Federal Hükümet Kapandı
ABD’de federal hükümet, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasındaki bütçe anlaşmazlığı nedeniyle 1 Ekim 2025 itibarıyla resmen kapandı. Yeni mali yıl başlamış olmasına rağmen, Kongre hükümetin işleyişini sürdürebilmesi için gereken geçici finansman yasasını onaylayamadı. Bu durum, kamu hizmetlerinin aksamasına ve yüz binlerce çalışanın maaşlarının askıya alınmasına yol açtı. Cumhuriyetçiler, krizi çözebilmek adına Kongre’ye her gün yeni bir bütçe tasarısı sunsalar da, şu ana kadar, 60 oy şartını aşamayarak henüz uzlaşı sağlayamadı. Sürecin uzaması yalnızca federal çalışanları değil, birçok farklı sektörü de olumsuz etkileyebilir. Trump’ın Demokratların taleplerine karşı sergilediği agresif tutum ise bu krizin kolay ve kısa sürede çözülemeyeceğinin bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Bütçe krizinin arka planında Demokratların Trump yönetiminin politikalarına karşı tepkisi yer alıyor. Bu noktada en dikkat çeken nokta ise Trump’ın uygulamaya çalıştığı sağlık politikalarında görülüyor. Cumhuriyetçilerin sunduğu kısa vadeli bütçe tasarısı, Obamacare olarak bilinen sağlık yasasında yapılan kesintileri içeriyor. Demokratlar ise bu kesintilere karşı çıkarak Medicaid fonlarının artırılmasını talep ediyor. Sağlık politikaları üzerindeki bu anlaşmazlık, hükümetin kapanmasının temel nedeni olarak öne çıkıyor. Bu çıkmaz, Kongre’deki müzakerelerin kilitlenmesine yol açtı. Demokrat Parti lideri Senatör Chuck Schumer, kamuoyunun sağlık kesintilerine karşı olduğunu savunurken, Cumhuriyetçiler ise sağlık politikalarının bütçeyle ilişkilendirilmesini doğru bulmadığını belirtti.
Sağlık bütçesi konusunda yaşanan görüş ayrılıklarının yakın zamanda çözülmesi beklenmiyor. Trump’a yakın Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, sağlık yardımlarındaki kesintileri savunmaya devam ediyor. Ancak bazı Cumhuriyetçi siyasetçiler, yaklaşan ara seçimleri de hesaba katarak bu kesintilerin kendi seçim bölgelerinde olumsuz tepki oluşturacağından endişe duyuyor. En son 7 yıl önce yaşanan ve 35 gün süren bütçe krizinden sonra bu ilk kapanma olması, sürecin ciddiyetini artırıyor. Demokratlar, bu gelişmeleri fırsata çevirerek Trump yönetiminden bazı tavizler almaya çalışıyor. Ancak Trump’ın mevcut tavrı, krizin kısa vadede çözülmesinin önünde engel teşkil ediyor.
Başkan Yardımcısı J.D. Vance, ilk başta bütçe oylamasında Demokratların onay vermesi durumunda Obamacare konusunda görüşmelere açık olabileceklerini ifade etti. Ancak Demokratların sert tavrından sonra Beyaz Saray’da basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Vance, Demokratların Amerikalılara sunulan kritik hizmetleri rehin aldığını iddia etti. Trump yönetiminin takip ettiği agresif stratejinin bir diğer adımı ise daha fazla federal çalışanın işten çıkarılması tehdidi oldu. Beyaz Saray, federal kurumlara kapsamlı personel azaltımı hazırlıklarına başlamaları talimatını verdi. Önceki kapanmalarda kamu çalışanları görevlerine döner ve geriye dönük maaşlarını alırlardı. Fakat Trump yönetimi, bu defa bazı çalışanların kalıcı olarak işten çıkarılabileceğini duyurdu. Tarafların karşılıklı hamleleri kısa vadede bir uzlaşmaya varılmasının zor olduğunu ortaya koyuyor.
Hükümetin kapanması olarak adlandırılan süreç, “zorunlu olmayan” kamu çalışanlarının ücretsiz izne çıkarılması anlamına geliyor. “Kritik görevde” sayılan askerler, FBI çalışanları ve hava trafik kontrolörleri gibi personel görevlerine devam edecek olsa da bu süreçte maaşlarını alamayacaklar. Sosyal Güvenlik ve sağlık hizmetleri gibi zorunlu harcama programları işlemeye devam edecek, ancak çoğu kamu hizmeti geçici olarak durdurulacak. Bu kapsamda ulusal parklar, federal müzeler ve bazı sosyal hizmet ofisleri gibi “zorunlu olmayan” hizmetler askıya alınacak. Öte yandan bu tür kapanmalar sadece federal çalışanları değil, aynı zamanda kamu hizmetlerine bağımlı milyonlarca Amerikalıyı da doğrudan etkileyebilir.
Federal kurum çalışanlarının çalışmaması birçok farklı sektörü de etkiliyor. Mevcut kapanma, iş gücü verilerini toplayan İstatistik Bürosu da dahil olmak üzere birçok kamu kurumunun faaliyetlerini durdurmasına yol açtı. Bu hafta yayınlanması planlanan istihdam raporu ertelendi ve enflasyon verileri de zamanında açıklanamayabilir. Verilerin açıklanmaması piyasada belirsizliği artırırken ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikası da bu süreçten etkilenebilir. Eylül ayında ilk faiz indirimini gerçekleştiren Fed, önümüzdeki toplantılarda faiz oranlarının ne ölçüde düşürüleceğine karar vermek için ekonomiyle ilgili temel verilere ihtiyaç duyuyor.
Mevcut kapanmanın ABD sınır güvenliği ve göçmen politikasına da etki edebileceği söyleniyordu. Ancak ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Kurumu (ICE), sınır güvenliği ve göç politikalarında herhangi bir değişiklik olmayacağını duyurdu. İç Güvenlik Bakanlığı’nın (DHS) yayımladığı plana göre, ICE personelinin %93’ü “zorunlu personel” kapsamında görevine devam edecek. Ancak kapanma sürecinin uzaması durumunda Demokratlar önümüzdeki günlerde pazarlık konusu olarak Trump’ın göç politikasını da masaya getirebilir.
1976’da yürürlüğe giren bütçe süreci sonrasında ABD’de toplamda 20 kez finansman boşluğu yaşanmış, bu boşlukların 10’u hükümetin kısmi veya tamamen kapanmasıyla sonuçlanmıştır. Özellikle 1980 sonrası dönemde, Adalet Bakanı Benjamin Civiletti’nin verdiği yasal görüş doğrultusunda, bu tür finansman boşlukları doğrudan kurumsal kapanmalara yol açmaya başladı. ABD tarihindeki en uzun hükümet kapanması, Trump’ın ilk başkanlık döneminde yaşandı. 22 Aralık 2018 ile 25 Ocak 2019 tarihleri arasında tam 35 gün süren bu kapanmanın temel nedeni, Trump’ın Meksika sınırına inşa edilmesini istediği duvar için talep ettiği 5 milyar dolarlık bütçenin Kongre tarafından reddedilmesiydi. Daha önce de benzer şekilde, 2013’te Obama döneminde ve 1990’larda Clinton döneminde kısa süreli hükümet kapanmaları yaşanmıştı.
Genellikle bu tür kapanmalar, Kongre’nin “geçici bütçe” onaylamasıyla son buluyor. Bu geçici çözümler, taraflara uzun vadeli bütçe görüşmeleri için zaman kazandırmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yıllarda Biden hükümeti de benzer durumda kalmış ancak geçici bütçe onaylarıyla hükümetin kapanmasına gerek kalmamıştı. Ancak bu defa durum daha karmaşık. Trump yönetiminin giderek daha agresif bir tutum takınması ve yaklaşan ara seçimler göz önüne alındığında, siyasetteki kutuplaşmanın hükümetin yeniden açılma sürecini daha da uzatması bekleniyor.
Her iki taraf da seçimler öncesinde kendi tabanına mesaj vermek ve avantaj sağlamak amacıyla stratejik hamlelerde bulunurken, mevcut kriz Trump’ın ilk dönemindeki kapanma süreci gibi uzun ve çetin bir pazarlık dönemi yaratabilir. Gelinen noktada, her ne kadar bazı Demokratlar taraf değiştirse de Cumhuriyetçilerin Demokratlara hiçbir taviz vermeden bütçeyi geçirebilmesi olası görünmüyor. Bu bağlamda, önümüzdeki günlerde Trump yönetiminin seçimler öncesinde bütçe krizini çözmek amacıyla özellikle sağlık politikalarında Demokratların taleplerine kısmen yanıt veren daha yumuşatıcı adımlar atması ve daha ılımlı bir dil kullanması beklenebilir.