Borç Limiti Krizi Aralık’a Ertelendi
Federal hükümetin borçlanma üst sınırının artırılması veya askıya alınması için gerekli Kongre onayı üzerinde anlaşılamaması ile gündeme gelen borç limiti krizi şimdilik aşıldı. Hafta başında Başkan Biden, Kongre’nin federal hükümetin borç alabilme limitini yükseltmeyi reddederek ülkenin tarihinde ilk defa borçlarını zamanında ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi sebebiyle Cumhuriyetçileri suçlayan açıklamalar yaptı. Borç limiti krizi bağlamında Cumhuriyetçileri ‘iki yüzlü, tehlikeli ve utanç verici’ bir muhalefet örneği vermekle suçlayan Biden’ın Amerika’nın borçlarını zamanında ödeyeceğini garanti edemeyeceği şeklindeki açıklamaları dikkat çekti. Cumhuriyetçilerin Trump zamanında birkaç kez borç limitini kaldırdıklarını ve ödenmesi gereken borcun Trump döneminden miras kaldığını hatırlatan Biden, muhalefeti ‘Amerikan ekonomisiyle Rus ruleti oynamakla’ suçladı.
Cumhuriyetçilerin borç limitini artırmaya yanaşmaması ve limitin askıya alınmasını sağlayacak yasama çabalarını engelleme yönündeki sinyalleri Demokratların rest çekmesine yol açtı. Senato Çoğunluk Lideri Chuck Shumer, bu hafta içinde Temsilciler Meclisi’nden geçen ve borç limitini 2022 Aralık ayına kadar askıya alan yasa tasarısı üzerine bir oylama yapılacağını açıkladı. Cumhuriyetçiler bu oylamayı engellediği takdirde devletin borçlarını ödeyememesi sonucu oluşacak ekonomik felaket senaryolarının sorumluluğu da Cumhuriyetçilerin olacaktı. Demokratların 60 oya sahip olmamasına rağmen bu oylamayı yapma tehdidi Cumhuriyetçileri köşeye sıkıştırma planı olarak görülüyordu zira Hazine Bakanı Janet Yellen 18 Ekim itibariyle borçların ödenemeyeceğini ve bunun resesyona yol açacağını açıklamıştı. Cumhuriyetçiler ise Demokratların yeni harcama planlarını bahane ederek borç limitini askıya almayı siyaseten kullanıyorlardı.
Bu gelişmeler sonrasında Senato Cumhuriyetçi Azınlık Lideri Mitch McConnell oluşabilecek ekonomik krizin siyasi faturasını üzerine almak istemediğini gösterecek şekilde Schumer’le pazarlıklara devam ettiğini söyledi ve Perşembe günü iki lider arasında bir anlaşmaya varıldığı açıklandı. Borç limiti krizi üzerine çözüm üretilmeesinden ziyade Aralık ayına ertelenmesine tekabül ettiği belirtilen anlaşma kısa vadeli bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ancak şu aşamada borç limiti krizinin ertelenmesi ve ABD’nin tarihinde ilk kez borçlarını ödeyememesi potansiyelinin ortadan kalkması hem borsalardaki iyimserliği korumuş hem de felaket senaryolarının gerçekleşmeyeceğini garantilemiş oluyor. Demokratlar da 3,5 trilyonluk altyapı yatırım bütçesi yasası konusunda kendi aralarında anlaşma sağlamak için vakit kazandıklarını düşünüyorlar.
Mc Connell’ın anlaşmaya yanaşmasının sebebi de Demokratların yasaları şerh koyarak engelleme sürecini (filibuster) anlamsız hale getirecek adım atma tehdidi oldu zira bu durumda 60 oya gerek kalmayarak önemli yasalar 51 oyla geçebilecek. McConnell’ın Demokratların önceliklerini engellemek için elindeki en büyük kozlardan biri olan filibuster sürecinin kaldırılması için özellikle Demokratların progresif kanadından epeydir artan bir baskı var. Bu süreç geleneksel olarak iki partiyi uzlaşmaya zorluyor ancak son senelerde artan kutuplaşmanın bir sonucu olarak yasama süreçlerinin sürekli tıkandığı görülüyor. Tıkanmanın önünü açmak amacıyla filibuster kaldırılırsa Kongre’den yasaların çok daha partizan destekle geçmesi gündeme geleceği için McConnell’ın bunu engellemek amacıyla borç limiti krizinde bir uzlaşmaya razı olduğu yorumları öne çıktı. McConnell’ın Amerika’nın borçlarını kesinlikle ödeyeceği taahhüdü ve Schumer’la anlaşması sonrasında 11 Cumhuriyetçi senatör Demokratlarla birlikte hareket ederek kendi partilerinin ‘filibuster’ çabalarını engelledi ve Aralık ayına kadar borçlanma limiti 480 milyar dolar yükseltildi.
Schumer ve McConnell’ın global ekonomik krize neden olabilecek borç krizini ötelemek konusunda anlaşması sonrasında Senato’da kabul edilen borç limitinin Aralık ayına kadar ötelenmesi her iki parti içerisinde çatlaklara yol açtı. Eski Başkan Trump ve Lindsey Graham gibi senatörlerin de aralarında bulunduğu Cumhuriyetçiler, McConnell’ın Demokratlara karşı elindeki en önemli kozu kullanmayarak anlaşmasını sert biçimde eleştirdiler. Cumhuriyetçi Texas senatörü Ted Cruz, Schumer’in teslim olmak üzere olduğunu iddia ederek kendi partisini eleştirdi.
Demokrat kanatta ise merkeze yakın isimlerden Joe Manchin, Schumer’in McConnell’ın teslim olduğu yönündeki açıklamalarını eleştirerek şu aşamada daha yapıcı bir tavır takınılması gerektiğini savundu. Schumer’in açıklamaları sırasında arkasında duran Manchin’in yüzünü kapatarak verdiği tepki kameralara yansıması sonrasında Demokrat Parti içindeki farklılıklar bir kez daha açığa vurulmuş oldu. Şimdilik ötelenen borç limiti krizi Aralık ayı başında federal hükümetin kapanması meselesiyle birlikte tekrar gündeme gelecek ve Kongre’nin bu iki krizi birden çözme kabiliyeti tekrar test edilecek.