Savunma Bakanı Austin’in Ortadoğu Turu
Savunma Bakanı Lloyd Austin, Ürdün, Irak, Mısır ve İsrail’i kapsayan Ortadoğu turuna çıktı. ABD’nin bölgeye olan bağlılığını ve ikili ilişkiler verdiği önemi göstermeyi hedefleyen ziyaretin ana gündeminde Filistin topraklarında tansiyonun düşürülmesi ve İran tehdidine karşı bölgedeki müttefiklere güvence verilmesi gibi konular bulunuyor. Biden yönetimi göreve geldikten sonra ABD dış politika odağını Çin’in Tayvan yakınlarındaki askeri faaliyetleriyle ilgili endişeler nedeniyle önce Hint-Pasifik bölgesine ardından Rusya’nın Ukrayna işgali nedeniyle Doğu Avrupa’ya kaydırmış ve Ortadoğu bölgesini nispeten arka planda bırakmıştı. Austin’in diplomatik temasları sırasında bölgedeki insan hakları ihlallerine dair endişeleri ön plana çıkarması ve İsrailli liderlere gerilimi azaltmaları yönünde baskı yapması bekleniyor.
Ortadoğu turu kapsamındaki ilk ziyaretini Ürdün’e gerçekleştiren Austin, Ürdün Kralı Abdullah ile yüz yüze bir görüşmeyaparak ikili ve bölgesel meseleler konusunda fikir alışverişinde bulundu. Görüşmede ayrıca, Ürdün ile ABD arasında imzalanan stratejik ortaklık çerçevesinde ekonomi ve savunma alanındaki iş birliğinin derinleştirilmesi; terörle mücadelede bölgesel ve uluslararası çabalar; artan uyuşturucu trafiği sorunu ve Batı Şeria’da yükselen gerilim ile bölgedeki krizlere siyasi çözüm bulunması için yapılan çalışmalar konuşuldu. Filistin-İsrail sorununda iki devletli çözüme dayalı, adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmak amacıyla müzakerelerin yeniden başlatılması için çabaların artırılması çağrısında bulunan Kral Abdullah işgal altındaki Filistin topraklarında tansiyonun düşürülmesi ve barış fırsatlarını baltalayan “tek taraflı uygulamaların” bir an önce son bulması gerektiğine vurgu yaptı.
Gezi planında belirtilmediği halde sürpriz bir şekilde Irak’a geçen Austin, Bağdat’ta Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve mevkidaşı Sabit el-Abbasi ile bir araya gelerek stratejik ortaklığın geliştirilmesi ve Irak’a verilen desteğin artırılması konularında açıklamalarda bulundu. Görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra ağırlıklı olarak DEAŞ’la mücadele konusunun ele alındığı belirtildi. Biden yönetiminde Irak’ı ziyaret eden en üst düzey yetkili olan Austin, görüşmenin ardından bir basın toplantısı düzenleyerek Irak’ta terör örgütü DEAŞ’ın tamamen bitirilmesi için Bağdat yönetimine destek vermeyi sürdüreceklerine vurgu yaptı. ABD kuvvetlerinin Bağdat yönetiminin onayıyla Irak’ta kalmaya devam edeceğini kaydeden Austin, koalisyon güçlerinin Irak hükümetiyle işbirliği içinde olacağını dile getirdi. Sadece askeri tedbirlerle DEAŞ’ın bitirilmesinin mümkün olmayacağına dikkat çeken Austin, “Irak’ın güvenliğini, istikrarını ve egemenliğini desteklemek için ortaklığı güçlendirmeye devam edeceklerini” dile getirdi.
Austin, Bağdat ziyaretinin ardından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’e geçerek IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ile bir araya geldi. DEAŞ’ın hala tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Austin, Peşmerge güçlerinin DEAŞ’la mücadelede oynadığı role vurgu yaparak ABD’nin Peşmerge güçlerine sunduğu desteğin devam edeceğini belirtti. İran’ın Irak topraklarını hedef alan saldırılarını kınayan Austin, bölgenin istikrarı için Bağdat ve Erbil yönetimlerini işbirliği yapmaya davet etti. Ulusal hükümet ile Erbil arasında bütçe transferleri ve petrol geliri paylaşımı konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıklar bulunuyor.
Irak’taki temaslarının ardından Mısır’a giden Austin başkent Kahire’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü. Bölgesel ve uluslararası meselelerin ele alındığı görüşmede, küresel krizler karşısında barış ve istikrara yönelik çabaların güçlendirilmesinin yollarının masaya yatırıldığı kaydedildi. ABD ve Mısır arasındaki savunma ortaklığının önemine vurgu yapan Austin, Kahire yönetiminin İsrail-Filistin geriliminde arabuluculuk yapmasına teşekkür etti. Rusya’nın başlattığı savaşın neden olduğu ekonomik zorlukları Mısır’la dayanışma içinde çözmeye çalıştıklarını hatırlatan Austin, ayrıca İran-Rusya yakınlaşmasına değinerek bu durumun yarattığı tehditlerden bahsetti. Austin son olarak bölgede yaşanan insan hakları ve temel özgürlüklerin kısıtlanması konularında iyileştirme sağlanmasının ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağını kaydetti. ABD, insan hakları koşullarının karşılanmadığını öne sürerek Kahire’ye sağlanan bir miktar askeri yardımı durdurmuştu.
Mısır’dan İsrail’e geçen Austin, İsrail Başbakanı Netanyahu ile bir araya gelerek bir saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede ABD ve İsrail arasındaki stratejik ortaklık çerçevesinde ilişkilerin derinleştirilmesinin arzu edildiği belirtildi. Pentagon’dan yapılan açıklamada, Austin’in “Filistin ve İsraillilerin eşit şekilde özgürlük, güvenlik, fırsat eşitliği, adalet ve değerlere sahip olduğu iki devlet hedefini baltalayıcı tek taraflı eylemlerin durdurulması” çağrısında bulunduğu kaydedildi. Savunma Bakanlığı yetkilileri Austin ve Netanyahu’nun, İran’dan kaynaklanan tehditler konusunu da ele aldıklarını belirterek İsrail’de yaşanan gerilimin İran’ın bölgedeki nüfuzunu artırmasına uygun bir zemin hazırladığını ve İran’ın nükleer silah üretmesini engelleme yönündeki çabalara odaklanılmasına sekte vurduğunu dile getirdi.
Austin, İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile görüşerek savunma işbirliğini ve İran’dan kaynaklanan tehdit konusunu ele aldı. Bakanlar, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. İran’ın istikrarsızlaştırıcı eylemlerinin bölge güvenliğine tehdit oluşturduğunun altını çizen Austin özellikle İran ve Rusya arasındaki askeri yakınlaşmaya ve gelişen stratejik ortaklığa dikkat çekerek bu durumun tüm bölge için tehdit oluşturduğunu dile getirdi. İsrailliler ve Filistinliler arasında yaşanan gerilime de değinen Austin, ABD’nin İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı şiddetten rahatsız olduğunu dile getirerek, tehlikeli durumları tetikleyebilecek her türlü eyleme kesin olarak karşı çıktıklarını belirtti.
Bazı uzmanlara göre Biden yönetimi son dönemde Rusya ve Çin üzerinde kurduğu baskı politikasına İran’ı da dahil etmeye çalışıyor. ABD uzun süredir İran’ın bölgede istikrarsızlık yaratan faaliyetlerinden rahatsızlık duyduğunu ifade ediyordu. Tahran yönetiminin İran yanlısı grupları silahlandırması, eğitmesi ve finanse etmesi, siber saldırılar düzenlemesi, Rusya’ya insansız hava araçları sağlaması, balistik füze programları geliştirmesi gibi aktiviteleri bölge ülkeleri tarafından da kaygıyla izlenmekteydi. Özellikle İran’la yürütülen nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabalarının kesintiye uğramasının ardından İran’ın uranyum zenginleştirme çalışmalarına devam etmesi ve nükleer silah üretebilecek seviyeye yaklaşması kaygıları iyice artırmış durumda. İran’ın son dönemde Rusya’yla iyice yakınlaşarak savunma işbirliğine gitmesi ile birlikte ABD yönetimi, iki devletin adı konulmamış bir askeri ittifak oluşturması ihtimali karşısında Ortadoğu’daki ilişkilerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.