• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Amerika’da Geçim Krizi Derinleşiyor

SETA Foundation Posted On December 6, 2025
0
8 Views


Amerikan kamuoyunda, enflasyonla birlikte temel ihtiyaç maddelerinin artan fiyatları tartışılmaya devam ediyor. Trump’ın ekonomik göstergeleri iyileştirme yönünde seçmene verdiği sözlerin henüz somut biçimde görülmemesi, yönetimine yönelik eleştirileri artırıyor. Fed faiz indirimlerine başlamış olsa da enflasyonun hedeflenen %2 seviyesine gerilememesi ve istihdam verilerindeki dalgalı seyir, ekonomik belirsizliğin sürdüğünü gösteriyor. Buna ek olarak, Trump yönetiminin uyguladığı gümrük vergileri de fiyatlar üzerindeki baskıyı artırıyor. 2024 seçimlerinde büyük ekonomik vaatlerle göreve gelen Trump ve Cumhuriyetçiler için yaklaşan 2026 ara seçimleri bu noktada önemli bir sınav niteliğinde olabilir. Yönetimin 2026 yılı içinde ekonomik verilerde kayda değer bir iyileşme göstermesi, Kongre’deki güç dengelerini koruyabilmek açısından kritik bir rol oynayacaktır.

ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamada Amerikan halkının karşı karşıya olduğu yüksek yaşam maliyeti sorununu “Demokratların uydurduğu bir aldatmaca” olarak nitelendirdi. Kabine toplantısında konuşan Trump, geçim krizi meselesini “sahte bir anlatı” ve “aldatmaca” şeklinde tanımlayarak, Demokratların bu söylemi yalnızca siyasi çıkar elde etmek amacıyla kullandığını öne sürdü. Ancak Trump’ın bu yaklaşımı, ekonomi alanında uzun süredir sahip olduğu avantajı yitirmeye başladığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Özellikle Kasım ayında eyalet ve yerel düzeyde Demokratların elde ettiği seçim başarılarında geçim sıkıntısı ve fiyat artışlarının belirleyici bir rol oynadığı düşünüldüğünde, Trump’ın bu meseleyi küçümseyen söylemi siyasi açıdan riskli bir hamle olabilir.

Anket verileri, Amerikalı seçmenlerin hâlâ gıda, konut ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaç kalemlerinde yaşanan fiyat artışlarından ciddi şekilde etkilendiğini ortaya koyuyor. Kasım ayında ekonomik görünüm ve istihdama dair kaygıların belirgin biçimde arttığı görülüyor. Gallup’un yayımladığı verilere göre, ABD Ekonomik Güven Endeksi Kasım ayında yedi puan gerileyerek -30 seviyesine düştü. Bu seviye, Temmuz 2024’ten bu yana kaydedilen en düşük düzey olarak öne çıkıyor. Düşüş, hem mevcut ekonomik koşullara dair değerlendirmelerde hem de geleceğe yönelik beklentilerdeki bozulmayı yansıtıyor. Ankete göre halkın yalnızca %21’i mevcut ekonomik durumu “mükemmel” ya da “iyi” olarak değerlendirirken, %40’ı “kötü” olarak tanımlıyor. Ekonominin daha da kötüleşeceğini düşünenlerin oranı ise Ekim ayında %64 iken Kasım’da %68’e yükseldi.

2024 başkanlık seçimlerinde Trump’ın en güçlü kampanya başlıklarından biri ekonomi politikalarıydı. Biden yönetimini ağır şekilde eleştiren Trump, kendi ekonomi politikalarını ön plana çıkararak yaşam maliyetlerini düşürmeye yönelik kapsamlı projelere sahip olduğunu savunmuştu. Hatta geçtiğimiz aylarda New York Belediye Başkanı Zohran Mamdani ile yaptığı görüşmede, geçim meselesine dair benzer politikalar benimsediklerini ifade etmişti. Ancak bu hafta söyleminde yaşanan değişiklik, Trump’ın bu konuda hangi stratejiyle ilerleyeceğine dair bir yön arayışı içinde olduğunu gösteriyor. Bir yandan seçmenlerin temel sorunlarından biri olan geçim krizine çözüm üretme iddiasında bulunurken, diğer yandan bu meseleyi küçümseyerek Demokratları suçlaması dikkat çekiyor. Trump ayrıca selefi Joe Biden’ı hedef alarak “tarihin en kötü enflasyonunu devraldığını” ileri sürdü ve ekonomik sıkıntıların asıl sorumlusunun Biden olduğunu belirtti. 

Kabine üyeleri ve danışmanları, Trump’ın geçim sıkıntısı karşısında daha güçlü bir söylem geliştirmesi için yeni bir strateji üzerinde çalışıldığını belirtiyor. Başkan Yardımcısı JD Vance, “Demokratların bozduğu sistemi biz düzeltiyoruz” diyerek, 2026 seçimlerinin ekonomik toparlanma yılı olacağına işaret etti. Ekonomi danışmanı Kevin Hassett ise, “Trumponomics işliyor, Bidenomics çalışmıyor” sözleriyle, seçmene yönelik yeni bir ekonomik anlatı oluşturmaya çalıştı.

Mevcut ekonomik tablonun bir diğer göstergesi de istihdam rakamlarında ortaya çıkıyor. Kasım ayında özel sektör istihdamı 32.000 kişi azaldı. Bu, son dört ay içinde üçüncü kez yaşanan düşüş olarak, iş gücü piyasasında tehlikeli bir yavaşlamaya işaret ediyor. Henüz resmi kaynaklar tarafından doğrulanmamış olsa da bu gelişme, istihdamda önemli kırılmaların yaşandığını gösteriyor. Öte yandan federal hükümetin kapanması nedeniyle resmi istatistiklerin yayımlanamaması, bilgi eksikliğini derinleştiriyor. ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıklaması beklenen Ekim ayı istihdam raporu iptal edilirken, Kasım verileri ise 16 Aralık’a ertelendi. Bu veri eksikliği, Amerikan Merkez Bankası’nda (Fed) yaşanan görüş ayrılıklarını da derinleştirmiş durumda. Fed’in temel görevi istihdamı yüksek, enflasyonu ise düşük seviyede tutmak olmasına rağmen, hangi riskin önceliklendirilmesi gerektiği konusunda kurum içinde uzlaşmazlık yaşanıyor. Aralık ayında faiz oranlarının çeyrek puan düşürülmesi beklenirken, bazı üyeler faizin sabit kalmasını savunuyor, bazıları ise daha büyük bir indirimin gerekli olduğunu dile getiriyor.

Fed’in gündeminde yalnızca faiz kararları yer almıyor. Aynı zamanda, Başkan Trump’ın uzun süredir eleştirdiği Fed Başkanı Jerome Powell’ın yerine kimin atanacağına ilişkin sinyaller de dikkat çekiyor. Trump, Merkez Bankası başkanlığı için kararını verdiğini açıklarken, resmi aday henüz duyurulmamış olsa da Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett’in ismi öne çıkıyor. Bu gelişme, Fed’in bağımsızlığına ilişkin endişeleri yeniden gündeme taşıdı. Zira Fed, dünyanın en büyük ekonomisinin para politikasını belirleyen, finansal sistemi denetleyen ve ekonomik istikrarı sağlamayı amaçlayan en kritik kurumlardan biri olarak kabul ediliyor. Fed’in alacağı faiz kararları, kredi kartı faizlerinden mortgage oranlarına kadar Amerikan halkının günlük yaşamını doğrudan etkiliyor. 2025’in son toplantısında 0.25 puanlık bir faiz indirimi beklenirken, göreve gelecek yeni başkanın bu politikaları nasıl yöneteceği merakla bekleniyor.

Ekonomist kökenli Kevin Hassett, Trump’ın ilk döneminde Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanlığı görevini yürütmüş, ardından pandemi döneminde danışman olarak görev almıştı. Hâlihazırda Beyaz Saray’daki ekonomi politikalarının koordinatörlüğünü üstleniyor. Daha önce John McCain, George W. Bush ve Mitt Romney gibi Cumhuriyetçi liderlere de danışmanlık yapan Hassett’in kariyerinin önemli bir kısmı, American Enterprise Institute gibi muhafazakâr düşünce kuruluşlarında geçti. Hassett’in en dikkat çeken yönlerinden biri, Trump’ın uzun süredir talep ettiği agresif faiz indirimlerine sıcak bakması. Geçtiğimiz ay Fox News’e verdiği bir röportajda, Fed Başkanı Powell’ın yerinde olsa faizleri “hemen indirirdim” ifadelerini kullanarak Trump’la uyumlu bir çizgi sergilemişti.

Hassett’in Trump’a yakınlığı, Fed’in siyaset üstü kalması gerektiğini savunan çevrelerde ciddi bir rahatsızlık yaratmış durumda. Fed’in kararlarını siyasi baskılardan bağımsız şekilde alması, ABD ekonomisine duyulan güvenin temel taşlarından biri olarak görülüyor. Ayrıca Trump’ın mevcut başkan Powell’ı görevden alma çabaları ve Fed yönetimindeki Lisa Cook’u görevden uzaklaştırma girişimi de bu endişeleri artırıyor. Her ne kadar Hassett başkanlık koltuğuna otursa da, Fed kararları 12 üyeden oluşan bir kurul tarafından çoğunluk esasına göre alınmakta. Kurulda hâlen eski Başkan Joe Biden tarafından atanmış dört üye bulunuyor. Dolayısıyla Trump’a yakın bir başkanın tek başına tüm kararları yönlendirmesi mümkün değil. Ancak yine de kurumun genel yönelimi üzerinde kayda değer bir etki yaratacağı açık.

Trump yönetiminin ekonomik söylemi ve politikaları, yaklaşan 2026 ara seçimleri öncesinde hem ekonomik performans hem de siyasi strateji açısından kritik bir dönemece girmiş durumda. Geçim krizi, istihdamda yaşanan daralma ve enflasyon gibi yapısal sorunlara karşı sunulan çözümler henüz kamuoyu nezdinde somut bir karşılık bulmuş değil. Trump’ın bir yandan ekonomik sorunları küçümseyip Demokratları suçlaması, diğer yandan faiz indirimleri ve merkez bankası atamaları gibi müdahalelerle çözüm üretme arayışı, seçmene karşı çelişkili bir mesaj veriyor. Fed’in bağımsızlığına ilişkin tartışmaların da gündeme geldiği bu süreçte, ekonomik yönetimin teknik yeterliliği kadar siyasi niyetleri de sorgulanıyor. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda açıklanacak ekonomik veriler ve alınacak yapısal kararlar, yalnızca ekonomik toparlanmanın seyrini değil, Trump yönetiminin kamuoyundaki karşılığını ve Kongre’deki siyasi gücünü de doğrudan şekillendirebilir.

Post Views: 8



You may also like
Afgan ve Somalili Göçmenler Hedefte
December 6, 2025
ABD, Venezuela’ya Baskıyı Artırıyor
December 6, 2025
Witkoff ve Kushner, Moskova’da Putin’le Görüştü
December 6, 2025
  • Recent

    • 0xa8a4fc76
      December 5, 2025
    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025

  • Washington Gündemi

    • Amerika’da Geçim Krizi Derinleşiyor
      December 6, 2025
    • Afgan ve Somalili Göçmenler Hedefte
      December 6, 2025
    • ABD, Venezuela’ya Baskıyı Artırıyor
      December 6, 2025
    • Witkoff ve Kushner, Moskova’da Putin’le Görüştü
      December 6, 2025
    • Başkentte Ulusal Muhafızlara Saldırı 
      November 28, 2025
    • Demokrat Senatöre İsyana Teşvik Suçlaması 
      November 28, 2025
    • Gazze’de İkinci Aşama Sancısı
      November 28, 2025
    • Ukrayna Barış Planı Revize Ediliyor
      November 28, 2025
    • Nvidia Büyümeye Devam Ediyor 
      November 21, 2025
    • Epstein Dosyası Kamuoyuna Açılıyor 
      November 21, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search