Biden 2024 Adaylığını Açıkladı

Başkan Biden yaklaşan başkanlık yarışında yeniden aday olma niyetini resmen açıkladı. Aslında birçok gözlemci tarafından beklenen açıklama hem kamuoyunu hem de siyaset dünyasını hareketlendirdi. Adaylığını ilan ettiği videodakampanyasını Cumhuriyetçi aşırılığa karşı bir mücadele olarak kurgulayan Biden, ABD ulusununun karakterini yeniden tesis etme vaadini yerine getirmek için daha fazla zaman istiyor. Duyuru videosu, 6 Ocak 2021’deki ayaklanma ve Yüksek Mahkeme’de protesto gösterisi yapan kürtaj hakları aktivistlerinin çarpıcı görüntüleriyle başlıyor. Biden’ın bu tercihi, kampanyasını bir sosyal ve siyasi istikrar mücadelesi olarak çerçeveleme çabası olarak okunabilir. Düşük görev onay oranlarına rağmen, Başkan Biden’ın fena olmayan bir bir yasama başarısı siciline sahip olduğu söylenebilir. Başkanlığı döneminde Biden Covid-19 ile mücadele, altyapı yatırımları ve iklim değişikliği gibi birçok konuda kayda değer kazanımlar elde etti. Biden bu sicilini kampanyasını ‘netice alan bir başkan’ şeklinde kurgulamak için kullanabilir.
Yine de Biden’ın yeniden seçilme yolu oldukça dolambaçlı olacağa benziyor. Başkan Biden yeniden seçilmek için yarışa girerken yaşıyla ilgili endişelerle ve eski Başkan Donald Trump ile olası çetin bir rövanş ile karşı karşıya. Anketler, Demokratlar da dahil olmak üzere seçmenlerin çoğunluğunun 80 yaşındaki başkanın bir dönem daha görev yapmak istemesi konusunda tereddütlü olduğunu gösteriyor. Yaşı ve önümüzdeki dört yıl boyunca etkili bir şekilde yönetme kapasitesi ile ilgili endişeler dile getirilirken, birçok kişi daha genç bir neslin yönetimi ele zamanının geldiğini öne sürüyor. Halihazırda devam eden Cumhuriyetçi ön seçim yarışında önde giden eski Başkan Trump ile olası rövanş da bir belirsizlik unsuru. Trump’ın tabanı hala gücünü koruyor ve bu tabanın mevcut yönetimden hoşnutsuzluğu eski başkana beklenenden yüksek bir destek olarak dönebilir.
Bununla birlikte, Biden’ın politika geçmişi kampanyasını üzerine inşa edebileceği sağlam bir temel sunuyor. Senato’da geçirdiği 36 yıl, başkan yardımcısı olarak geçirdiği sekiz yıl ve 1988, 2008 ve 2020 yıllarında Beyaz Saray için yürüttüğü kampanyalar sayesinde Biden, ABD siyasetinin en tanıdık simalarından biri haline geldi. Biden’ın bu uzun sicili tek dönem başkanlıkla yetineceği ve görevi yardımcısı Harris’e bırakacağına dair beklentilere sebep olmuştu. Kendisi de 2020 kampanyası sırasında dönemini bir sonraki nesille “köprü” olarak tanımlamış ve bu da sadece bir dönem görev yapacağına dair bir ipucu olarak yorumlanmıştı.
Ancak öyle görünüyor ki Biden bayrağı devretmeye henüz hazır değil. Başkan’ın ekibi, Biden’ın bu kararının kısmen Trump’a duyduğu antipatiden ve hakkında iki kez suç duyurusunda bulunulan eski Başkan’ın Beyaz Saray’ı yeniden ele geçirmesini engelleme ihtimali en yüksek Demokrat olduğuna inanmasından kaynaklandığını söylüyor. Bu rövanş ihtimali ise ABD siyasetinde uzun süredir görülmemiş bir vaka. Biden ve Trump gelecek yıl tekrar karşı karşıya gelirlerse, Dwight D. Eisenhower’ın Adlai Stevenson’ı ikinci kez yendiği 1956’dan bu yana ilk kez aynı adaylar arka arkaya başkanlık seçimlerinde karşı karşıya gelmiş olacak.
Birçok Demokrat seçmen, Başkan’ın yaşı ve düşük onay oranlarına atıfta bulunarak Biden yönetiminden ayrılması arzusunu dile getirse de, görev süresi boyunca elde ettiği bazı başarılar da mevcut başkanın lehine işliyor. Anketler sürekli olarak Demokratların çoğunluğunun Biden hakkında olumlu görüşlere sahip olduğunu, ancak yeniden seçilmemesini tercih ettiklerini gösteriyor. Örneğin NBC News tarafından yapılan bir anket, Demokratların %51’i de dahil olmak üzere Amerikalıların %70’inin Biden’ın ikinci bir dönem için aday olmaması gerektiğine inandığını ortaya koyuyor. Tahmin edileceği üzere insanların çoğu bu tercihlerine başkanın yaşını gerekçe gösteriyor.
Başkanlık onay oranlarının zaman içinde düşmesi Amerikan siyasetinin doğal bir özelliği. Ancak 2021 Afganistan’dan çekilme fiyaskosu, ABD’nin güney batı sınırını güvence altına alma mücadeleleri ve pandemi sonrası ekonomiyi istikrara kavuşturma konusundaki tatmin edici olmayan performansının Biden’ın görev onayını normalden fazla düşürdüğü söylenebilir. Enflasyon ve işsizlik oranlarındaki son iyileşmelere rağmen, Amerikalılar arasında ekonomik kaygı yaygın olmaya devam ediyor. Aslında Biden, büyük oranda eski Başkan Trump’a yönelik kamuoyu memnuniyetsizliği nedeniyle görece yüksek bir görev onayı oranına sahipti. Göreve geldikten sonra, oldukça popüler hale gelen Amerikan Kurtarma Planı’nı hızla imzalayarak pandemiden etkilenen eyaletlere ve şahıslara maddi yardımlar ulaştırdı. Ancak Covid-19 pandemisinin etkisinin dalgalar halinde devam etmesi (Örneğin 2021’de etkili olan delta varyantı), pandeminin ekonomik sonuçları ve yönetimin Afganistan’daki askerlerin geri çekilmesini kötü idare etmesi gibi çeşitli faktörler nedeniyle onay oranları düşmeye başladı.
Biden’ın oy haklarının korunması, emniyet reformu ve ‘Yeniden Daha İyi İnşa’ gibi iddialı politika önerileri Kongre’de önemli engellerle karşılaştı. Bu aksilikler Biden’ın onay oranlarının düşmesine neden oldu. Bununla birlikte, Biden yönetimi Enflasyon Azaltma Yasası, iki partili bir altyapı tasarısı ve silah güvenliği tasarısı gibi yasama zaferleri elde etti. Ayrıca, Başkan’ın Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline verdiği ilk tepki ve 20.000 dolara kadar öğrenci kredisi borçlarını affetme adımı da destek topladı. Ancak bu adımlar kamuoyunda kapsamlı pozitif bir algıya dönüşmedi.
Başkan Biden’ın yeniden seçilmek için adaylığını açıklamasının ardından Fox News gibi Cumhuriyetçi eğilimli haber kuruluşları Başkan’a yönelik eleştirel yayınlarını artırdı. Biden’ın hafızasının durumu, oğlu Hunter’ın özel hayatınındetayları ve yaşı dolayısıyla göreve uygunluğu hakkında spekülasyonlar Cumhuriyetçi yayın organlarının gündemindeydi. Biden görevde olduğu süre boyunca bazı kayda değer başarılara imza atmış olsa da azalan onay oranları ve seçmenin şimdilik verdiği işaretler seçim kampanyasının güllük gülistan olmayacağını gösteriyor.