlara taşıyabilir. Trump’ın geçtiğimiz aylarda güney eyaletlerde yaşanan kasırga felaketlerinde olduğu gibi federal kurumları ve Demokrat idarecileri hedef alan stratejisi, kendi iktidarında karşılaşabileceği felaketlerde federal hükümetle eyaletler arasındaki koordinasyonu zorlaştırabilir.