Washington Rusya’ya Yaptırımların Zamanlamasını Tartışıyor
Biden yönetimi Rusya-Ukrayna gerilimini diplomatik yollarla çözmeye çalışırken bazı senatörler Rusya’nın askeri müdahalede bulunmasını beklemeden ağır yaptırımların hemen uygulanması gerektiğini savunuyor. Başkan Biden dahil birçok üst düzey siyasinin Rusya’nın her an Ukrayna’yı işgal edebileceği yönünde açıklamalarda bulunmasının ardından Rusya’ya yönelik yaptırımların acilen uygulamaya konulması talepleri ön plana çıkmaya başladı. Amerika’da Cumhuriyetçiler başta olmak üzere şahin kanat Rusya’ya acilen yaptırım uygulanması talep ederken Biden yönetimi yaptırım tehdidinin caydırıcılık için kullanıldığını eğer hemen yaptırım uygulanırsa bu kozu kaybedeceklerini ileri sürerek yaptırımların olası bir müdahaleden sonra uygulanmasının daha uygun olacağı görüşünde.
Rusya’ya hemen yaptırım uygulanması gerektiğini savunanlar arasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski geliyor. Zelenski geçen hafta Washington Post’a verdiği bir demeçte Rusya’ya yaptırımların hemen uygulanması gerektiğini aksi takdirde işgal girişiminden sonra yaptırımların caydırıcı olmayacağını savundu. Zelenski Rusya’nın sadece askeri müdahale seçeneğini kullanmadığını onun dışında hibrid savaş taktikleri uygulayarak Ukrayna’ya yönelik siber ve ekonomik saldırılarda bulunduğunu belirtti. Biden yönetimi Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olan Bob Menendez’e Rusya’nın finans kurumları dahil temel ekonomik sektörlerine ağır yaptırımlar öngören bir yasa tasarısı hazırlaması yönünde destek veriyor. Menendez “tüm yaptırımların anası” olarak isimlendirilen tasarı için ikna turlarına çıkmış durumda. Menendez’in amacı kapsayıcı bir tasarı hazırlamak ve Senato’nun ortak duruş sergilediğini göstermek olarak değerlendiriliyor ancak her iki partiden de daha kapsamlı bir yaklaşım sergilenmesi yönünde talepler devam ediyor.
Bazı senatörler Rusya’nın sebep olduğu gerilim nedeniyle bile yaptırımı hak ettiğini savunurken 2015-2017 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı’nda Rusya karşı yaptırım politikası koordinatörlüğü görevinde bulunan Edward Fishman, “eğer Rusya’ya karşı hemen ağır yaptırımlar uygulanırsa Kremlin yaptırımların kaçınılmaz olduğunu düşünür bu da yaptırımların caydırıcılık özelliğini azaltırken askeri müdahale ihtimalini artırır” şeklinde görüş belirtiyor. Cumhuriyetçi senatör Joni Ernst ise, “Rusya’yı sadece yaptırımla tehdit ederseniz ve onlar da işgalde bulunursa o noktada birçok can kaybı olacak ve Putin toprak kazanacak. Onu oradan nasıl geri çıkartacaksınız? Yitirilen canları da geri getiremezsiniz” ifadelerini kullandı. Yakın zamanda Senato delegasyonu ile Ukrayna ziyaretinde bulunmuş olan Richard Blumenthal gibi bazı Demokrat Senatörler bile yaptırımların hemen uygulanması yönünde görüş bildirdi. “Yaptırımlar hemen uygulansın” görüşünde olan kanat Rusya tansiyonu düşürürse yaptırımların hafifletilebileceğini ve bu şekilde caydırıcılık unsuru oluşturabileceğini savunuyor.
Yaptırımların zamanlamasının yanı sıra ne gibi ağır yaptırımların uygulanabileceği de Washington’da tartışılan gündem konuları arasında yer alıyor. Beyaz Saray’da basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Biden, Rusya’nın geri adım atmaması durumunda Putin’in şahsına yaptırım uygulayabileceklerini söyledi. Biden yönetimi uzun zamandır işgal durumunda Rusya’ya uygulanacak ekonomik yaptırımların 2014’te Kırım’ı ilhakı sonrasında yürürlüğe konan yaptırımların çok ötesine geçeceğini söylüyordu. Olası en ağır mali yaptırımlardan biri Rusya’nın küresel SWIFT ağından çıkarılması olarak görülüyor. Rusya’nın SWIFT’e erişiminin engellenmesi yaptırım olarak 2014 yılında Kırım’ın ilhakından sonra da gündeme gelmiş ancak uygulanmamıştı. Muhtemel diğer bir yaptırım da Rusya’ya mikroçip satışının sınırlandırılması olabilir. Reuters’in yayınladığı bir habere göre Beyaz Saray, Amerikan mikroçip üreticilerine Moskova’nın Ukrayna’ya saldırması halinde Rusya’ya yönelik ihracatlarına getirilebilecek yeni kısıtlamalara hazır olmalarını bildirdi.
Planlanan bir diğer ekonomik yaptırımın da Rus tahvil piyasasına erişimin daha da kısıtlanması ve ikincil piyasaya katılımın da sıkılaştırılması olabileceği belirtiliyor. Başkan Biden Nisan 2021’de Rusya’nın Amerikan seçimlerine müdahalesine karşılık olarak yaptırımlar getirmiş ve bu kapsamda Amerikan yatırımcıların yeni Rus rublesi tahvil bonosu satın almasını yasaklamıştı. ABD ve Avrupa Birliği halen Rus enerji, finansal ve savunma sektörlerine yönelik yaptırımlar uyguluyor. Bu kapsamda Beyaz Saray Rusya’nın en büyük bankalarına yönelik kısıtlamalar ve Moskova’nın rubleyi dolar ve diğer para birimlerine çevirme kabiliyetini hedefleyen önlemler uyguluyor. Washington’un buna ilaveten devlet destekli Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nu da hedef alabileceği belirtiliyor. Washington yönetiminin yapay zekâ, kuantum bilgisayarları ve uzay sektörü gibi ileri teknoloji alanlarında, ABD menşeli teçhizatın ihracatına kısıtlamalar getirmesi de olası yaptırımlar arasında görülüyor.