Kabil’deki Terör Saldırıları Biden’a Siyasi Maliyet Üretiyor
Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele geçirmesinin ardından son derece kaotik ve tehlikeli bir ortamda tahliye operasyonu sürerken, Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınlarında iki büyük patlama meydana geldi. Binlerce insanın tahliye için beklediği havalimanının dışında düzenlenen ve IŞİD Horasan grubunun üstlendiği iki bombalı saldırıda, 13 ABD askeri ve en az 90 sivil hayatını kaybetti. Başkan Biden, terör saldırısında Amerikan askerlerinin yaşamını yitirmesinin ardından Beyaz Saray’da bir basın toplantısı düzenleyerek ulusa sesleniş konuşması yaptı. Saldırının sorumlularını unutmayacaklarını ve affetmeyeceklerini söyleyen Biden saldırganlardan hesap sorma sözü verdi. Saldırının hemen öncesindeki birkaç gün içerisinde muhtemel terör saldırılarıyla ilgili yoğun ve güvenilir istihbarat akışı olduğu basına yansımıştı. Amerikan yönetimi kimsenin havaalanınına gelmeye çalışmaması yönünde ikazlar yapmış ancak buna rağmen saldırılara engel olunamadı.
Başkan Biden konuşmasında gün boyunca kurmaylarıyla temas halinde olduğunu vurgulayarak gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtti. 14 Ağustos’tan bu yana Afganistan’dan tahliye edilen kişi sayısının 100 bini aştığını kaydeden Biden, son haftalarda IŞİD’in Kabil Havalimanı’na saldıracağına ilişkin istihbarat aldıklarını belirterek bu nedenle Afganistan’daki misyonlarını 31 Ağustos’a kadar bitirmekte kararlı olduklarını söyledi. Saldırıları tahliyeleri engelleme girişimi olarak değerlendiren Biden, “Teröristlerin bizim misyonumuzu durdurmalarına izin vermeyeceğiz. Tahliyeleri sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Askeri yetkililere IŞİD’in kilit varlıklarına, liderlerine ve tesislerine saldırı planları hazırlamaları emri verdiğini açıklayan Biden kendi seçtikleri yer ve zamanda güçlü bir şekilde bu saldırıya yanıt vereceklerini belirtereksaldırganlardan hesap sorma sözü verdi.
Son saldırılar, ABD’nin ülkede bulunduğu süre boyunca en fazla Amerikan askerinin hayatını kaybettiği kara saldırısı oldu. Saldırının ABD çekilirken gerçekleşmiş olması ve Taliban’ın “güvenli geçişten sorumlu olduğu” bölgede düzenlenmesi nedeniyle Başkan Biden’a yoğun eleştiriler geliyor. Tahliye sürecinde havaalanı çevresinin güvenliğiyle ilgili Taliban’a güvenilmesinden dolayı eleştirilere maruz kalan Başkan Biden, basın mensuplarının bu yönde kendisine yönelttiği sorulara “Konu güven değil, karşılıklı çıkarlar” ifadesini kullandı. Biden, Taliban’a güvenmediklerini sadece onların kendi çıkarlarına göre hareket edeceklerini hesapladıklarını belirtti. Biden kendilerine Taliban ve IŞİD-H arasında bir bağ olduğuna dair bilgi gelmediğini söyledi. Afganistan’dan çıkış sürecinde yaşanan olumsuzluklara ilişkin sorumluluğu üstlenip üstlenmediği ile ilgili bir soruya cevap veren Biden, son dönemde yaşananlara ilişkin bütün sorumluluğun kendinde olduğunu ancak Taliban ile anlaşıp onlara çıkış tarihi verenin eski Başkan Donald Trump olduğunu söyledi. Biden sözlerini, “artık 20 yıllık savaşı bitirme zamanı” diyerek noktaladı.
Kabil saldırılarının ardından ABD Savunma Bakanlığı’nda da bir basın toplantısı düzenlendi. Pentagon sözcüsü John Kirby ve toplantıya video konferans yoluyla katılan ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Frank McKenzie, Afganistan’da Kabil havaalanı çevresindeki iki bombalı saldırıda 12 ABD askerinin öldüğünü, 15 ABD askerinin yaralandığını açıkladı. Ölü sayısı sonradan 13’e çıktı. General McKenzie, saldırının IŞİD üyesi olduğu düşünülen iki intihar bombacısı tarafından düzenlendiğini doğruladı. “Hala saldırıların nasıl düzenlendiğini araştırıyoruz” diyen McKenzie, ABD ordusunun Kabil’deki tahliye işlemlerine devam edeceğini söyledi. Afganistan’da yaklaşık 1000 Amerikalı kaldığını da kaydeden McKenzie, “görevimiz ABD vatandaşlarını, üçüncü ülke vatandaşlarını, Özel Göçmen Vizesi sahiplerini, ABD büyükelçiliği personelini ve risk altındaki Afganları tahliye etmektir” dedi. McKenzie, saldırıların devam etmesini beklediklerini söyleyerek bu tehditlerin “ani” olabileceği ve “roket saldırıları, araç saldırıları veya intihar saldırısı şeklinde gerçekleştirilebileceğini kaydetti. McKenzie, havaalanının güvenliği konusunda Taliban ile koordinasyon içinde olduklarını ve saldırıya rağmen ABD misyonunun devam ettiğini ve ABD’nin saldırıdan sorumlu kişilerin “peşine düşeceğini” söyledi.
General McKenzie Taliban’a güvenip güvenmediği veya grubun Kabil havaalanı saldırısının gerçekleşmesine izin verip vermediği ile ilgili bir soruya verdiği cevapta, “Taliban’ın saldırıya izin vermesini gerektirecek bir neden olmadığını, Taliban’a güvenmekten ziyade eylemlerini değerlendirdiğini, iki tarafın da 31 Ağustos’a kadar tahliyenin gerçekleşmesi gibi bir ortak amacı olduğunu bu nedenle de birlikte çalışmanın makul olduğunu” belirtti. Tahliye rakamlarıyla ilgili de bilgi veren McKenzie, 14 Ağustos’tan bu yana 104 bin sivili tahliye ettiklerini, bu kişilerin 66 binden fazlasını ABD’nin, binden fazlasını müttefiklerin ve ortakların tahliye ettiğini açıkladı. Frank McKenzie, pistte 5 bin kişinin daha uçakla bölgeden ayrılmak için beklediğini söyledi.
2020 Şubat ayından beri zayiat vermeyen Amerikan birliklerinin saldırılarda 13 kayıp vermesi Biden’ın başkanlığının en önemli dış politika krizinde karşılaştığı siyasi maliyeti ağırlaştırdı. Gani hükümetinin bu kadar hızlı yıkılıp Taliban’ın iktidara geleceğini hesaplamadıklarını kabul eden Beyaz Saray, kendi ülkesi için savaşmayanlar için daha fazla Afganistan’da kalmanın anlamsız olduğunu savunuyordu. Tahliye sürecindeki kaotik görüntülerin Amerika’nın prestijine verdiği zararın ötesinden Amerikan askerlerinin hayatını kaybetmesi sonucu bazı Cumhuriyetçi siyasetçilerin Biden’a istifa çağrısı yapmaya varacak dozda sert eleştiriler yöneltmesi dikkat çekiyor. Avrupalı müttefiklerin ve terör saldırılarının baskısına rağmen ülkeden çıkma kararından dönmeyeceğini söyleyen Biden’ın Afganistan’daki gelişmelerden daha fazla siyasi yara alması mümkün. Ancak Biden’ın Başkan Trump’ın yaptığı anlaşma doğrultusunda ülkeden çıkıyor olması, Cumhuriyetçilerin çıkış kararından ziyade tahliye sürecinde yaşananlara odaklanması sonucunu doğuruyor.