Yeni Gümrük Vergileri Devreye Girdi
Başkan Trump’ın aylar süren tehditleri, müzakereleri ve ertelemelerinin ardından yürürlüğe giren yeni gümrük tarifeleri, küresel ticaret sisteminde sarsıcı etkiler yarattı. ABD’nin yaklaşık 90 ülkeye yönelik ithalat vergilerini artırması, sadece diplomatik ilişkilerde değil, aynı zamanda tüketici fiyatlarında ve üretim zincirlerinde de yankı uyandırdı. Beyaz Saray bu adımı “ticaretin yeniden dengelenmesi” olarak savunurken, birçok uzman bu politikayı ekonomik belirsizlik ve fiyat artışlarının tetikleyicisi olarak tanımlıyor.
Yeni vergi rejimi kapsamında Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore, ABD’ye ihracat ettikleri ürünler için %15 oranında gümrük vergisini kabul etti. Bu oran, Trump’ın daha önce bu ülkelere karşı tehdit ettiği %30 ila %35 seviyesindeki tarifelerden daha düşük olsa da mevcut küresel ticaret standartları göz önüne alındığında oldukça yüksek kabul ediliyor. Diğer yandan, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkeler için başlangıçta duyurulan %10’luk gümrük vergisi oranı artırılarak %15’e çıkarıldı. Böylece bu ülkeler de ABD’ye yaptıkları ihracatta daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kaldı.
Endonezya, Filipinler, Pakistan ve Vietnam gibi Asya ülkeleri %20 oranında vergiye razı olurken, İsviçre ve Hindistan gibi bazı ülkelerle anlaşma sağlanamadı. Trump yönetimi, geçen ay bahsi geçen Asya ülkeleriyle gümrük tarifelerine ilişkin ticaret anlaşmaları imzalamıştı. Filipinler ile yapılan anlaşmada, bu ülkeden gelen mallara %19 gümrük vergisi uygulanırken, Amerikan ürünlerine tarife muafiyeti tanındı. Endonezya ile varılan anlaşmada, Endonezya mallarına uygulanan gümrük vergisi %19’a indirildi ve ABD ürünleri tarife dışı engellerden muaf tutuldu. Vietnam ile yapılan anlaşma ise Vietnam’dan ithal edilen mallara %15 gümrük vergisi getirirken, ABD’nin tarım ve teknoloji ürünlerine Vietnam pazarında kolaylaştırılmış erişim sağlandı.
İsviçre ve Hindistan ile ABD arasında gümrük vergisi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı zira her iki ülke de ABD’nin talep ettiği ticaret dengesi koşullarını karşılayamadı. İsviçre, 38,5 milyar dolarlık ticaret fazlası nedeniyle %39’luk yüksek bir tarifeyle karşı karşıya. Altın ve ilaç gibi ana ihracat kalemlerinin hariç tutulmasına rağmen, İsviçre’nin sunduğu teklifler Trump’ın ticaret açığını kapatma hedeflerini tatmin etmedi ve müzakereler, özellikle Başkan Karin Keller-Sutter ile Trump arasındaki başarısız bir telefon görüşmesi sonrası tıkandı.
Hindistan ile de anlaşma sağlanamadı. Trump yönetimi, Hindistan’ı Rusya’dan petrol almaya devam ettiği için cezalandırmak amacıyla gümrük vergilerini %25’ten %50’ye çıkarma kararı aldı. Hindistan’ın Rusya’dan ham petrol ihtiyacının %35’ini karşılaması ve bu alımları sürdürme kararlılığı, Trump’ın “Rusya’nın Ukrayna savaşını finanse ettiği” suçlamasıyla %25’lik ek gümrük vergisi uygulamasına neden oldu. Washington, bu hamleyle Moskova üzerindeki baskıyı artırmayı hedeflerken, Hindistan bunu egemenlik ihlali olarak değerlendirdi ve geri adım atmadı.
Trump, yeni tarifeleri “ABD için bir zafer” olarak nitelendirirken ekonomik göstergeler daha temkinli bir tablo çiziyor. Enflasyon şu ana kadar beklendiği kadar hızlı yükselmese de uzmanlar etkilerin gecikmeli olarak hissedileceği görüşünde. Trump yönetimi tarafından uygulanan bu vergi artışlarıyla birlikte ABD’nin ortalama gümrük vergisi oranı %15,2’ye yükselerek geçen yılki %2,3 seviyesinden neredeyse yedi kat artmış oldu. Bu oran, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana uygulanan en yüksek seviye olarak öne çıkıyor.
Trump, tarifelerin ABD’ye üretimi geri getireceğini savunmuştu. Ancak son veriler, şirketlerin bu yönde ciddi adım atmaktan çekindiğini gösteriyor. Trump’ın belirsiz ve sık değişen ticaret politikaları, yatırım kararlarını geciktiriyor. İkinci çeyrek GSYİH verileri, fabrika yapımı dahil altyapı yatırımlarında belirgin bir düşüş olduğunu ortaya çıkarmış durumda. Bazı ekonomistlere göre göre, %15’lik ortalama vergi oranı dahi ABD’de üretim yapmanın yüksek maliyetini dengelemeye yetmiyor. Doların güçlü kalması da dış kaynaklı üretimin cazibesini koruyor.
ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından Kanada ve Meksika ile yürütülen özel müzakereler hâlâ devam ediyor. Kanada’dan ABD’ye gönderilen ve mevcut USMCA Anlaşması kapsamı dışında kalan bazı ürünlere %35 oranında yeni tarifeler getirilmiş durumda. Bu vergiler geçen hafta yürürlüğe girerken, Meksika için benzer oranda vergiler şimdilik askıya alındı. Ancak iki ülke arasındaki görüşmelerin sonuçsuz kalması hâlinde, Meksika’ya yönelik tarifelerin de kısa sürede devreye girmesi bekleniyor.
Öte yandan Çin ile 2025 başında varılan ticaret ateşkesi 12 Ağustos’ta sona erecek. ABD Ticaret Bakanı Lutnick, bu sürenin 90 gün uzatılmasının “muhtemel” olduğunu söylese de Trump yönetimi ek tarifeler konusunda hazırlıklarını sürdürüyor. Şu anda Çin ürünlerine %30 oranında vergi uygulanıyor ancak bu oranın artabileceği belirtiliyor. Ayrıca, Trump’ın yarı iletkenler gibi stratejik sektörlerde %100’e varan yeni vergiler açıklama planı, Çin ile ticari ilişkileri daha da karmaşık hâle getirebilir.
Trump, yakında ilaçlar ve yarı iletkenler gibi stratejik ürünler için de yeni tarifeler getireceğini açıkladı. Bilgisayar çiplerine uygulanacak %100’lük yeni tarife önerisi, özellikle Tayvan gibi üretim merkezlerinde endişe yaratırken ABD merkezli üretim yapan şirketler için muafiyet tanınması planlanıyor. Trump ayrıca, geçiş ülkeleri üzerinden ürün ithalatı uygulamalarını engellemek için de yeni önlemler alacağını da duyurdu. Bu da özellikle Kamboçya gibi, Çinli firmaların üretim üslerine dönüştürdüğü ülkeler için risk teşkil ediyor.
Trump yönetiminin devreye soktuğu yeni gümrük tarifeleri, küresel ticaret düzeninde köklü değişimlere zemin hazırlarken, ekonomik ve diplomatik cephelerde belirsizlikleri de artırdı. Yüksek tarifelerle kurulan yeni ticaret rejimi, ABD’ye kısa vadede ek gelir sağlasa da üretimin ülkeye dönmesi, ticaret açıklarının kapanması veya fiyat istikrarının sağlanması gibi uzun vadeli hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği halen belirsizliğini koruyor. ABD’nin büyük ticaret ortakları ile devam eden müzakereler, Çin’le yaklaşan ateşkes süresi ve stratejik sektörlere yönelik beklenen yeni tarifeler, önümüzdeki haftalarda bu politikanın seyrini ve küresel ekonomiye etkilerini daha da belirginleştirecek. Şimdilik, Trump’ın ticarette “yeni düzen” vizyonu hem küresel aktörler hem de Amerikan tüketicileri için bir denge arayışına dönüşmüş durumda.