ABD Ukrayna’ya Silah Yardımında Zorlanıyor
Biden yönetimi Ukrayna’ya yardım için talep edilen ek bütçenin Kongre’ye takılması nedeniyle Ukrayna’ya yardım göndermede zorluk yaşıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik füze ve insansız hava aracı saldırılarını yoğunlaştırdığı bir dönemde Pentagon’un daha fazla teçhizat ve mühimmat göndermek için imkanlarının oldukça kısıtlandığı belirtiliyor. Ukrayna ve İsrail’i kapsayan yaklaşık 110 milyar dolarlık bütçe talebi, Beyaz Saray ve Kongre arasında sınır güvenliği gibi konularda yaşanan anlaşmazlıklar sebebiyle beklemede. Ukrayna için ayrılan fonda para tükenmiş olsa da yardım akışı büsbütün kesilmiş değil; yeni bütçe talebi Kongre tarafından onaylanana kadar daha önce satın alınan silahlar iletilmeye devam ediliyor. Silah yardım akışının kesintisiz devam edebilmesi için planlamaların önceden yapılması gerekiyor.
Ukrayna’ya en son güvenlik yardımını 27 Aralık’ta açıklayan Washington, kendi stoklarını yenilemek için ayrılan kaynak tükendiği için yeni bir askeri yardım tedarik edebilmiş değil. Pentagon’un azalan fonları son aylarda ABD’nin Ukrayna’ya gönderdiği yardım paketlerinin boyutunu küçültmesine neden olmuş ve Ukrayna ordusu mühimmat sıkıntısı çekmeye başlamıştı. Ukrayna’ya gönderilen yardımların dünyanın başka yerlerindeki potansiyel saldırganlığı caydırırken, savunma sanayi tabanını da güçlendireceği ve Amerikan halkı için yüksek vasıflı istihdam yaratacağının altını çizen Pentagon, Ukrayna’ya verilen desteğin aynı zamanda ABD’nin ulusal güvenliği için yapılan “akıllıca bir yatırım” olduğunu savunarak Kongre’yi ikna etmeye çalışıyor.
Kongre’nin “harekete geçmemesi durumunda ABD’nin Ukrayna’ya daha fazla yardım sağlamasının zora girebileceği” konusunda uyarıda bulunan Savunma Bakanlığı, Ukrayna’yı destekleyen müttefik ülkelerin çabalarının sürdürülmesi için ABD’nin liderliğinin önemine vurgu yapıyor. Müttefik ülkelere Ukrayna’ya destek çağrısında bulunan Savunma Bakanı Lloyd Austin, 50 ülkeden oluşan Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantısında Ukrayna için takviye hava savunma sistemlerinin ve mühimmatın öncelikli ihtiyaç olduğunu kaydetti. Ancak müttefikler kış aylarında Ukrayna’nın karşı saldırısına en iyi nasıl yardımcı olabileceklerini tartışacaklarını söylerken, Kiev yönetiminin talep ettiği uzun menzilli füzeleri göndermeye yakın görünmüyor.
Ukrayna’nın geçen yaz başlattığı karşı taarruz, beklenen başarıyı sağlayamamış ve Ukrayna güçleri ağır bedeller karşılığında çok az kazanım elde etmişti. Ukrayna ordusunda ortaya dökülen yolsuzluklar ve cephede beklenen ilerlemenin bir türlü sağlanamaması Kiev’e gönderilen yardımların sorgulanmasına neden olurken, bazı Avrupa ülkeleri Ukrayna’ya verdikleri desteği azaltmaya başlamıştı. Ekim ayında Ukrayna’nın cephane ve insan gücünün azalması ve Biden yönetiminin İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle dış politika odağını Ortadoğu’ya kaydırmasıyla Rus güçleri Ukrayna şehirleri ve alt yapısına yönelik saldırılarının yoğunluğunu artırmaya başlamıştı.
ABD ve diğer müttefik devletler Ukrayna’ya gerekli olan mühimmatı göndermede sıkıntısı yaşarken Rusya’nın silah ve mühimmat üretimini ciddi şekilde artırdığı ileri sürülüyor. Uygulanan yaptırımların beklenen neticeleri vermediği ve Rusya’nın Batı’dan çok daha hızlı bir şekilde mühimmat üretebildiği belirtiliyor. Batılı yetkililer özellikle Rus füze üretiminin savaş öncesi seviyelerin üzerine çıktığını kaydediyor. Rusya’nın mühimmat üretim oranına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ukrayna’nın askeri istihbarat müdürlüğü GUR’un Başkan Yardımcısı Tümgeneral Vadym Skibitskyi, Rusya’nın savunma sanayisinin üretimini önemli ölçüde arttırdığına ancak hala talebi karşılamakta zorlandığını belirtiyor. Moskova’nın bu açığı kapatmak için İran ve Kuzey Kore gibi yabancı ortaklara başvurduğunu söyleyen Skibitskyi, Kremlin’in Washington’un Kiev’e yardımları kesmesiyle Ukrayna savunmasının zayıflamasına da ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor.
Mühimmat sıkıntısı yaşayan Ukrayna’ya yardımcı olmak amacıyla devreye giren NATO da 1,2 milyar dolarlık bir sözleşme imzaladığını açıkladı. Sözleşme ile 220 bin adet 155 milimetrelik mühimmat alımı yapılacağı duyuruldu. Sözleşmenin NATO müttefiklerine kendi envanterlerindeki azalan mühimmatı yenileme ve Ukrayna’ya daha fazla mühimmat gönderme imkânı sağlayacağı kaydedildi. NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA) anlaşmayı, mermileri Ukrayna’ya gönderecek ya da kendi tükenen envanterlerini stoklamak için kullanacak olan birkaç müttefik adına yaptığını belirtti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel’deki imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, “Ukrayna’daki savaş bir mühimmat savaşı haline geldi” ifadelerini kullanarak Ukrayna’ya sağlanan silah yardımının kesintisiz devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov geçen hafta yaptığı açıklamada, “mermi açlığı” olarak tanımladığı mühimmat sıkıntısının Rusya’nın işgalinden yaklaşık iki yıl sonra Kiev birlikleri için büyük bir sorun haline geldiğini söylemişti.
ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardım çabaları, Kongre’deki bütçe onayı sürecindeki engellemeler ve artan zorluklar nedeniyle sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Biden yönetimi, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı bir zamanda, Pentagon’un kısıtlı imkanları ve azalan fonları nedeniyle Ukrayna’ya yeterli teçhizat ve mühimmat sağlamakta zorlanıyor. Bu durum, Ukrayna ordusunun mühimmat sıkıntısı çekmesine ve savunma kapasitesinin zayıflamasına yol açıyor. NATO’nun mühimmat alımı için imzaladığı sözleşme gibi uluslararası girişimler, Ukrayna’ya destek sağlama çabalarını güçlendirse de ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya sürekli yardım sağlaması için Kongre’nin onayının kritik öneme sahip olduğu görülüyor. Bu durum, Ukrayna’nın savunma kabiliyetini güçlendirmek ve bölgedeki istikrarı sağlamak için uluslararası toplumun koordineli ve etkin bir şekilde hareket etmesinin önemini ortaya koyuyor.