Texas’ın Tartışmalı Sınır Güvenlik Yasası Temyizde
Yasadışı göç ve sınır güvenliği konusu ABD kamuoyunda tartışılmaya devam ediliyor. Güney sınırında yer alan eyaletler üzerinden ülkeye yasadışı yollarla giriş yapan göçmen sayısı son yıllarda büyük bir artış gösterirken sınır güvenliği tartışmaları Amerikan siyasetinin ve yaklaşan başkanlık seçimlerinin en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Texas gibi sınırda yer alan ve Cumhuriyetçilerin yönetimde olduğu eyaletler göç ve sınır güvenliği kriziyle mücadele noktasında Biden yönetiminin politikalarını yetersiz bularak kritik adımlar atmaya devam ediyor. Texas’ın kolluk kuvvetlerine yasadışı göçmenleri tutuklama ve iade etme yetkisi veren yasa hakkında, federal devletin yetki alanına girdiği için temyiz mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Geçtiğimiz yıl içerisinde Texas’a gelen göçmenleri otobüs ve uçaklarla Demokratların yoğunlukta olduğu eyaletlere gönderen Texas Valisi Greg Abbott, sınır güvenliğine dikkat çekmek için federal adımların atılmamasından şikayet ediyordu. Geçtiğimiz aylarda Texas sınırına çekilen teller ve sınır güvenliğini sağlamak için eyalete federal hükümetin yetkilerini vermeyi öngören yasa tasarısının kabul edilmesi Biden yönetimi ile Texas valisini bir kez daha karşı karşıya getirmişti. Eyalet tarafından onaylanan yasanın Mart ayı ile birlikte yürürlüğe girmesi bekleniyordu ancak Biden yönetiminin itirazıyla süreç yargıya taşınmıştı. İtiraz sonuçlanana kadar yasanın uygulanması askıya alınmıştı. Bu hafta, ABD Yüksek Mahkemesi Texas’ın sınır güvenliği yasasını uygulayabileceğine hükmetmesine rağmen, kararın hemen ardından New Orleans’ta bulunan temyiz mahkemesi tekrar yürütmeyi durdurma kararı aldı.
Göçmen akımının merkezinde yer alan Texas eyaletindeki sınır güvenliği tartışmaları, federal hükümet ile eyalet yönetimi arasında anlaşmazlıklara yol açıyor. Geçtiğimiz yıl sonunda, Cumhuriyetçi Texas Valisi Greg Abbott, eyalete yasadışı yollarla girişi eyalet suçu olarak tanımlayan bir yasa tasarısını imzalamıştı. 5 Mart 2024 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen ve SB4 olarak adlandırılan yasa, eyalet güvenlik ve yargı yetkililerine, yasadışı yollarla Teksas’a giren kişileri sorgulama ve tutuklama yetkisi veriyor. Kabul edilen yasaya göre, eyalet, bu sürecin sonunda sınır dışı etme yetkisini de elinde bulunduracak. Texas’ın bu yasayı uygulama planı, federal hükümetin tepkisini çekti. ABD Anayasası’na göre, göç politikasını belirleme, göçmenleri tutuklama veya sınır dışı etme ve sınır güvenliğini sağlama yetkisi sadece federal hükümetin himayesindeyken Texas Valisi’nin bu hamlesi federal yetkililere meydan okumak olarak değerlendirildi. Anayasanın ortaya koyduğu durum daha önce ABD Yüksek Mahkemesi’nin, 2012 yılında Arizona’nın izinsiz olarak eyalette bulunan göçmenleri tutuklamasını yasaklayan kararı ile açık bir şekilde ifade edilmişti.
Texas Valisi’nin imzaladığı yasa tasarısının ardından Demokratlar, eyaletin Anayasaya aykırı hareket ettiğini vurguladı. Biden yönetimi, Texas Valisi’nin bu adımını “inanılmaz derecede aşırı” olarak nitelendirirken, Beyaz Saray basın sekreteri bu uygulamanın Texas’ı daha güvenli bir yer haline getirmeyeceğini ve kararın hukuka uygun olmadığını ifade etti. Adalet Bakanlığı, Texas’ın bu yasayı uygulamaya koyması halinde yasal süreçleri başlatacaklarını duyurmuştu. Biden yönetimi de yerel kolluk kuvvetlerine göçmenleri tutuklama yetkisi veren tartışmalı göçmenlik yasası nedeniyle karşı dava açtı ve eyaletin “kendi göçmen politikasını yürütemeyeceğini” belirtti. Biden yönetiminin açtığı dava neticesinde Texas’ın federal hükümetin görev alanlarına müdahil olamayacağı belirtilerek yürütmeyi durdurma kararı alındı.
ABD Yüksek Mahkemesi, bu hafta Meksika sınırında yer alan Texas’ın eyalet makamlarınca yasadışı yollarla sınırı geçen göçmenlerin tutuklanmasına ve geri gönderilmesine imkan veren yasanın engellenmesini reddetti. Yüksek Mahkeme’nin muhafazakar çoğunluğunu temsil eden 6 yargıcın kararına 3 liberal yargıç destek vermedi. Yüksek Mahkeme’nin aldığı karardan hemen sonra temyiz mahkemesi, yasanın yürütmesini yeniden durdurdu. Temyiz mahkemesi, 3 Nisan’da davayla ilgili tarafların argümanları dinleyeceğini belirtti. Yüksek Mahkeme’ye Trump dönemin atanan Yargıç Amy Coney Barrett, temyiz mahkemesi kararını eleştirirken, mahkemeden kısa bir süre içerisinde sonuç çıkmaması durumunda davanın yeniden Yüksek Mahkeme’nin önüne geleceğini ifade etti. Yasanın temyiz mahkemesi tarafından askıya alınmasının ardından kaybeden tarafın yasayı yeniden ABD Yüksek Mahkemesi’ne götürebileceği ifade edildi.
Yüksek Mahkeme’nin kararına Biden yönetiminden tepki geldi. Başkan Biden, mahkemenin kararını sert bir dille eleştirirken “SB4 sadece Texas’ın güvenliğini zedelemekle kalmayarak güney sınırımızda kaos ve kargaşaya sebep olacak bir yasadır” ifadelerini kullandı. İç Güvenlik Bakanlığı, yasanın uygulanması halinde federal hükümete bağlı görevlilerin sınır güvenliğini sağlamasının sıkıntılı bir yere evrileceğine dikkat çekerek, yasanın mevcut durumu daha da kötüye götürebileceğini belirtti. Adalet Bakanlığı da yasanın federal hükümetin ülkenin sınırlarını koruma yetkisini ihlal edeceğini belirtirken, yasa uygulanırsa Meksika ile ilişkilerin de zedeleneceğini vurguladı. Meksika’nın ABD Büyükelçisi Roberto Velasco Álvarez ise ülkesinin Texas’tan geri gönderilen göçmenleri kabul etmeyeceğini açıkladı.
Yüksek Mahkeme’nin kararını olumlu bulan Cumhuriyetçiler ise Biden yönetimine sınır güvenliği noktasında eleştirilerini yinelemeye devam etti. Texas Başsavıcı Ken Paxton, mahkemenin aldığı kararı Biden yönetiminin başarısızlığı karşısında “büyük bir zafer” olarak tanımladı. Vali Abbott da Salı günü mahkemenin kararını “olumlu bir gelişme” olarak nitelendirdi ancak davanın temyiz mahkemesinde devam eden süreci takip edeceklerini ifade etti. Muhafazakarlara yakın medya kuruluşu Wall Street Journal, kararın temyize taşınmasını eleştirirken Yüksek Mahkeme’nin hukuki bir süreci devam ettirme gayretine karşılık Demokratların hukuku yok sayarak mahkemeleri siyasi amaçları uğruna meşgul ettiklerini belirtti. Temyiz Mahkemesi’nin aldığı karar, yargı sistemi ile ilgili tartışmalara da neden oldu. ABD yargı sisteminde temyiz mahkemeleri yetki olarak Yüksek Mahkeme’nin altında yer almasına rağmen yargı süreçlerine bu şekilde müdahalelerde bulunması siyasal amaçlarla yargının etkilenmesi şeklinde yorumlandı.
2024 ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken, Cumhuriyetçi Parti’nin kampanya gündemindeki en önemli konular arasında yer alan sınır güvenliği ve göç politikaları önümüzdeki günlerde daha çok gündeme gelebilir. Amerikan kamuoyu araştırma şirketi Gallup tarafından Şubat ayında yayınlanan anket sonuçlarına göre Amerikalıların üçte biri artan göçmen dalgasını ülkenin en büyük sorunu olarak görüyor. Trump ve Cumhuriyetçiler bu durumu seçim sürecinde avantaja çevirmeyi amaçlarken göçmenler konusunda daha ılımlı bir pozisyona sahip olan Demokratlar için seçim süreci kolay geçmiyor. Geçtiğimiz aylarda bazı eyaletlerin Demokrat belediye başkanları Biden yönetiminin göçmen krizini çözmesi gerektiğini belirtmişti. Başkan Biden Birliğin Durumu konuşmasında göçmenleri tanımlarken ilk defa “yasadışı” ifadesini kullanmıştı. Biden’ın bu söylemi seçim kampanyası bağlamında değerlendirilirken birçok Demokrat, başkanı kullandığı ifadeden ötürü eleştirdi ve Biden bu terimi kullandığından pişmanlık ifade etti. Seçim gündeminde sıcak bir konu olarak kalmaya devam eden göçmen sorunu ve sınır güvenliği, bu hafta mahkemelerin birbirleriyle çelişen kararları sayesinde krizin daha da karmaşık bir hale geldiğini gösteriyor.