• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Trump İlk Yurt Dışı Ziyaretini Körfez Ülkelerine Yaptı

SETA Foundation Posted On May 16, 2025
0
258 Views


İkinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı ziyaretini körfez ülkelerine yapan Başkan Trump’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan dört günlük gezisinde ekonomik yatırımların yanı sıra diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi ve bölgesel dengelerin yeniden şekillendirilmesi gibi konular ön plana çıktı. Ziyaret, Gazze krizi, Suriye’de yaşanan değişim, İran nükleer programı ve Suudi Arabistan ile İsrail normalleşmesi gibi bölgesel güvenlik kaygılarının arttığı bir dönemde gerçekleşti. Trump’ın geziye İsrail’i dahil etmemesi dikkat çekici bulunurken bu durum ABD’nin bölgesel önceliklerinde stratejik bir kayma olarak değerlendiriliyor.

Trump’ın Ortadoğu turunun en dikkat çekici yönlerinden biri, Körfez ülkeleriyle varılan milyarlarca dolarlık anlaşmalar ve alınan devasa yatırım taahhütleri oldu. Trump’a, Elon Musk, Sam Altman ve Larry Fink gibi teknoloji ve finans dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı kalabalık bir iş adamları grubu eşlik etti. Musk, Starlink’in Suudi Arabistan’da denizcilik ve havacılık için onay aldığını duyururken, Nvidia ve AMD, Suudi yapay zekâ şirketi Humain’e 10 milyar dolarlık yarı iletken sağlayacaklarını açıkladı. Suudi Arabistan, enerji, savunma, uzay ve çevre alanlarında 142 milyar dolarlık savunma yatırımı dahil olmak üzere toplamda 1 trilyon dolara varan yatırım sözü verdi. Ancak, uzmanlar Suudi Arabistan’ın ekonomik gücünü aşan yatırım taahhütlerini uygulanabilirliği açısından şüpheli görüyor.

Trump’ın Körfez ziyareti, ekonomik kazanımların yanı sıra bu ülkelerle siyasi ve diplomatik ilişkileri güçlendirme açısından da stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Riyad’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi zirvesinin Körfez ülkelerini ABD liderliğindeki bölgesel bir eksende birleştirdiğine dikkat çekilirken Trump’ın Muhammed bin Selman’la yakın diyaloğunun da Suudi Arabistan’ı ABD’nin kilit müttefiki olarak konumlandırdığına vurgu yapılıyor. Katar’ın Gazze ateşkes görüşmelerindeki arabuluculuğu ve ABD’nin bölgedeki en büyük askeri üslerinden birine ev sahipliği yapması, diplomatik iş birliğini derinleştirmişti. BAE ise son dönemlerde bölgesel istikrar ve finansal etkisini ABD çıkarlarıyla uyumlu hale getirmiş durumda.

Ziyaretin en dikkat çekici diplomatik hamlelerinden biri de Suriye’ye yönelik ABD yaptırımlarının kaldırılması oldu. Trump, Suriye’nin yeni lideri Ahmed el-Şaraa ile görüşerek bu adımı “Suriye’ye büyüklük için bir şans verme” olarak tanımladı. Bu karar, İran’ın bölgedeki nüfuzunu dengeleme ve Suriye’nin yeniden inşasına Körfez ülkelerinin yatırım yapmasını teşvik etme stratejisiyle uyumlu görülüyor.  

Trump’ın tur kapsamında İsrail’i ziyaret etmemesi, ABD’nin bölgesel önceliklerinde ciddi bir değişimin işareti şeklinde yorumlanıyor. Trump’ın ilk dönemindeki yaklaşımının aksine yeni dönemde körfeze odaklanması bölge ülkeleriyle ittifakları güçlendirme çabası olarak görülüyor. İsrail’in ziyaretten dışlanması, Trump’ın İran nükleer görüşmelerinde ve Hamas’la rehine müzakerelerinde Başbakan Netanyahu’yu saf dışı bırakmasıyla beraber düşünüldüğünde, ABD-İsrail ilişkilerinde bir soğuma olduğu algısını güçlendiriyor. İsrail’in bölgede yalnızlaşmaya başladığı öne sürülürken Körfez ülkelerinin ABD destekli bir güç merkezi olarak yükseldiğine dikkat çekiliyor.  

Ziyaret aynı zamanda Trump’ın Körfez ülkelerini Çin etkisinden uzaklaştırma çabası olarak değerlendiriliyor. Körfez’in Çin’le olan ekonomik ilişkileri ile ABD’ye olan güvenlik bağımlılığı arasında hassas bir denge bulunuyor. Bölge ülkelerinin ekonomik ve diplomatik gücünü ABD çıkarlarına uyumlu hale getirmeyi amaçlayan ziyaret aynı zamanda, Çin’in yatırım ve ticaret odaklı bölgesel nüfuzuna karşı stratejik bir hamle olarak görülüyor. Körfez sermayesini ABD’ye çekmeye çalışan Trump, Çin’e bağımlılığı azaltma çağrısında bulundu. Ancak, uzmanlar pragmatik denge politikaları izleyen Körfez ülkelerinin ABD-Çin rekabetinde taraf seçmekten ziyade her iki güçle iş birliğini sürdüreceklerini öngörüyor. Suudi Arabistan’ın petrol gelirlerini çeşitlendirme ihtiyacı ve BAE’nin küresel finans merkezi olma hedefi gibi nedenler bu ülkelerin Çin’le ekonomik ilişkilerini sürdürmelerini zorunlu hale getiriyor.

Trump’ın hamleleri, ABD’nin masraflı askeri müdahalelerinden ziyade pragmatik diplomatik adımlara ağırlık veren bir dış politika anlayışını ortaya koyuyor. İran’a yönelik ilk dönemindeki “maksimum baskı” stratejisinden uzaklaşıp nükleer müzakerelere açık olduğunu göstermesi, Trump’ın bölgedeki gerginlikleri azaltma ve askeri çözümlerin sınırlarını kabul etme eğilimini gösteriyor. Yemen’de Husilerle sağlanan ateşkes ise, pahalı ve sonuç getirmeyen hava saldırılarının ardından stratejik zaferden çok onurlu bir çıkış olarak değerlendiriyor. Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırması da bölgesel istikrar ve İran’ın etkisini sınırlama amacı taşıyan Körfez ülkeleriyle uyumlu bir hamle olarak dikkat çekiyor. Bu gelişmeler, Trump’ın askeri müdahaleler yerine bölgesel aktörlerle iş birliğine ve ekonomik diplomasiye öncelik verme yönündeki tutumunu gösterse de politikalarının uzun vadede ne kadar etkili olacağı belirsizliğini koruyor.

Trump’ın Körfez turu, ABD’nin Ortadoğu politikasında ekonomik iş birliklerine ve pragmatik diplomasiye öncelik veren stratejik bir dönüşümün işaretlerini taşıyor. Milyarlarca dolarlık yatırım taahhütleri, Körfez ülkeleriyle güçlenen siyasi bağlar ve Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması gibi kritik adımlar, bölgesel güvenlik ve istikrar politikalarında önemli değişimleri beraberinde getiriyor. Ancak bu adımların İsrail ile ilişkilerde gerilim yaratması ve Körfez ülkelerinin ABD-Çin rekabetindeki denge politikaları nedeniyle uzun vadede etkinliklerinin sürdürülebilirliği konusundaki belirsizlikler devam ediyor. Trump’ın bölgeye yönelik askeri müdahalelerden uzaklaşıp ekonomik ve diplomatik araçlara yönelmesi, ABD dış politikasında yeni bir döneme işaret etmekle birlikte bölgesel dengeler üzerinde yaratacağı kalıcı etkiler ise henüz netlik kazanmış değil.

Post Views: 258



You may also like
New York Belediye Başkanı Seçimleri Kızışıyor
June 20, 2025
Washington’da Tartışmalı Askeri Geçit Töreni
June 20, 2025
Trump G7 Zirvesinden Erken Ayrıldı
June 20, 2025
  • Recent

    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025

  • Washington Gündemi

    • New York Belediye Başkanı Seçimleri Kızışıyor
      June 20, 2025
    • Washington’da Tartışmalı Askeri Geçit Töreni
      June 20, 2025
    • Trump G7 Zirvesinden Erken Ayrıldı
      June 20, 2025
    • ABD’den İran'a İki Hafta Süre
      June 20, 2025
    • Musk ile Trump Arasında Ateşkes
      June 13, 2025
    • California Ayaklandı
      June 13, 2025
    • ABD Çin’le Ticaret Anlaşmasına Vardı
      June 13, 2025
    • Trump: “İsrail’in Saldırılarına Müdahil Olmadık”
      June 13, 2025
    • Musk Trump’ı Ağır Eleştiriyor
      June 6, 2025
    • ABD ‘Altın Kubbe’ Hava Savunma Sistemi Kuruyor
      June 6, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search