Vaka Artışları ve Omicron Yeni Tedbirleri Tetikliyor
Şükran Günü sonrasında ABD’de Covid-19 vakaları artmaya devam ediyor. CNN’nin hafta başında Johns Hopkins Üniversitesi verileri doğrultusunda yayınladığı haberine göre ülkede iki aydır en yüksek ölüm oranları görülmeye başlandı. Yeni vakaların çoğu Delta varyantı olmakla beraber 16 eyalette Omicron varyantının görüldüğü ifade ediliyor. Bu varyantın bulaşıcılığının diğer varyantlara göre daha fazla olma ihtimali yetkilileri endişelendiriyor ancak ilk verilerin Delta’dan daha ağır semptomlara neden olmadığı yönünde olması kaygıların bir miktar giderilmesine yardımcı olmuş görünüyor. Buna rağmen vaka artışlarının çok olması ve Omicron varyantıyla pandeminin kalıcı olduğunun görülmesi aşı kampanyasına odaklanmayı ve bazı eyaletlerde yeni tedbirlerin getirilmesi sonucunu doğuruyor.
New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, Pazartesi günü yaptığı açıklamada şehirdeki tüm özel sektör çalışanlarının 27 Aralık’a kadar aşılanması gerektiğini duyurdu. MSNBC’de yaptığı açıklamada De Blasio herkesin korunması için uygulanması gereken bir kural olduğunu, kapanmaların ve kamusal etkinliklerin iptalinin ancak bu yolla önüne geçilebileceğini ifade etti. Ortaya çıkan Omicron varyantı, yaklaşan soğuk havaların ve tatillerin insanların kapalı ortamlarda bir araya gelme ihtimalini arttıracağı nedenleriyle kararı alınan uygulamanın detayları 15 Aralık’ta kamuoyuyla paylaşılacak. Karar, özel sektör temsilcileri için sürpriz olurken New York Ticaret Odası kararı desteklediklerini açıkladı. Kararın tartışmaya açtığı esas nokta belediyenin böyle bir yetkiye sahip olup olmadığı konusu oldu. Zira New York eyaletinin böyle bir uygulaması yok, Biden’ın 100 ve üzeri çalışana sahip olan işletmeler için aşı zorunluluğu teklifi ise mahkeme itirazıyla karşılaşmıştı. De Blasio’nun kararına karşı birçok dava açıldı ve uygulamanın tamamen hayata geçip geçemeyeceği soru işareti oluşturuyor.
Güney Afrika’da ortaya çıkan Omicron varyantının diğer varyantlara göre az negatif etkileri olabileceğini gösteren çalışma üzerine Biden yönetimi yenilenmesi beklenen Covid-19 aşılarının hızlıca ruhsatlandırılmasına hazırlanıyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Direktörü Rochelle Walensky, ABC kanalına yaptığı açıklamada FDA ve ardında CDC’nin hızlı bir şekilde aksiyon alacağını ifade etti. Başkan Biden ve diğer bir çok eyalet liderleri ve yerel yöneticiler Amerikalıları maske takmaları konusunda teşvik eden açıklamalar yapmakla beraber pandeminin ilk dönemlerindeki maske zorunluluğu ve kapanmalar gibi geniş kapsamlı uygulamaları hayata geçirmekten kaçınıyorlar. Halihazirda toplu taşımalar için maske zorunluluğu var, fakat iç mekanlarda maske uygulamasında ülke bazında geçerli bir standart yok. Bu yaklaşım salgının, aşıya erişimin mümkün olduğu bu döneminde Amerikalıların katı uygulamaları kabul etmeyeceği kabulünü yansıtıyor. Pek çok işletme, çalışan ve Kongre’deki Cumhuriyetçilerin de Biden’ı, aşı kampanyaları ve Covid-19’un tedarik zinciri ve enflasyona olumsuz etkisi sebebiyle eleştirdiği biliniyor.
Delta varyantının yayılması dolayısıyla yoğun kuralların uygulandığı dönemin akabinde yapılan anketler Biden’ın pandemiyi idare ediş biçiminin halkın yarısından fazlası tarafından onaylanmadığını gösteriyor. Benzer şekilde eyaletlerde de okullardaki maske zorunluluğu gibi kısıtlamalar yerel siyasetin hayati konuları olmaya devam ediyor. Biden Perşembe günü yaptığı açıklamada Covid-19’un ülkeyi bölen bir konu haline geldiğini ve bu denli siyasi bir mesele haline gelmesinin üzücü olduğunu söyledi. Valileri ele alan anketin sonuçları ise Cumhuriyetçi valilerin pandemi sürecindeki güven kaybının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Covid States Project’in gerçekleştirdiği anket sonuçlarına göre salgının başından bu yana onaylanma oranlarında en büyük düşüşün görüldüğü 10 ABD valisinin 8’i Cumhuriyetçi olması kayda değer.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi Perşembe günü Pfizer/BioNTech Covid-19 aşısının 16 ve 17 yaşındaki kişiler için hatırlatma dozu olarak kullanılmasına izin verdiğini açıkladı. Ardından AB Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri söz konusu yaş grubu için hatırlatma dozu tavsiyesini duyurdu. 16 ve 17 yaşındakiler için ilk defa başlatılan uygulama kapsamında bu kişiler yetişkinler gibi ikinci dozdan 6 ay sonra hatırlatma dozu olma imkanına erişmiş oldular. Bu uygulama ile halihazırda hatırlatma dozunu yaptırabilir durumda olan 141 milyon Amerikalıya yaklaşık 2,6 milyonluk bir ilave gerçekleşti. Açıklamanın ardından hem ulusal düzeyde sağlık yetkilileri hem de şirketin üst düzey yöneticilerinden aşının pandemi ile mücadele konusundaki önemi ve etkinliği konusunda pek çok açıklama yapıldı. Bugün gelinen noktada tam aşılı Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık %27’si (50 milyon kişi) hatırlatma dozlarını almış durumda.
New York ve Maine valileri Covid-19 salgını sebebiyle, eyalet çapındaki tıbbi tesislerin kapasitelerinin tehlikeli derece düşük olmasını gerekçe göstererek Ulusal Muhafızları (National Guard) görevlendirdi. New York Ulusal Muhafızları Çarşamba günü, eyalet çapında bir düzine uzun dönemli bakım hizmeti sunan tesise 120 sağlık görevlisi ve teknisyen yerleştirdiğini duyurdu. Vali Hochul bu tesislere ek olarak hastaneler için de Ulusal Muhafızlar’dan görevlendirmeler olabileceğini ifade etti. Nitekim geçtiğimiz hafta New York eyaletinin kuzeyindeki yaklaşık 50 hastanenin yatak kapasitesi personel eksikliği sebebiyle %10’un altına düştü. Benzer bir uygulamayı hayata geçiren Maine Valisi Janet Mills, sağlık sistemindeki yükü hafifletmek ve ihtiyacı olanlara bakım sağlanabilmesi için bu adımların atılmasının gerekli olduğunu ifade etti. Valinin ofisinin Çarşamba günü yaptığı açıklamada eyalet genelinde yalnızca 42 yoğun bakım yatağının kaldığı açıklanmıştı. New Hampshire de önceki iki eyalet gibi Ulusal Muhafızların görevlendirilmesiyle ilgili adımlar attı.
Public Religion Research Institute (PRRI)ve Interfaith Youth Core tarafından yapılan araştırmaya göre Amerikalı yetişkinlerin %51’i dini gerekçelerle aşı yaptırmak istemeyenlere muafiyet sağlanmasını destekliyor. Bununla beraber %59’luk bir kesim de çok fazla insanın aşı yaptırmamak için inanca dayalı gerekçeler sunduğunu düşünüyor. Katılımcıların %60’sı ise aşıyı reddetmek için geçerli bir dini gerekçe olmadığını düşünüyor. PRRI’ın kurucusu Robert Jones anketin “Amerikan toplumunun çoğunluğunun, dini ifade ve uygulamalara ilişkin özgürlük alanına saygı duymakla beraber bu ilkenin toplum sağlığı ile dengede kalmasını istiyorlar” gösterdiğini söyledi.