Biden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Konuştu
New York’ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler 76. Genel Kurul toplantısında başkan olarak ilk kez konuşma yapan Joe Biden gündemde olan küresel sorunlara değindi ve göreve başladığı günden beri dış politikada yapmış oldukları icraatları özetledi. Biden’ın öne çıkan söylemleri arasında Amerika’nın yeni dış politika stratejisinde askeri güç kullanımı değil “kararlı diplomasinin” ön planda olacağı açıklaması vardı. Sorunların çözümünde askeri güç kullanımının son çare olarak görülmesi gerektiğini savunan Biden, ülkeler arası işbirliğine ve diplomasinin önemine vurgu yaptı. “Amerika geri döndü” sloganını tekrarlayan Başkan Biden, insanlığın Kovid-19 ve iklim değişikliği gibi iki büyük tehditle karşı karşıya olduğunu hatırlattı ve bunların üstesinden ancak küresel işbirliği ile gelinebileceğinin altını çizdi. İsim vermeden Çin ve Rusya gibi ülkelerle yaşanan gerilime de değinen Başkan Biden ABD ve müttefiklerinin çıkarlarını korumaya devam edeceğini belirtirken “yeni bir soğuk savaş veya bölünmüş bir dünya istemediklerini” de sözlerine ekledi.
Afganistan’dan çekilmesiyle ilgili yoğun eleştirilere maruz kalan Başkan Biden kararının arkasında olduğunu belirterek, “bitmeyen savaşları devam ettirmektense kaynaklarımızı pandeminin sonlandırılması, iklim kriziyle mücadele; küresel güç dinamiklerindeki değişimin yönetimi; ticaret, siber güvenlik, yeni teknolojiler gibi konularda küresel çapta kuralların belirlenmesi; ve terör tehdidine karşı koyma gibi ortak geleceğimizi tehdit eden sorunlar için harcamalıyız” şeklinde konuştu. ABD’nin Afganistan’dan geri çekilmesi ile 20 yıllık bir savaşın da sona erdiğini belirten Biden, bu karar ile “sonu gelmeyen savaşlar” döneminin kapandığını ve “aralıksız diplomasi” çağının başladığını kaydetti. BM kurucularının savaş ve yıkımı sonlandırarak 70 yıllık bir barış ve refah ortamı yarattıklarını hatırlatan Biden kendisinin de son 20 yıldır ilk kez savaşta olmayan bir Amerika’nın başkanı olarak Birleşmiş Milletler toplantısına katıldığına dikkat çekerek Afganistan savaşını sonlandırma kararıyla BM ruhuna uygun hareket ettiği göndermesinde bulundu.
Başkan Biden görevi devraldıktan sonra, eski Başkan Donald Trump’ın ayrılma kararı aldığı veya ilişkileri bozduğu uluslararası kurumlarla tekrar masaya oturduklarını belirterek ABD’nin iklim değişikliği ve Covid-19 salgını gibi konularda liderlik rolünü geri aldığını vurguladı. Biden, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Avrupa Birliği (AB), Güneydoğu Asya Ulusları Birliği (ASEAN) ve Hindistan, Avustralya ve Japonya ile “Dörtlü” ortaklık ile yapılan ittifaklara dikkat çekti. Biden, “DSÖ ile yeniden bir araya geldiklerini ve dünya çapında aşı dağıtımı için COVAX ile yakın bir ortaklık içinde çalıştıklarını hatırlattı. Paris iklim anlaşmasına yeniden katıldıklarını söyleyen Biden, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nde yeniden yer almak için de çalıştıklarını ifade etti.
Dünya liderlerini iklim değişikliğiyle mücadelede birleşmeye çağıran Başkan Biden, iklim krizinin dünyanın her tarafında yangın, ölüm ve yıkımlar getirdiğini hatırlattı. Dünyanın her yerinde görülen aşırı hava olaylarının, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in dikkat çektiği gibi “insanlık için kırmızı alarm” anlamına geldiğini ifade etti. Bilim adamlarının “dünyanın dönüşü olmayan bir noktaya hızla yaklaştığı” yönünde uyarılarda bulunduğunu belirten Biden, “Küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlama hedefimize ulaşmak için, 2021 İklim Değişikliği Konferansında (COP26) buluştuğumuzda her devletin mümkün olan en yüksek hedefini masaya koyması gerekiyor” şeklinde konuştu. Biden hedefin zamanla daha da yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
Amerika dahil hiçbir demokrasinin mükemmel olmadığını söyleyen Biden yine de insani potansiyelin tamamen ortaya konulabilmesini sağlayacak en iyi sistemin demokratik yönetim şekli olmasından dolayı demokrasinin tüm dünyaya yayıldığını bu nedenle hep birlikte baskıcı rejimlere karşı durmaları gerektiğini belirtti. Biden aynı zamanda güçlü ülkelerin zayıf olanları zor kullanarak topraklarını ele geçirme, ekonomik baskı kurma, teknoloji sömürüsü ya da dezenformasyon yoluyla kontrol altına almasına müsaade edilmemesi gerektiğini ifade etti. Konuşmasında İran ile nükleer anlaşma konusuna da değinen Biden, ABD’nin hala İran’ın nükleer silah elde etmesini engelleme kararına bağlı olduğunu söyledi. İran’ın nükleer programını sınırlayan 2015 anlaşmasına yeniden katılma konusundaki çalışmaların P5+1 ülkeleri ile devam ettiğini hatırlatan Biden, “İran üzerine düşeni yaparsa anlaşmaya dönmeye hazırız” ifadelerini kullandı. Biden, Kore Yarımadası’nın tamamen nükleer silahlardan arındırılmasının da amaçları arasında yer aldığını ifade etti.