Twitter’ın Yeni Sahibi Musk’tan Değişiklik Sinyalleri
Geçtiğimiz hafta Elon Musk’ın Twitter’ı satın alma süreci tamamlandı. 44 milyar dolar karşılığında sosyal medya platformunun tek başına sahibi haline gelen Musk’ın ilk işi şirketin CEO’su Parag Agrawal, CFO’su Ned Segal ve diğer üst düzey yöneticilerinin görevlerine son vermek oldu. Bu kararlarına ‘kuş serbest bırakıldı’ şeklindeki tweetiyle imada bulunan ve kendini mutlak ifade özgürlüğü savunucusu olarak tanımlayan Musk, geçen hafta platformda reklam veren reklamcılara gönderdiği bir mesajda, Twitter’ı ‘geniş bir inanç yelpazesinin sağlıklı bir şekilde tartışılabileceği dijital bir kent meydanı’ haline getirmek için satın aldığını söyledi.
Bununla beraber pek çok liberal düşünür, platformun tamamen ‘zengiz, beyaz bir adamın’ kontrolüne geçmesinin nasıl özgürleştirici bir dönüşüm yaratacağını tartışıyor. Medya, siyaset ve teknoloji dünyasında kayda değer bir etkisi olan Twitter artık birçok ülkenin gayri safi milli hasılasından daha fazla varlığa sahip ve tartışmalı bir isim olan Musk’a ait. Yani artık tek bir kişi, otomotiv ve uzay endüstrisini şekillendirip insansı robot ve yapay zeka modelli çalışan makineler üretirken milyonlarca insanın birbiriyle nasıl bağlantı kuracağına ve haber alacağına da karar verecek. Her ne kadar Musk, motivasyonunu ‘insanlığa yardım etmek’ olarak tanımlasa da önümüzdeki dönemde bu konunun fazlasıyla tartışılacağı açık.
Musk her ne kadar reklam verenleri rahatlatmak adına açıklamalar yapsa da reklamcılar nezdinde Twittter’ın güvenli bir yer olup olmayacağı henüz netleşmiş değil. Spekülatif açıklamalarıyla bilinen işadamının Twitter’ı dönüştürmeye yönelik girişimleri, platformun reklam verenler tarafından riskli bir yer olarak algılanmasına yol açabilir. Zira reklam verenler ‘sosyal olarak kabul edilemez,’ ‘yasadışı’ veya ‘partizan’ içeriklerle yan yana gözükmeyi tercih etmiyorlar. Burada Musk’ın baskın kişiliği ve öngörülemezliği reklam verenler açısından varlık gösterilmenin tercih edilmediği bir atmosfer yaratabilir. New York Times’daki bir köşe yazısı bu durumu şöyle özetliyor: Eğer Musk, Twitter’da aktif bir katılımcı ve provokatör olarak kalmayı seçerse platformun toksik ve partizan bir dünyaya dönüşmesi muhtemeldir.
Liberallerin endişelerine karşılık Cumhuriyetçi medya Musk hamlesinden oldukça memnun görünüyor. Wall Street Journal, Biden ailesinin zenginleşmesine ilişkin haberlere erişimi kısıtlayarak Joe Biden’ın seçilmesine yardım etmekle suçladığı Twitter’ın iki yılın ardından yeni bir rota çizdiğini söylüyor. ‘Yeniden canlanan, tarafsız’ bir Twitter’ın kamusal söylemi güçlendireceğini vurgulayan gazete, kurumsal reklamcılık yöneticilerinin kendilerini sosyal değişim aktivisti olarak görmelerini eleştiriyor. Başyazıda Musk’ın reklam verenlere mektubunu yayınlayan WSJ, Musk’ın özgürlük ve düzen arasındaki içerik dengesini yakalaması halinde büyük bir kamu hizmeti yapabileceğinin altını çiziyor ve Musk’ın bu riskli girişimi alkışlanıyor.
Twitter’ın milyarder işadamı tarafından satın alınmasının en çok tartışılan boyutlarından biri şüphesiz Trump’ın söz konusu sosyal medya platformuna dönüp dönmeyeceğiydi. Hatta Musk bundan aylar önce insanların Twitter’dan kalıcı olarak uzaklaştırılmasını desteklemediğini söyleyerek şirketin kendi mülkiyetine geçmesi durumunda Trump’ın geri dönmesine izin vereceğini ima etmişti. Ancak, Musk’ın geçen hafta ‘farklı bakış açılarına sahip bir içerik denetleme konseyi oluşturacağını ve bu kurul oluşmadan önce herhangi bir değişiklik olmayacağını’ söylemesi, Trump’ın dönüşünün hemen gerçekleşmeyeceğini gösteriyor.
Musk’ın Twitter’ın yeni sahibi olmasıyla birlikte platformun yapısında ne gibi değişiklikler olacağı da merak edilenler arasında. Bazı yatırımcılar Musk’ın ekibinin anlaşma tamamlanmadan önce platform için planladıkları üç temel özelliği şöyle özetledi: Öncelikle, platform kullanıcı doğrulama uygulamasını genişletecek ve reklam verenlere daha az bağımlı hale gelmek için abonelik modelleri geliştirecek. Ayrıca içerik üreticilerine platformdan para kazanma imkanları sunulacak ve böylelikle pek çok kullanıcı TikTok ve Youtube’daki gibi geçimlerini bu şekilde sağlayabilecek.
Son olarak Musk, hafta sonu yaptığı bir paylaşımda mavi tik uygulamasının da ücrete tabi olacağını açıkladı ve ardından bu ücretin 8 dolar olacağını duyurdu. Bu ücretli abonelik ile yanıtlarda, bahsetmelerde (mention), arama sonuçlarında öncelik ve bunun yanı sıra daha uzun video paylaşımı imkanı sağlayacağını belirtti. Platformdaki olası bir diğer değişim de şirket çalışanlarının sayısının azaltılması olacak. Wall Street Journal, Twitter’ın son günlerde geniş çaplı işten çıkarma planları hazırladığını duyurdu. Personelin %50’ye varan oranda işten çıkarılabileceği belirtiliyor.
Şirketi devralmasının ardından işten çıkarmalar, çeşitli vaatler ve yanlış bilgi içeren tweetlere imza atan Musk’ın tutarlı bir yol haritası çizme ihtiyacı Washington Post gazetesinin bir başyazısında ele alındı. Sosyal medya platformlardaki dönüşümler küresel düzeyde devam ederken hükümetlerin konuya ilişkin politikaları da netleşmeye devam ediyor. ABD’de Yüksek Mahkeme yakın zamanda İletişim Ahlakı Yasası’nın 230. maddesini ilgilendiren davaları gündemine alacak. Bunlardan biri, kullanıcıların terör propagandası yapması halinde platformların sorumluluklarının ne olacağına ilişkin. Başka bir davada platformların kullanıcılara içerik öneren algoritmaları ele alınacak. Bu yasal dönüşüm içerisinde Musk’ın, kullanıcılara tutarlı ve uluslararası rakipleri karşısında güçlü bir Twitter sunabilmesi önemli görülüyor.