Washington, İsrail-Hizbullah Gerginliğini Azaltmaya Çalışıyor
ABD tarafından desteklenen Gazze’deki ateşkes görüşmeleri, İsrail ve Hamas’ın ateşkesin kalıcı olup olmayacağı konusunda anlaşamamasının ardından büyük ölçüde dururken son günlerde iyice tırmanan Hizbullah-İsrail gerilimi savaşın bölgeye yayılması endişelerini alevlendirdi. İsrail ordusunun Lübnan’a yönelik olası bir saldırı planını onaylaması ve Hizbullah’ın kuzey İsrail şehirlerini insansız hava araçlarıyla gözetlediği görüntüleri yayınlamasıyla İsrail’in Lübnan sınırında gerilim tırmandı. ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken daha fazla oy kaybı yaşamak istemeyen Başkan Biden, diplomatik faaliyetleri yoğunlaştırarak yeniden seçilme şansını zora sokacak geniş çaplı bir çatışmanın önüne geçmeye çalışıyor.
Son haftalarda CIA Direktörü Burns, Dışişleri Bakanı Blinken gibi üst düzey isimleri bölgeye gönderen Biden son olarak ve Özel Temsilci Amos Hochstein’i gerilimi azaltmak için bölgeye gönderdi. Hochstein İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmek üzere İsrail’i ziyaret ettikten sonra üst düzey yetkililerle görüşmek üzere Lübnan’a gitti. Taraflarla görüşmesinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Hochstein, “durumun çok ciddi” olduğunu kaydetti. Lübnan’da Başbakan Necib Mikati ve Hizbullah ile bağlantılı silahlı Emel hareketini yöneten Meclis Başkanı Nebih Berri ile biraraya gelen Hochstein, Hamas’a Gazze’de ABD’nin desteklediği ateşkes planına destek verme çağrısında bulunurken ateşkes planının Lübnan ve İsrail arasındaki çatışmaların sona erdirilmesi için de bir fırsat sağladığını belirtti.
ABD’nin diplomatik atağı, İsrail’in geçen hafta Lübnan’ın güneyinde düzenlediği bir saldırıda Hizbullah’ın en üst düzey üyelerinden Talip Sami Abdullah’ın öldürülmesinin ardından geldi. Hizbullah ise saldırıya İsrail’e üç gün boyunca yüzlerce roket ve insansız hava aracı fırlatarak karşılık verdi. Hizbullah saldırılarının Filistinlilere destek amaçlı olduğunu ve İsrail Gazze’deki savaşı durdurana kadar saldırılara devam edeceklerini söylüyor.
Hem Hamas hem de Hizbullah ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan ve İran’la yakın işbirliği içinde olan örgütler olarak tanınıyor. Uzmanlar, iki tarafın da sekiz aydan uzun bir süredir karşılıklı ateş açması nedeniyle İsrail’in artık kuzey cephesini görmezden gelemeyeceğini ve orada harekete geçmeyi erteleyemeyeceğini ileri sürüyor. Hizbullah’ın İsrail’in füze savunma sistemlerini zorlayabilecek 150,000’den fazla roket ve füzeden oluşan bir cephaneliğe sahip olduğunu tahmin eden uzmanlar, olası bir savaşta İsrail’in Hizbullah’a karşı Hamas’a nazaran daha fazla zorlanacağını öngörüyor.
İsrail ile Hizbullah arasında 7 Ekim’den bu yana devam eden çatışma giderek şiddetleniyor. Sınır ötesindeki çatışmaların sayısı ve boyutu arttıkça taraflar savaşa her geçen gün daha fazla yaklaşıyor. Lübnan’daki Hizbullah örgütünün lideri Hasan Nasrallah yaptığı açıklamada, geniş çaplı bir savaş durumunda İsrail’in derinliklerindeki daha kritik mevzileri vurabilecek yeni silah ve istihbarat yeteneklerine sahip oldukları uyarısında bulundu. Hizbullah’ın İsrail topraklarının kilometrelerce içinde yer aldığını iddia ettiği hassas bölgeleri gösteren İHA görüntüleri yayınlaması, grubun İsrail’i nereden vuracağına dair istihbarata sahip olduğuna dair bir uyarı olarak görülüyor.
Nasrallah, olası bir savaşta İsrail’e yardım etmesi halinde Güney Kıbrıs’ı da hedef almakla tehdit etti. Kıbrıs’ın adının geçmesi bile Gazze’deki İsrail-Hamas çatışmasına yeni bir boyut kazandırıyor. Bu durum bir Avrupa Birliği ülkesini Ortadoğu’ya yayılmış olan bir savaşın içine çekme riski taşıyor ve dikkatleri Kıbrıs’ın İsrail ile olan ilişkilerine çekiyor. Kıbrıs, Mart ayında, Gazze’ye deniz yoluyla bir insani yardım rotası oluşturulmasına yönelik uluslararası çabaların bir parçası olarak limanlarından yardım gemilerinin yola çıkmasına izin vermeye başlamıştı.
Öte yandan İsrail ordusu da bir açıklama yayınlayarak Hizbullah örgütü ile gerilimin yükseldiği Lübnan’a yönelik saldırı planlarını onayladığını duyurdu. Açıklamaya göre, İsrail’in Kuzey Komutanlığı Başkanı Tümgeneral Ori Gordin ve Operasyonlar Direktörlüğü Başkanı Tümgeneral Oded Basiuk “Lübnan’da bir saldırı için operasyonel planları” değerlendirdi ve onayladı. Açıklamada ayrıca “sahadaki güçlerin hazırlıklarının hızlandırılması” konusunda da kararlar alındığı belirtildi.
İsrail ordusunun planları, İsrail ile Hizbullah arasında daha büyük çaplı bir çatışma çıkması halinde Lübnan’a yapılacak bir saldırının ana hatlarını çiziyor. Operasyon için ise İsrail hükümetinin onayı gerekiyor. Ne İsrail’in ne de Hizbullah’ın gerçekten geniş çaplı bir savaşa girişmek istemediğine dair yaygın bir görüş var. Muhtemel bir savaş, sınırın her iki tarafında milyonlarca insanın mahvolması ve Hizbullah’ın destekçisi İran ile İsrail’in kilit müttefiki ABD’nin de savaşın içine çekilmesi gibi bir risk taşıyor.