Trump, Afganistan ve Irak’tan Çekilmek İstiyor
Başkan Trump, 2016 seçim kampanyasında söz vermiş olduğu Irak ve Afganistan’daki Amerikan askerlerinin tamamını geri çekme kararını görev süresi tamamlanmadan önce hayata geçirmeye çalışıyor. ABD Savunma Bakan Vekili Christopher Miller yaptığı basın açıklamasında Afganistan ve Irak’taki Amerikan askerlerinin sayısının ocak ayı ortasına kadar azaltılacağını söyledi. Miller, Afganistan’da görev yapan ABD askerlerinin sayısının 15 Ocak’a kadar 4.500’den 2.500’e indirileceğini, Irak’taki asker sayısının da 3.000’den 2.500’e düşürüleceğini belirtti.
Trump’ın kararı Kongre’de iki parti temsilcilerinden de tepki gördü. ABD Senatosunun çoğunluk lideri CumhuriyetçiMitch McConnell, Trump’ın Afganistan’dan çekilme kararına sert bir şekilde karşı çıktı. Senatör, askerlerin hızlı bir şekilde çekilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. McConnell Senato’da yaptığı konuşmasında, “ABD güçlerinin Afganistan’dan hızla geri çekilmesi müttefiklerimize zarar verir ve hasımlarımızı memnun eder. Afganistan’da şiddet hala yaygın. Taliban, sözde barış anlaşmasının koşullarına uymuyor” ifadelerini kullandı.
McConnell, “Afgan ortaklarımızı yarı yolda bırakmak Taliban’ı cesaretlendirir, İran için sevindirici bir haber olur, El-Kaide için zafer propagandasına dönüşerek Amerika’ya karşı saldırı düzenleyecekleri güvenli bir limana sağlar” şeklinde konuştu. McConnell, gazetecilere yaptığı açıklamada da gelecek birkaç ay içinde Amerikan savunma ve dış politikasında herhangi bir büyük çaplı değişikliğe gidilmemesi gerektiğini vurguladı.
Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi’ndeki en kıdemli Cumhuriyetçi üye Mac Thornberry de asker azaltma kararını “hata” olarak niteledi. Thornberry, “Afganistan’daki asker sayısında ilave azaltmalara gitmek, oradaki müzakerelere zarar verir; Taliban, asker azaltma koşullarını sağlayacak şartları yerine getirmedi” şeklinde konuştu.
Kongre’deki Demokratlar da Trump yönetiminin Irak ve Afganistan’dan asker çekme kararına sert tepki gösterdi. Demokrat Senatör Tim Kaine, kararın siyasi nedenlerle alındığını savunurken, askerlerin geri çekilmesinin milli güvenliklerini tehlikeye atacağı gibi çok sayıda Iraklı ve Afganlının hayatını da riske atacağını söyledi.
Temsilciler Meclisi Demokrat Çoğunluk Lideri Steny Hoyer de Başkan Trump’ı kongreye danışmadan harekete geçmeye çalışmakla suçlarken, Amerikan askerlerinin Irak ve Afganistan’daki mevcut sayılarının azaltılmasının sadece Rusya ve İran’ın işine yarayacağını vurgulayarak bu kararı göreve gelecek olan Biden Yönetimi’ni baltalamayı amaçlayan acele bir adım olarak nitelendirdi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg geri çekilme kararıyla ilgili olarak salı günü yaptığı açıklamada, “zor bir kararla karşı karşıyayız. Neredeyse 20 yıldır Afganistan’dayız. Hiçbir NATO müttefiki gereğinden fazla kalmak istemiyor. Ancak, çok erken veya koordinasyon sağlanmadan ayrılmanın bedeli çok yüksek olabilir” şeklinde konuştu.
“Afganistan’ın bir kez daha uluslararası teröristlerin anavatanlarımıza saldırılar planlayıp organize etmeleri için uygun bir platform haline dönme riski var” diyen Stoltenberg, IŞİD’in “terör hilafetini” bu ülkede yeniden inşa edebileceği uyarısı yaptı. Stoltenberg, “ABD asker sayısını azaltsa da NATO’nun, Afgan güvenlik güçlerini eğitme, tavsiyede bulunma ve yardım sağlama misyonunu sürdüreceğini ve 2024’e kadar mali destek vermeye devam edeceğini” açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da katıldığı, Taliban ve Afganistan hükümeti arasındaki barış görüşmeleri 12 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’da yapılmıştı. Amerika ve Taliban arasında şubat ayında imzaladıkları “Afganistan’a Barış Getirme” anlaşmasının ardından başlatılması beklenen görüşmeler, yıllardır devam eden savaşın sonlandırılması için atılan çok önemli bir adım olarak görülüyordu.
Görüşmelere Pompeo, General Austin Scott Miller ile Afgan hükümeti ve Taliban’ı temsil eden heyetler katılmıştı. Pompeo yaptığı konuşmada Afganistan’ın geleceğinde savaş olmamasını arzu ettiklerini, 11 Eylül saldırılarını asla unutmayacaklarını ve ABD’nin terör örgütlerinin Afganistan topraklarını kullanarak başka ülkelere tehdit oluşturmasına asla izin vermeyeceğini kaydetmişti.
Afgan hükümetiyle Taliban arasındaki müzakerelerde bir netice alınabilme ihtimali zayıf görünüyordu. Müzakereler sonucunda savaş sonrası Afgan toplumu için bir yol haritası çizilmesi amaçlanıyor, kapsamlı ve kalıcı bir ateşkese varılması hedefleniyordu. Barış sürecinde Afganistan hükümeti sayıları beş bini bulan Taliban üyesinin hapishaneden salıverileceğini söz vermiş ve yüzlerce tutuklu Taliban üyesini serbest bırakmıştı.
Taraflar arasındaki güç dengesindeki değişimlerin politika değişikliğine neden olarak ateşkesi olumsuz yönde etkilemesinden endişe duyuluyor. ABD ve Taliban arasında varılan anlaşmadaki orantısız şartlar bölgedeki güç dengesini Taliban lehine bozacak nitelikte. ABD yönetimi mayıs ayına kadar bütün askeri güçlerini Afganistan’dan çekmesi karşılığında Taliban’dan kendilerine ve diğer uluslararası askeri güçlere saldırı düzenlememesi şartını koydu. Şu ana kadar Taliban’ın sözünde durduğu söylenemez. Taliban bir yandan müzakereleri sürdürürken diğer yandan ABD seçimlerini bekliyordu. Geri çekilme tamamlandıktan sonra Taliban’ın nasıl bir tavır sergileyeceği bilinmiyor.