Pentagon’da İkinci Signal Skandalı
Trump yönetimi, önümüzdeki hafta ilk 100 gününü tamamlayacak. Bu kısa sürede, kabinesinin en tartışmalı isimlerinden biri olan Savunma Bakanı Pete Hegseth’in etrafında iki büyük skandal patlak verdi. Geçtiğimiz ay, Trump yönetiminin üst düzey güvenlik bürokrasisinin, Signal isimli mesajlaşma uygulamasında kurdukları grupta ABD’nin Yemen’deki Husilere yönelik saldırı planlarının yanlışlıkla bir gazeteciyle paylaşılması, büyük bir skandala yol açmıştı. Henüz bu olayın etkisi geçmeden, bu hafta yeni bir kriz patlak verdi. Savunma Bakanı Hegseth’in, aynı dönemde eşi, kardeşi ve avukatıyla da gizli bilgileri paylaştığı ortaya çıktı.
Trump, kabinesinin en zayıf halkası olarak görülen Hegseth’i yine desteklediğini belirterek gelen eleştirileri hafifletmeye çalıştı. Ancak, Hegseth’le yakın çalışan bazı isimlerin tasfiyesi ve istifaları, önümüzdeki dönemde Hegseth’i daha da zor durumda bırakabilir. Başkan Trump’ın, ilk döneminde beğenmediği ve başarısız bulduğu yetkilileri kovmakla ünlü olduğu düşünüldüğünde, Hegseth’e uzun bir süre daha destek çıkması beklenmiyor. Bu noktada, Cumhuriyetçiler tarafından artan baskılarla birlikte, yaşanabilecek en ufak bir hata, Hegseth’in bakanlık görevine son verilmesine yol açabilir.
Geçtiğimiz ay, Trump yönetimi ulusal güvenlik açısından büyük bir skandala sahne oldu. “Signalgate” olarak bilinen olay, Signal adlı mesajlaşma uygulamasında yanlışlıkla dahil edilen Atlantic dergisi editörü Goldberg tarafından ortaya çıkarılmıştı. Bu sohbette, Waltz, Hegseth, Ratcliffe, Başkan Yardımcısı JD Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 20 üst düzey yönetim yetkilisi yer alıyordu. Amerikan kamuoyunda geniş çapta tartışmalara yol açan bu olay, Kongre’nin istihbarat ve savunma alanındaki üst düzey yetkilileri sorguya çekmesini tetikledi. Beyaz Saray yetkilileri tarafından da doğrulanan skandal ile ilgili soruşturma devam ederken, Hegseth’e destek veren Cumhuriyetçiler de tepkilerini gösterdi. Olayın ardından, Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’nin en üst düzey Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeleri, Hegseth’in Signal kullanımının Savunma Bakanlığı genel müfettişi tarafından incelenmesini talep ederken genel müfettişlik bu ay dosyayı ele almayı kabul etti.
İlk skandalın yankıları sürerken, bu hafta yeni bir skandal daha gündeme geldi. Hegseth’in aynı dönemde, yine bir Signal grubu üzerinden Yemen’deki Husilere yönelik düzenlenen saldırıya dair bilgileri eşi ve kardeşiyle paylaştığı tespit edildi. Pazar günü New York Times, Hegseth’in Yemen operasyonuyla ilgili benzer ayrıntıları, eşi Jennifer, kardeşi Phil ve avukatı Tim Parlatore’nin yer aldığı başka bir Signal grubunda da paylaştığını bildirdi. Pete Hegseth’in eşinin Savunma Bakanlığı’nda herhangi bir görevi bulunmazken, kardeşi Phil Hegseth İç Güvenlik Bakanlığı’nda görev yapıyor. Askeri savunma avukatı olan Parlatore ise, kısa süre önce askeri adalet konularını iyileştirme göreviyle Donanma’ya katıldı. Husilere yönelik operasyon ile hiçbir bağlantıları olmayan isimlere de aynı mesajların iletilmesi Hegseth özelinde devam eden tartışmaları daha da artırmış oldu.
Skandalların ortaya çıkmasıyla birlikte Hegseth ile ilgili birçok bilgi de medyada yer aldı. Wall Street Journal ve diğer yayın organları, Hegseth’in “eski bir Fox News yapımcısı olan eşini yabancı askeri mevkidaşlarıyla hassas bilgilerin tartışıldığı iki toplantıya getirdiğini” ifade etti. Medyaya yansıyan bir diğer habere göre ise Pentagon, Çin’de hala geniş ticari çıkarları bulunan Elon Musk için Genelkurmay Başkanlığı tarafından Çin hakkında çok gizli bir brifing ayarladı. Beyaz Saray yetkililerinin bu olayı öğrendikten sonra bu toplantıyı iptal ettiği ifade edildi.
Ayrıca, Hegseth’in ofisinde kullandığı ve gizli içeriklerin de yer aldığı bilgisayara Signal uygulamasını yüklediği iddia edildi. İsminin gizli kalması koşuluyla Pentagon çalışanları tarafından yapılan açıklamalara göre, Trump yönetimiyle daha hızlı iletişim kurabilmek amacıyla bu uygulamayı bilgisayarına indirdiği belirtiliyor. Hegseth’in sözcüsü Sean Parnell, yaptığı açıklamada savunma bakanının iletişim sistemlerinin gizli olduğunu ve Hegseth’in ofis bilgisayarında Signal uygulamasını kullanmadığını ifade ederek kendisi hakkında karalama kampanyası yapıldığını ifade etti.
Yaşanan bu sürecin ardından Hegseth, kurum içinden bilgi sızdırıldığını belirterek bir tasfiye süreci başlattı. Geçtiğimiz hafta Hegseth, üç üst düzey yardımcısını hassas bilgileri sızdırmakla suçlayarak kovdu. Görevinden ayrılan yardımcılar yaptıkları açıklamada kendilerini savunurken ortaya çıkan iddiaların iftiradan ibaret olduğunu belirttiler. Hegseth, ayrıca özel kalem müdürü Joe Kasper’i de görevden aldığını açıkladı. Hegseth, gelişmeler üzerine Fox News’e verdiği röportajda, eski çalışanlarını “derin devlet” olarak nitelendirdi ve Başkan Trump’ın politikalarını sabote etmekle suçladı. Aynı kişilerin hâlâ aynı gazetecilere bilgi sızdırmaya devam ettiğini de öne sürdü.
Hegseth’in kovduğu figürlere ek olarak, geçtiğimiz hafta eski basın sekreteri John Ullyot’un istifası ve Pentagondaki durum hakkında yazdığı yazı gündem oldu. Ullyot, Pentagon’daki durumu tam bir kaos olarak tanımladı ve Hegseth’e inanarak onun için mücadele ettiğini belirtti. Kendisini hâlâ bakanın büyük bir destekçisi olarak tanımlayan Ullyot, Hegseth’in yönetim kabiliyetlerini eleştirerek Pentagon’un çıkmaz bir sürece girdiğini ifade etti. Trump’ın Hegseth’i görevden alması gerektiğini ima eden Ullyot, böyle bir hamlenin Cumhuriyetçiler tarafından da takdir edileceğini de belirtti.
Tüm bu çalkantılı süreçte Hegseth’in akıbeti tartışılırken Başkan Trump kendisinin “harika bir iş çıkardığını” belirterek arkasında olduğunu yineledi. Bu noktada Hegseth’in Trump’a sadık bir profil çizmesi ve Trump’ın ortaya koyduğu politikaları uygulama noktasında gösterdiği kararlılık, başkanın kendisine sahip çıkmasına olanak sağlıyor. Ancak son olarak patlak veren kriz, Hegseth için bir sonun başlangıcı olabilir. Önceki skandalda, Trump yönetiminde yer alan üst düzey ulusal güvenlik bürokrasisinin de doğrudan skandalın merkezinde yer alması, Cumhuriyetçilere olayı savunmak için zemin oluşturmuştu. Gizli ve hassas içeriklerin paylaşılmadığını ifade eden Cumhuriyetçiler Hegseth’e sahip çıkmışlardı.
Ancak açığa çıkan son skandalda, ilkinden farklı olarak, operasyonla hiç ilişkisi olmayan aile üyelerinin de sürece dahil edilmesi daha fazla eleştiri alırken önceki skandalda olduğu kadar destek bulamadı Trump kendisine destek verdiğini yinelese de sürekli sorun yaratan ve hedefte olan bir bakana, uzun süre tahammül etmesi kolay görünmüyor. Bu noktada, yakın zamanda Savunma Bakanlığı bünyesinde yaşanabilecek bir hata, daha radikal dönüşümlerin kapısını aralayabilir. Senato onay sürecinde J.D. Vance’in oyuyla göreve atanabilen Hegseth, önümüzdeki günlerde zorlu bir süreçle karşı karşıya kalacak gibi görünüyor.