Sudan’dan Tahliyeler Devam Ediyor

Sudan’da patlak veren çatışmalar tırmanmaya devam ederken aralarında ABD’nin de bulunduğu yabancı ülkelerin elçilikleri ve vatandaşları büyüyen insani kriz nedeniyle ülkeyi terk etmeye başladı. 400’den fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 3.700 kişinin yaralandığı çatışmalar ülkenin demokratik yönetime geçmeye hazırlandığı bir dönemde patlak verdi. Sudan’ın askeri yönetimden uzaklaşıp demokrasiye doğru ilerlemesi bekleniyordu. Ancak geçen hafta, iki askeri grubun ülkenin kontrolünü ele geçirmek için çatışmaya başlamasıyla ülke şiddetli bir kaosa sürüklendi. Demokratik bir hükümete desteklerini açıkça ortaya koyan milyonlarca sivil ise arada kalmış durumda.
Sudan’daki durumla ilgili bir açıklama yayınlayan Başkan Biden, ülkedeki trajik şiddetin kısa süre içinde yüzlerce sivilin hayatına mal olduğuna dikkat çekerek çatışmaların bir an önce sonlandırılması çağrısında bulundu. “Savaşan taraflar derhal ve koşulsuz bir ateşkes uygulamalı, insani yardım erişimine izin vermeli ve Sudan halkının iradesine saygı göstermelidir” diyen Biden, Sudan’daki ABD Büyükelçiliği’nin faaliyetlerini geçici olarak askıya aldıklarını duyururken, “Sudan halkına bağlılığımız sonsuzdur” ifadelerini kullandı. Biden ayrıca ABD ordusunun ABD hükümet personelini başkent Hartum’dan çıkarmak üzere başarılı bir operasyon gerçekleştirdiğini kaydetti ve operasyona destek verdikleri için Cibuti, Etiyopya ve Suudi Arabistan yönetimlerine teşekkür etti.
Dışişleri Bakanı Blinken de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “tüm ABD personeli ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin” Sudan’dan güvenli bir şekilde tahliye edildiğini ve ABD’nin Sudan’daki Amerikalılara kendi güvenliklerini planlamalarında yardımcı olmaya devam edeceğini söyledi. Yetkililer, operasyonda tüm ABD hükümet personelinin tahliye edildiğini belirtti. ABD askeri yetkilileri, tahliyede 100’den fazla ABD özel harekât kuvvetinin görev aldığını ve savaşan gruplar tarafından ateş açılmadan Sudan’a girip çıktıklarını kaydetti. ABD ordusunun Seçkin Donanma ekibi SEAL Team Six ve Ordu’nun 3. Özel Kuvvetler Grubu’na bağlı unsurların da destek verdiği operasyonda 70 Amerikalı personel helikopterle Cibuti’deki bir askeri üsse taşındı. ABD’nin acil bir şekilde büyükelçilik personelini tahliye etmesi, diğer ülkelerin de aynı yönde hareket etmesine yol açtı.
Dışişleri Bakanlığı Sudan’daki ABD vatandaşlarının sayısına ilişkin bir rakam vermedi. Blinken düzenlediği basın toplantısında Amerikalıların ABD Dışişleri Bakanlığı’na kayıt yaptırmaları gerekmediği için Sudan’da kaç Amerikalı bulunduğuna dair kesin bir sayıya sahip olmadıklarını dile getirdi. Konsolosluk hizmetleri sağlamak üzere sahadaki Amerikan vatandaşlarıyla temas halinde olduklarını belirten Blinken, “Elbette bize kayıt yaptıran ve çok aktif bir temas ve iletişim içinde olduğumuz Amerikalıların sayısını biliyoruz. Bunlardan onlarcasının ayrılmak istediklerini ifade ettiklerini söyleyebilirim” şeklinde konuştu. Yetkililer Sudan’da yaklaşık 16,000 Amerikan vatandaşının bulunduğunu belirtiyor. Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Mark Warner, bunların çoğunun yardım görevlilerinden ve Sudanlı Amerikalılardan oluştuğunu söyledi.
Sudan’daki çatışmalar General Abdel Fattah Burhan ve General Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti) arasındaki güç mücadelesinden kaynaklanıyor. General Burhan ülkenin resmi ordusu olan Sudan ordusunu yönetirken, General Dagalo hükümette daha fazla güç elde etmeye çalışan paramiliter bir grup olan Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) başında bulunuyor. İki general askeri darbe gerçekleştirdikleri 2021 yılından bu yana iktidarı paylaşıyorlardı. Sudan’ın eski Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir de 1989 yılında darbe yaparak ülkenin iktidarını ele geçirmişti.
Sudan’da birbirini darbe girişimiyle suçlayan iki taraf da çatışmalarda henüz bir üstünlük sağlayabilmiş değil. Ordu hava gücüne sahip olmasına rağmen devam eden şehir çatışmalarında RSF’yi bastırmayı başaramadı. Çatışmaların durdurulması için yapılan uluslararası girişimler de şu ana kadar sonuç vermedi. Blinken pazartesi günü yaptığı açıklamada tarafların iki gün süren yoğun müzakerelerin ardından 24 Nisan itibarıyla 72 saatlik bir ateşkes üzerinde anlaştıklarını duyurmuştu ancak ABD ve Suudi Arabistan’ın arabuluculuğuyla ilan edilen ateşkese tam olarak riayet edilmedi.
Sudan ordusu ve RSF arasında 15 Nisan’da Hartum’da patlak veren çatışmalar, 2019 yılında devrilen Ömer El Beşir’den sonra ülkeyi demokratik sivil yönetime geçirmek için hazırlanan ve uluslararası arenada destek bulan planı da raydan çıkarmış oldu. Sudan’ın askeri liderleri ile önde gelen demokrasi yanlısı partiler arasında 5 Aralık 2022 tarihinde imzalanan Çerçeve Anlaşması, Ekim 2021’deki sert askeri darbenin yol açtığı hasarı tersine çevirme yolunda atılmış önemli bir adımdı. Çerçeve Anlaşması ile birlikte ordunun Sudan siyasetindeki her türlü resmi rolünü ortadan kaldırılacak, sivil bir devlet başkanı ve başbakan kabineyi seçecek ve Savunma ve Güvenlik Konseyi’ne başkanlık edecekti. Silahlı kuvvetlerin askeri olmayan ticari faaliyetlerde bulunması yasaklanacak ve güvenlik sektörü reformu birleşik, profesyonel ve partizan olmayan bir ulusal orduya yol açacaktı. İki yıllık bir geçiş döneminin sonunda seçimlerin yapılması bekleniyordu.