Washington Ortadoğu’da Ateşkes Sağlamaya Çalışıyor
İsrail’in Hamas ve Hizbullah’a yönelik saldırıları devam ederken Biden yönetimi her iki grupla da ateşkes sağlanması için diplomatik çabalarını sürdürüyor. Biden yönetiminin üst düzey müzakerecileri Amerikan seçimlerinden önce son bir diplomatik atak için perşembe günü Ortadoğu’yu ziyaret etti ancak çatışmaları durduracak anlaşmalar için umutların yüksek olmadığı belirtiliyor. Gazze savaşının sona erdirilmesi için yeniden başlayan görüşmelerde İsrail’in sınırlı bir ateşkes ve rehine anlaşması önerdiği bildirilirken, ABD’li arabulucuların Hizbullah ile çatışmaları durdurmak için de 60 günlük bir ateşkes önerisi üzerinde çalıştıkları duyuruldu.
İsrail’in katı talepleri ve Hamas’ın sertleşen tutumu nedeniyle kesintiye uğrayan İsrail ve Hamas arasındaki dolaylı görüşmeler ABD, Katar, Mısır ve İsrail temsilcilerinin katılımıyla pazar günü Doha’da yeniden başladı. Görüşmelere CIA şefi Burns’ün yanı sıra Mossad Başkanı, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı katıldı. Bu turdaki görüşmelere katılmayan Hamas’ın bir sonraki turda arabulucular vasıtasıyla dolaylı olarak katılacağı ifade ediliyor.
Ateşkes görüşmeleri uzunca bir süre Başkan Biden tarafından ortaya atılan ve İsrail tarafından desteklenen Gazze’de savaşın sona ermesini ve rehinelerin üç aşamada takas edilmesini öngören geniş bir çerçeve önerisi etrafında yürütülmüştü. Daha sonra İsrail Başbakanı Netanyahu öneriye yeni talepler eklemiş ancak bu taleplerin Hamas’ın eski lideri Yahya Sinvar tarafından reddedilmesiyle görüşmeler tıkanmıştı.
Yahya Sinvar’ın geçen ay öldürülmesi, İsrailli ve Batılı liderler tarafından Gazze’de tutulan rehinelerin bir kısmının ya da tamamının serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmada ilerleme kaydedilmesi için bir “fırsat” olarak nitelendirilmişti. Yahya Sinvar’ın ölümünün ardından Gazze’deki ateşkes görüşmelerini canlandırmak isteyen Washington tarafların olası bir ateşkes anlaşması için “yeni bir çerçeve” üzerinde çalıştıklarını belirtmişti.
Doha’daki son görüşmelerde İsrail’in 30 günlük bir ateşkes önerisi sunduğu bildirildi. İsrail’in Hamas üyelerinin Gazze’den güvenli geçişine izin verilmesi karşılığında tüm tutukluların serbest bırakılmasını önerdiği ancak bu teklifin Mısırlı arabulucular aracılığıyla iletildiğinde Hamas tarafından reddedildiği belirtiliyor. Hamas’ın elinde halen 100’e yakın esir bulunduğu kaydediliyor.
İsrail’in sunduğu teklife göre Gazze’de bir aylık ateşkes olacak ve İsrail’de tutulan sayısı belirtilmeyen Filistinli mahkûmlara karşılık Hamas 14 kadar rehineyi serbest bırakacak. Öncelikli olarak kadın rehinelerin serbest kalacağı tahmin ediliyor. Teklifte İsrail’in 30 gün içinde Gazze’den çekilmesine ilişkin herhangi bir ifadenin yer almadığı kaydedilirken Hamas’ın gelecekte İsrail’in Gazze’den tamamen çekileceğine dair garanti alacağı öne sürülüyor.
CIA Direktörü Burns’ün barış görüşmelerinde sekiz rehinenin serbest bırakılması karşılığında 28 günlük bir ateşkes önerisinde bulunduğu kaydediliyor. Öneri İsrail’de tutulan birkaç düzine Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında sekiz kadın rehinenin ya da 50 yaş üstü erkeklerin serbest bırakılmasını kapsıyor.
Mısırlı müzakereciler dört rehinenin Filistinli mahkumlarla takas edilmesi karşılığında iki günlük ateşkes planını gündeme getirdi. Planı kamuoyu ile paylaşan Mısır Cumhurbaşkanı Abdel-Fattah el-Sisi, önerinin bazı Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını ve Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırılmasını da içerdiğini söyledi. İsrailli bakanların çoğunun Mısır’ın önerisini desteklemesine rağmen teklifin İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından reddedildiği belirtildi.
Yeniden başlatılan görüşmelerde İsrail’in Gazze’den çekilmesine ve Gazze’nin yeniden inşa edilmesine olanak tanıyacak bir çerçeve oluşturulması amaçlanıyor. Müzakereciler, kapsamlı bir barış anlaşmasının temelini oluşturacak geçici bir anlaşmayla savaşı sona erdirme çabalarını başlatmaya çalışıyor. Ancak Hamas ile İsrail arasındaki temel farklılıkların yanı sıra İsrail ve ABD’deki iç siyasi dinamiklerin yakın vadede bir ilerleme kaydedilmesini zorlaştırıyor. İsrailli yetkililer Netanyahu’nun diplomatik bir yol izlemeden önce seçim sonuçlarını görmeyi beklediğini duyururken her iki tarafın da ABD başkanlık seçimlerinden önce ciddi tavizler vermesi beklenmiyor.
Doha’daki görüşmelerin ardından diplomatik temaslarına devam eden CIA Direktörü William Burns perşembe günü Kahire’de aralarında Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi’nin de bulunduğu yetkililerle bir araya geldi. Aynı zamanda Başkan Biden’ın Ortadoğu Koordinatörü Brett McGurk ve Hizbullah’la çatışmadaki fiili temsilcisi Amos Hochstein, İsrail’de Başbakan Benjamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile görüşmelerde bulundu.
Yetkililerin İsrail’de Lübnan’daki savaşı sona erdirmek için bir anlaşma taslağı üzerinde görüştükleri kaydedildi. Anlaşma, ABD ve İsrail arasında, İsrail güçlerinin yakın tehditlere karşılık olarak 60 günlük bir ara dönemde Lübnan’ı vurmasına izin verecek bir mutabakatı içeriyor. Anlaşma, İsrail ile Hizbullah arasındaki son savaşı 2006 yılında sona erdiren 1701 sayılı Güvenlik Konseyi kararı da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler kararlarının uygulanmasını öngörüyor.
Taslakta İsrail’in anlaşmanın ilk haftasında Lübnan’dan çekilmesi ve Lübnan ordusunun güneyde konuşlanarak Hizbullah ve diğer silahlı gruplara ait askeri altyapıyı dağıtmasına yardımcı olması öngörülüyor. Ancak, İsrail’in kendi güvenliğini sağlamak adına Hizbullah’a karşı savunma hakkını elinde tutması gerektiği vurgulanıyor. Bu durum, Lübnan hükümeti ve Hizbullah tarafından kabul edilmediği için müzakerelerin zorluğu artıyor.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, ateşkes için Amerikan garantisi talep ettiğini belirtirken, mevcut şartların müzakere edilebilir olduğunu ifade etti. Amerikan yetkililerinin bölgedeki çabaları, hem Gazze hem de Lübnan’daki savaşları sona erdirmeye yönelik daha geniş bir stratejinin parçası olarak görülüyor. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu herhangi bir anlaşmanın sadece kağıt üzerinde değil, aynı zamanda güvenliğin sağlanması açısından uygulanabilir olması gerektiğini savunuyor. Netanyahu’nun ofisi, müzakerelerin sonuçlarının belirsiz olduğunu ve önümüzdeki hafta yapılacak ABD başkanlık seçimlerinin bu süreçte etkili olabileceğini belirtti.