“Rusya Birçok Ülkede Seçimlere Müdahale Ediyor”
ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın 2014 yılından beri 20’den fazla ülkenin siyasi gidişatını etkilemek ve dış politika yaklaşımlarını şekillendirmek için gizli bir şekilde 300 milyon dolardan fazla fon aktarımında bulunduğunu ileri sürdü. İstihbarat raporlarına dayandırılan açıklamada, Kremlin yönetiminin küresel çapta etki alanını artırabilmek ve kendi çıkarlarına uygun politik ortam yaratabilmek için hedef ülkelerdeki bazı siyasi partilere, adaylara ve bazı kuruluşlara el altından maddi destek sağlama suretiyle seçimlere müdahalede bulunduğu kaydedildi. Açıklamada hangi ülkelerin hedef alındığı belirtilmedi ancak söz konusu ülkelere gerekli bildirimlerin yapılacağı duyuruldu.
Dışişleri Bakanlığı geçen hafta gizliliği kaldırılan bir istihbarat raporuna dayandırdığı açıklamasında, Kremlin’in dış politikayı Moskova lehine şekillendirme faaliyeti için bugüne kadar en az 300 milyon dolar harcadığını ve bu hedef doğrultusunda çok daha büyük meblağlarda fon transferi yapmayı planladığını ileri sürdü. Bakanlık 100’den fazla ülkedeki Amerikan elçiliklerine bir yazı göndererek diplomatları bu konuda bilgilendirdiğini duyurdu. Yazının içeriğinde, ABD’li diplomatların bulundukları ülkelerdeki hükümet yetkilileriyle “Rus müdahalesi konusunda görüşmeleri“ talimatı veriliyor ve örtülü finansmanın açığa çıkarılması, yaptırım uygulamaları ve seyahat yasağı getirilmesi gibi ele alınacak konular belirtiliyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Rusya’nın yabancı ülkelerdeki seçimlere müdahale etmesini “dünyanın dört bir yanındaki insanların kendilerini temsil etmek için en uygun gördükleri hükümetleri seçme yeteneklerini aşındırma çabası” olarak nitelendirirken Moskova’nın bu girişimini “ülkelerin egemenliğine yönelik bir saldırı” olarak değerlendirdi. Price, Rusya’nın faaliyetinin tek bir ülke veya belirli bir bölge ile sınırlı kalmadığına ve küresel ölçekte olduğuna dikkat çekerek durumu kaygı verici olarak gördüklerini ve bu nedenle Kremlin’in bu çabasını deşifre etmek istediklerini dile getirdi.
Rusya’nın para aktarımının gizli yapılması ve belli bir hedef doğrultusunda küresel ölçekte yapılan bir faaliyet olması nedeniyle bu çaba birçok ülkenin kendi çıkar ve hedefleri doğrultusunda normal bir şekilde açıkça yaptığı lobicilik faaliyetinden farklı görülüyor. Rusya ve Rusya’dan yardım alan siyasi partiler arasındaki gizli ilişkinin bu ülkelerdeki demokratik kurumların bütünlüğünü ve yapısını bozduğu belirtiliyor.
ABD istihbaratı 300 milyon dolarlık harcamaların hangi ülkeleri ve kişileri hedeflediğini kamuoyu ile paylaşmış değil. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Biden yönetiminden bir yetkili iddiayla ilgili bazı detaylara değinerek Rusya’nın 2017 yılında Arnavutluk’ta düzenlenen seçimlerde Demokrat Parti’ye 500 bin dolarlık destek verdiğini, Bosna Hersek, Karadağ ve Madagaskar’da da siyasî partileri ve adayları desteklediğini söyledi. Yetkili ayrıca Rusya’nın bazı şirketler vasıtasıyla Avrupa Birliği ülkelerinde de çeşitli siyasi partilere destek sağladığı ve o ülkelerde etkisini artırmaya çalıştığını ifade etti. Aynı yetkili, Moskova’nın Brüksel’i bir merkez olarak kullanarak birçok kuruluş ve vakıf aracılığıyla aşırı sağ adayları desteklediğini kaydetti.
ABD’li yetkilinin açıklamalarına göre Moskova, Avrupa’daki paravan şirketleri siyasi partileri finanse etmek için kullanırken bazı Rus devlet şirketleri de dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelere fon aktarımında kullanılıyor. Para aktarımında Rus elçilikleri de rol oynuyor. Yetkili, 300 milyon dolarlık meblağın tahminden ibaret olduğunu ve “Rusya’nın tespit edilenden daha fazla miktarda fon aktarmış olabileceğini” kaydetti. İstihbarat raporuna göre Rusya büyük meblağlardaki fon aktarımında nakit paranın yanı sıra kripto para birimlerini ve değerli hediyeleri de kullanıyor.
Paranın kaynağını gizlemek için geniş bir ağ kullanılıyor. Bu ağın içerisinde vakıflar, düşünce kuruluşları, siyasi danışmanlıklar, paravan şirketler, organize suç örgütleri ve Rus devlet şirketleri gibi kuruluşlar bulunuyor. Finansman transferinde rol oynayan kişiler arasında Yevgeniy Prigozhin ve Aleksandr Babakov gibi tanınmış Rus oligarkların da ismi geçiyor. “Putin’in Şefi” olarak adlandırılan ve Wagner paralı asker grubunun finansörü olarak bilinen Yevgeniy Prigozhin, 2016 ABD seçimlerine müdahale girişiminde bulunmak ile suçlanmıştı.