Biden ve Putin Ukrayna Gerilimini Görüştü
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin iki saati aşan bir video konferans görüşmesi gerçekleştirerek başta Ukrayna gerginliği olmak üzere iki ülke arasında öne çıkan sorunları ele aldı. İki liderin Ukrayna sorunu haricinde stratejik istikrar için başlatılan ABD-Rusya diyaloğu ve İran nükleer programı gibi konular hakkında da fikir teatisinde bulunduğu bildirildi. Biden, Putin’le görüşmesinin ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İtalya Başbakanı Mario Draghi ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la iletişime geçerek müttefiklerini Rus mevkidaşıyla yapmış olduğu görüşme konusunda bilgilendirdi.
Beyaz Saray’dan Biden-Putin görüşmesiyle ilgili yapılan yazılı açıklamada, Biden’ın Rusya’nın Ukrayna sınırında askeri kuvvetlerini artırmasından dolayı artan kaygılarını dile getirdiği ve gerilimin tırmandırılması halinde ABD ve Avrupalı müttefiklerinin sert ekonomik yaptırımlar ve başka önlemlerle karşılık vereceğini net bir şekilde ilettiği belirtildi. Açıklamada Biden’ın Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği yinelediği ve gerilimin düşürülerek diplomasiye geri dönülmesi çağrısında bulunduğu ifade edildi.
Görüşmeyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Biden, “net şekilde konuştum. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde daha önce Putin’in hiç görmediği ya da daha önce hiç görülmemiş ekonomik sonuçları olacağını söyledim” ifadelerini kullandı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini önlemek amacıyla Amerikan askerlerinin kullanılıp kullanılmayacağı yönündeki bir soruya, “Bu seçenek masada değil” yanıtını veren Biden, Ukrayna’ya Amerikan askerlerinin gönderilmesi seçeneğini değerlendirmeye almadıklarını söyledi.
ABD’nin Ukrayna’ya savunma kabiliyeti sağlayacağını belirten Biden, Amerika’nın saldırı hedefi olmaları halinde 5. Madde gereği NATO müttefiklerini savunmak gibi bir sorumluluğu olduğunu ancak bu sorumluluğun Ukrayna’yı kapsamadığını söyledi. Biden, “Bu diğer NATO ülkelerinin ne yapmak isteyeceklerine de bağlı ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda Amerika’nın tek taraflı olarak güç kullanması fikri şu anda masada değil” diyerek Rusya’ya karşı askeri güç kullanmayacaklarını ama diğer ülkelerin ortak karar alması durumunda böyle bir seçeneğin de mümkün olabileceği sinyalini verdi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da bir basın toplantısı gerçekleştirerek Biden-Putin görüşmesini değerlendirdi ve Ukrayna’da gerilimin artması durumunda ABD’nin atabileceği adımlar hakkında açıklamalarda bulundu. Biden ile Putin arasındaki görüşmeyi “faydalı bir toplantı” olarak nitelendiren Sullivan, görüşmenin ABD’nin nerede durduğunu belirtmede ve ilerleyen süreci belirlemede faydalı olduğunu söyledi. Putin’in Ukrayna’yı işgal etme konusunda “henüz bir karar verdiğine inanmadığını” söyleyen Sullivan, ABD’nin herhangi bir beklenmedik durumla başa çıkmaya hazır olduğunun altını çizerek, gerekirse “2014’te Rusya’ya uygulanmayan yaptırımların hayata geçirilebileceğini ifade etti. Sullivan, olası bir işgal durumunda ABD’nin Ukrayna’ya savunma desteği sağlayacağını ve NATO’nun doğu cephesindeki müttefiklerine askeri desteği artıracağını kaydetti. Sullivan ayrıca Biden’ın Ukrayna’nın NATO’ya üye olması olasılığından endişe duyan Putin’e taviz vermediğini belirtti.
Kremlin’den Biden-Putin görüşmesiyle ilgili yapılan açıklamada ise Putin’in görüşmede ülkesine yöneltilen ithamları reddederek, “Rusya sınırları yakınında askeri potansiyelini yükselterek” tansiyonu tırmandıranların Batılı devletler olduğunu savunduğu belirtildi. Açıklamada, Putin’in Biden’a Rusya’nın ‘kırmızı çizgileri’ ve Moskova’yı endişelendiren tehditler hakkında bilgi verdiği ve NATO’nun doğuya doğru genişlemesi ile silah sistemlerini Rusya’nın komşu ülkelerinde konuşlandırmasını engelleyecek garantiler istediği aktarıldı. Açıklamada, “Rusya ve ABD arasındaki ilişkileri ilgilendiren konular ile ortaya çıkan sorunların değerlendirilmesinde, varılan anlaşmaların tutarlı şekilde uygulanmasının ve ‘Cenevre ruhu’nun korunmasının önemi vurgulandı” denildi.
Görüşme öncesinde Beyaz Saray’dan üst düzey yetkililerin yaptığı açıklamalara göre Biden yönetimi Rusya’nın Ukrayna sınırında askeri gücünü artırmasını 2014 yılında Kırım’ın işgali öncesinde yaşanan duruma benzetiyor. Yetkililerin açıklamasına göre Rusya Kırım’ı işgal etmiş ve ardından dezenformasyon faaliyetlerini yoğunlaştırarak Ukrayna’yı saldırgan taraf olarak göstermeye çalışmış ve bu durumu askeri müdahalelerini meşrulaştırmada kullanmıştı.
Öte yandan, Ukrayna’ya askeri yardım miktarını yıllık 250 milyondan 300 milyon dolara çıkaran yasa tasarısını da kapsayan 2022 mali yılı savunma harcamalarını içeren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA), ABD Senatosu ile Temsilciler Meclisi’nden geçerek oylama için Senato’ya gönderildi. 2022 yılı için 770 milyar dolarlık askeri harcama öngören NDAA, Rusya’ya karşı Avrupa Caydırıcılık İnisiyatifi’ne 4 milyar dolar kaynak sağlanmasını ve Baltık ülkelerine 100 milyon dolarlık askeri destek verilmesini öngörüyor. Savunma bütçesi tasarısının Senato’dan geçerek Başkan Biden’ın onayına gitmesi bekleniyor.