Merkel’den Washington’a Veda Ziyareti
Almanya Başbakanlığı görevine veda etmeye hazırlanan Şansölye Angela Merkel son resmi yurt dışı seyahatini Washington’a gerçekleştirdi. Merkel, Washington’da Başkan Biden tarafından ağırlandı. İki lider baş başa görüşmenin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında Kuzey Akım 2 boru hattı, Çin ve Rusya ile ilişkiler, Afganistan’daki son durum, iklim değişimi ve koronavirüs ile mücadele gibi konuların ele alındığını açıkladı. Ziyaretin amacı ABD eski Başkanı Donald Trump döneminde iki ülke arasında yaşanan gerginlikleri giderme, yeni bir başlangıçla ilişkileri yeniden düzeltme ve ittifakı güçlendirme olarak değerlendiriliyor. Merkel’in Eylül ayında 16 yıllık başbakanlık görevini bırakması öncesinde gerçekleşen ziyaret sonunda açıklanan bildiride ABD’yle Almanya arasında işbirliğinin devamı teyid edildi.
Ortak çalışma alanlarının teyidine rağmen Rus doğal gazını Almanya üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak olan Kuzey Akım 2 boru hattı iki ülke arasındaki en ciddi uyuşmazlık konusu olarak öne çıkıyor. Biden yönetimi Avrupa’nın Rus doğal gazına bağımlılığını artıracağı ve doğal gaz transferinde transit ülke konumundaki Ukrayna’nın zarar göreceği gerekçesiyle projeye karşı çıkıyordu. İki lider düzenledikleri ortak basın toplantısında, boru hattının “Ukrayna gibi komşu ülkelere karşı bir silah olarak kullanma çabalarına karşı çıkacakları konusunda anlaştıklarını” belirtti.
Biden yaptığı açıklamada, “Şansölye Merkel ile Rusya’nın komşularını baskı altında tutmak ya da tehdit etmek için enerjiyi bir silah olarak kullanmasına izin verilmemesi gerektiği konusunda mutlak surette anlaştık” ifadelerini kullandı. Projeye karşı olduğu bilinen Biden, “İyi dostlar aynı görüşte olmayabilir, Başkan olduğumda proje yüzde 90 oranında tamamlanmıştı ve yaptırım uygulamak hiç mantıklı görünmüyordu” şeklinde konuştu. Başkan Biden boru hattına ilişkin eleştirilerine rağmen, projenin durdurulmayacak seviyeye gelmiş olması ve hedeflenen amacın tersine etkiler yaratabileceğini düşünmesi nedeniyle uygulanan yaptırımları geri çekme kararı almıştı. Washington yönetimi bu hamle ile çözüm için Almanya ile ortak çalışmaya devam edeceklerinin sinyalini vermişti.
Merkel de açıklamasında Kuzey Akım 2 nedeniyle Ukrayna’nın herhangi bir enerji geçiş kaybı yaşamayacağını “Düşüncemiz, Ukrayna’nın doğalgaz konusunda bir geçiş ülkesi olmayı sürdürmesi ve Ukrayna’nın, dünyadaki herhangi bir ülke gibi, egemenlik haklarına sahip olmasıdır” şeklinde ifade etti. Merkel, “Rusya, transit ülke olan Ukrayna’nın sahip olduğu bu hakka saygı göstermediği takdirde aktif biçimde harekete geçeceğiz” diye ekledi. İki lider ayrıca enerji güvenliğini sağlama ve sürdürülebilir enerjinin gelişimini destekleme amacıyla ABD ve Almanya arasında bir iklim ve enerji ortaklığı kurulduğunu duyurdu. Toplam maliyeti 10 milyar Euro civarında olan Kuzey Akım 2 (Nord-Stream 2) projesiyle yılda 55 milyar metreküp Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya sevk edilmesi planlanıyor. Rus enerji şirketi Gazprom, ABD’nin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle İsviçreli yapımcı şirketin çalışmaları durdurduğu için Kuzey Akım-2’nin yapımını kendi imkanlarıyla devam ettiriyor. Proje siyasi kaygılardan farklı olarak zararlı çevresel etkileri nedeniyle de eleştiriliyor.
Biden-Merkel görüşmesinde imzalanan Washington Bildirgesi’nde liderler, “Tüm dünyada barış, güvenlik ve refahın desteklenmesinde ikili yakın işbirliği” taahhüt etti. Bildirgede “Açık toplumları savunmayı taahhüt ediyoruz. Dünyanın her yerinde ulusların özgür, dış etkiler ve yabancı güçlerin zorlama ve baskısı olmaksızın siyasi geleceklerini kendilerinin tayin edebilmesi gerekir” ifadesi yer aldı. Avrupa’da birlik, özgürlük ve barışın hâkim olmaya devam etmesi için yorulmadan çalışma taahhüdünün yer aldığı bildirgede, “yabancı güçlerin bu hedefin önünde engel teşkil ettiği durumlarda birlik olunacağı, savunma hattının güçlendirileceği, dayanışmanın artırılacağı” belirtildi. NATO’nun bu savunmada oynadığı merkezi role de işaret edilerek, bir üye ülkeye yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağı ilkesini ifade eden 5’inci maddeye olan tam bağlılık vurgulandı. Bildiride, “Ortak sınamalara karşı küresel çözümler geliştirilmesinde öncü rol üstlenme yönündeki sorumluluğumuzun bilincindeyiz” ifadesine de yer verildi.
Görüşmenin bir diğer önemli gündem maddesi de Çin oldu. Biden, Hong Kong’daki durumun daha kötüleştiğini ve Çin hükümetinin Hong Kong konusunda taahhütlerini yerine getirmediğini söyledi. Merkel de Çin ile ticaretin eşit şartlar altında olması gerektiğine vurgu yaparken, Çin’in bir rakip olduğu konusunda ABD’yle aynı fikirde olduklarını ifade etti. Çin’le ilişkilerde güvenlik meselelerinin öne çıktığını söyleyen Merkel, Çin’le ilişkilerin nasıl idare edileceği konusundaki kuralların belirlenmesinde ortak değerlerin esas alınacağını belirtti. Merkel, insan hakları konusunda Çin’e karşı her zaman seslerini yükselteceklerinin de altını çizdi. Çin’le güçlü ticari ilişkileri olan Almanya, aynı zamanda Pekin’in insan hakları sicilini de eleştirmekten geri durmuyor. Merkel’in Almanya ya da Avrupa Birliği’nin Çin ve ABD arasında bir seçim yapmaya zorlanacağı bir duruma düşmesini engelleme konusunda kararlı bir tavır sergilediği gözleniyor.
Almanya ile ABD’nin birçok sorun konusunda işbirliği yaptığına vurgu yapan Merkel, iki ülkenin Afganistan’daki ortak çabalarına da değindi. Merkel, “Uzun yıllar boyunca, Afganistan’da birlikte çalıştık, belli bir dereceye kadar terörizm tehlikesini kontrol altına alabildik ancak ne yazık ki, görünmesini istediğimiz gibi bir ulus inşa edemedik” ifadelerini kullandı. İki liderin görüşmesinde ABD’nin Avrupa Birliği’nden gelenlere yönelik uyguladığı seyahat kısıtlaması da gündeme alındı. Merkel, ABD’nin AB bölgesinden gelenlere yönelik uyguladığı koronavirüs kısıtlamasını yumuşatması gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliği üyesi ülkeler ABD’den gelenlere yönelik seyahat kısıtlamalarında gevşemeye giderken, Biden yönetimi kısıtlamaları yumuşatmaya henüz yanaşmıyor. Biden konuyu Koronavirüs Çalışma Grubu yetkilileriyle görüşeceğini ve kısa süre içinde seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle ilgili net bir açıklama yapacağını belirtti.