• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Musk-Trump Ateşkesi Sona Erdi 

SETA Foundation Posted On July 5, 2025
0


Elon Musk ile Başkan Donald Trump arasındaki ateşkes uzun sürmedi. Trump’ın “Büyük ve Güzel Yasa Tasarısı” olarak adlandırdığı vergi indirimi düzenlemesini, getireceği yüksek maliyet nedeniyle eleştiren Musk, tasarının federal harcamaları “akıl almaz” seviyelere çıkaracağını savundu. Bu eleştirilerinin ardından Musk, Amerikalıların gerçekten sesini duyurabileceği yeni bir siyasi yapıya ihtiyaç olduğunu belirterek, eğer tasarı yasalaşırsa “America Party” adıyla yeni bir parti kuracağını açıkladı. Tartışmanın kapanmış olduğunu düşünen Trump cephesinde Musk’ın bu çıkışı büyük tepki topladı. Musk’ın vatandaşlıktan çıkarılması ve sınır dışı edilmesi de gündem de yer aldı.  

Trump’ın 2024 seçimlerindeki en büyük destekçilerinden biri olan Elon Musk, tasarruf tedbirleriyle yeni hükümette etkin bir rol üstlenmiş ve birçok kurumda ciddi kesintilere neden olmuştu. Ancak zamanla Trump ile olan ilişkisi giderek karmaşık bir hâl aldı. Trump’ın yakın müttefiki olarak başlayan bu yolculuk, kısa sürede Musk’ı sınır dışı edilmesi gereken bir figüre dönüştürdü. Bu durum, hem Trump’ın yönetim tarzını değerlendirmek hem de dünyanın en zengin insanlarından biri olan Musk’ın sınırlı siyasi tecrübesini anlamak açısından kritik bir örnek teşkil ediyor. Son haftalarda, özellikle yeni bütçe tasarısı üzerinden başlayan gerginlik tırmanmış ve karşılıklı hakaretlere kadar varmıştı. Ancak ardından gerçekleşen bir telefon görüşmesiyle geçici bir ateşkes sağlandığı ve iki ismin de birbirleri hakkında pişmanlık ifade eden açıklamalar yaptığı belirtilmişti.

Trump ile Musk arasındaki ilişkilerdeki asıl kırılma noktası, “Büyük ve Güzel Yasa Tasarısı” olarak adlandırılan ve elektrikli araç sübvansiyonlarını sonlandıran yasa tasarısının kabul edilmesiyle yaşandı. Trump, bu düzenlemenin Musk’ın işlerini tehlikeye atacağını söyleyerek, “Devlet teşvikleri olmadan Elon muhtemelen işini kaybeder ve Güney Afrika’daki evine dönmek zorunda kalır. Artık roket fırlatmaları, uydular ya da elektrikli araç üretimi olmaz ve ülkemiz büyük tasarruf sağlar” şeklinde tehdit içeren açıklamalarda bulundu. Trump’ın gündeminde, Musk’ın vatandaşlığının iptali ve sınır dışı edilmesi gibi radikal adımlar da yer aldı. Musk konuyla ilgili sadece hayal kırıklığına uğradığı belirterek yeni parti kuracağını açıkladı. 

Güney Afrika’dan göç eden Elon Musk, 2002 yılında ABD vatandaşı oldu. Hukuki açıdan bir kişinin vatandaşlıktan çıkarılması yalnızca sınırlı koşullarda mümkün. ABD Adalet Bakanlığı’nın 11 Haziran tarihli genelgesine göre, vatandaşlıktan çıkarılma sadece iki durumda uygulanabiliyor: birincisi, vatandaşlığın yasa dışı yollarla elde edilmesi (başvuru sürecinde önemli bilgilerin kasıtlı olarak gizlenmesi veya yalan beyanda bulunulması), ikincisi ise başvuru sırasında savaş suçu, insan hakları ihlali, teröre destek veya cinsel suçlar gibi ağır suçların gizlenmesi.

Musk’ın vatandaşlık süreciyle ilgili iddialar, 2024 yılında Washington Post tarafından gündeme getirilmişti. Musk’ın ABD’deki ilk yıllarında geçerli bir çalışma izni olmadan çalıştığı ileri sürülmüştü. Ancak Musk bu iddiaları reddetmiş, öğrenci vizesinden H-1B çalışma vizesine geçerek yasal yollarla vatandaşlık kazandığını açıklamıştı. Dolayısıyla, Musk hakkında bir vatandaşlıktan çıkarma sürecinin başlatılabilmesi için ciddi ve somut delillerin ortaya konması gerekiyor. Mevcut durumda hukuki gerekçelerden ziyade, siyasi baskılar ve sembolik tehditler ön planda görünüyor.

ABD tarihinde vatandaşlıktan çıkarma uygulamaları, ağırlıklı olarak savaş dönemlerinde ya da siyasi paranoya dönemlerinde görülüyor. Özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile Soğuk Savaş’ın “Kızıl Korku” yıllarında yüzlerce kişi vatandaşlık statüsünü kaybetti. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Nazi yanlısı örgütlere üye olduğu tespit edilen bazı kişiler vatandaşlıktan çıkarılmıştı. Ayrıca, Japonya’nın Pearl Harbor saldırısının ardından, ABD vatandaşı olan Japon kökenli kişiler ulusal güvenlik tehdidi oluşturdukları gerekçesiyle Başkan Roosevelt döneminde vatandaşlıktan çıkarılmış ve sınır dışı edilmişlerdi. Ancak bu tür uygulamalar, 1967 yılında ABD Yüksek Mahkemesi’nin Afroyim v. Rusk davasında verdiği kararla ciddi biçimde sınırlandırıldı. Mahkeme, bir kişinin vatandaşlığının ancak dolandırıcılık yoluyla elde edilmesi ya da vatana ihanet gibi ağır suçların işlenmesi durumunda geri alınabileceğine hükmetti.

Vatandaşlık ve sınır dışı etme tartışmalarının gölgesinde Musk, Trump’la yaşadığı gerilimin ardından, muhafazakâr Cumhuriyetçi çevrelerden gelen eleştirilerle birlikte, Amerikan siyasetinde üçüncü bir partiye ihtiyaç olduğunu ve bu partiyi kurmak istediğini açıkladı. Son yıllarda Amerikan siyasetinde görünürlüğü artan Elon Musk, buna rağmen henüz Trump’ın Cumhuriyetçi Parti üzerindeki hâkimiyetine ciddi bir alternatif oluşturabilecek düzeyde siyasi bir güç biriktirebilmiş değil. Musk’ın teknoloji ve iş dünyasındaki etkileyici kariyeri, siyaset sahnesine aynı ölçüde yansımadı. Her ne kadar 2024 seçim sürecinde Trump’ın yeniden başkan seçilmesi ve Cumhuriyetçilerin Kongre’de çoğunluğu sağlamasında etkili olmuşsa da, sahada güçlü bir kitle desteğine sahip olduğu söylenemez. Nitekim Wisconsin’deki Yüksek Mahkeme seçiminde desteklediği adayın kaybetmesi, Musk’ın siyasi alanda geniş bir halk desteğini mobilize etme kapasitesinin sınırlı olduğunu gösterdi.

Musk’ın temel destek tabanı, teknoloji dünyasından gelen ve çoğunlukla genç, beyaz, erkek ve sisteme karşı mesafeli seçmenlerden oluşuyor. Bu seçmen grubu, Musk’ın “özgürlükçü” çizgisine ve düzen karşıtı söylemlerine sempati duysa da, Trump’ın tabanı kadar örgütlü ve sadık değil. Ayrıca Musk, Trump gibi uzun yıllara dayanan duygusal bir seçmen ilişkisi de sahip değil. Bu nedenle kısa vadede, Trump’ın inşa ettiği güçlü popülist koalisyonu bölmesi oldukça zor gözüküyor. Teorik olarak, Trump sonrası dönemde Cumhuriyetçi Parti içinde ortaya çıkabilecek bir boşlukta Musk gibi bir figürün öne çıkma ihtimali düşünülebilirdi. Ancak son tartışmalar, Trump destekçilerinin Musk’tan uzaklaşmasına neden oldu. Bu çerçevede, Musk için iki partili Amerikan sistemine alternatif olarak yeni bir üçüncü parti kurmak cazip bir seçenek gibi görünse de mevcut siyasi ve tarihsel koşullar altında bu senaryo uygulanabilir bir alternatif olmaktan uzak görünüyor.

Elon Musk’ın “America Party” adını verdiği yeni bir siyasi parti kurma girişimi, teoride iddialı görünse de pratikte ciddi yasal ve yapısal engellerle karşı karşıya. ABD’deki iki partili sistem, gerek Federal Seçim Komisyonu (FEC) düzenlemeleri gerekse eyalet yasaları nedeniyle üçüncü partilerin ulusal düzeyde seçimlere katılmasını oldukça zorlaştırıyor.  Her eyalette ayrı imza toplama gibi prosedürler, yeni bir partinin oy pusulasına girmesini zahmetli ve zaman alıcı bir sürece dönüştürüyor.

Finansal açıdan da Musk’ın alışık olduğu iş modeli Amerikan siyasetinde işe yaramayabilir. Kampanya finansman yasaları, siyasi partilere yapılacak bağışlara sıkı limitler koyuyor. Musk’ın kişisel servetini doğrudan kullanarak yeni bir parti finanse etmesi mümkün değil. Musk’ın yeni kuracağı partiyi fonlaması için binlerce küçük bağışçıya ulaşması gerekiyor. Dolayısıyla Musk’ın üçüncü bir parti kurarak kalıcı bir siyasi aktör haline gelmesi, sadece finansal değil aynı zamanda uzun vadeli, çok katmanlı bir strateji gerektirir. Bütün bu yapısal ve hukuki engellerin yanı sıra seçmen davranışları da Musk için önemli bir bariyer oluşturmaktadır. ABD’deki çoğu seçmen iki büyük partiye bağlı kalmayı sürdürmekte; “üçüncü partiye oy vermek boşa oy atmaktır” düşüncesi hâlâ yaygın. 

Trump ve Musk arasında süregelen gerilimin pratik sonuçları bakımından, Musk’ın vatandaşlıktan çıkarılması ya da sınır dışı edilmesi hukuken oldukça düşük bir ihtimal olarak değerlendirilebilir. Benzer şekilde, Musk’ın mevcut koşullarda alternatif bir siyasi yol inşa etme stratejisinin de uygulanabilirliği zayıf görünmekte. Ancak Trump yönetiminin vatandaşlık ve sınır dışı etme gibi araçları siyasi tehdit unsuru olarak kullanması, uzun vadede Amerikan siyasetinde daha derin kırılmalara yol açabilir. İkili arasındaki mücadelenin nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek, özellikle Trump gibi öngörülemez bir siyasi figür söz konusu olduğunda oldukça zor. Ancak mevcut tabloya bakıldığında, bu çatışmadan kamuoyu nezdinde zarar gören tarafın Elon Musk olduğu söylenebilir. Musk’ın siyasete giriş süreci, hem kişisel itibarını hem de iş dünyasındaki konumunu olumsuz etkiledi. Özellikle SpaceX gibi şirketlerinin ABD devletiyle olan sözleşmelerinin gözden geçirilmesi ya da durdurulması ihtimali, Musk’ın yalnızca siyasi etkisini değil, aynı zamanda mali gücünü de ciddi şekilde sarsabilir.

Post Views: 0



You may also like
ABD, Ukrayna’ya Silah Yardımını Askıya Aldı
July 5, 2025
Trump: İsrail Gazze’de Ateşkesi Kabul Etti
July 5, 2025
New York’ta Mamdani’nin Zaferi
June 28, 2025
  • Recent

    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025

  • Washington Gündemi

    • Musk-Trump Ateşkesi Sona Erdi 
      July 5, 2025
    • ABD, Ukrayna’ya Silah Yardımını Askıya Aldı
      July 5, 2025
    • Trump: İsrail Gazze’de Ateşkesi Kabul Etti
      July 5, 2025
    • New York’ta Mamdani'nin Zaferi
      June 28, 2025
    • ABD’nin İran’a Saldırısı Cumhuriyetçileri...
      June 28, 2025
    • NATO Zirvesinde Trump Kazandı
      June 28, 2025
    • Trump İran-İsrail Ateşkesini Duyurdu
      June 28, 2025
    • New York Belediye Başkanı Seçimleri Kızışıyor
      June 20, 2025
    • Washington’da Tartışmalı Askeri Geçit Töreni
      June 20, 2025
    • Trump G7 Zirvesinden Erken Ayrıldı
      June 20, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search