• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Trump İran-İsrail Ateşkesini Duyurdu

SETA Foundation Posted On June 28, 2025
0


Başkan Donald Trump, İsrail’in saldırılarıyla başlayan ve 12 gün süren İsrail-İran savaşında ateşkese varıldığını duyurdu. İsrail ile İran arasında “tam ve eksiksiz ateşkes” sağlandığını açıklayan Trump, ateşkesin ihlal edilmemesini istedi ve savaşın bu şekilde sona ereceğini kaydetti. İsrail’in İran’a yönelik geniş çaplı hava saldırısıyla başlayan gerilim, İran’ın sert misillemeleri ve ardından ABD’nin doğrudan müdahalesiyle tehlikeli bir boyut kazanmıştı. ABD’nin 22 Haziran’da İran’daki üç nükleer tesisi B-2 hayalet bombardıman uçaklarıyla vurması, çatışmanın bölgesel bir krizden küresel bir güvenlik sorununa dönüşmesine neden oldu. İran’ın ABD üslerine yönelik karşılıkları ve artan uluslararası baskılar sonucunda 24 Haziran’da ilan edilen ateşkes, krizi şimdilik dondurmuş görünüyor. Ancak Trump yönetiminin bu süreçteki çelişkili ve öngörülemez tutumu, ateşkesin ne kadar sürdürülebilir olduğu sorusunu gündeme getiriyor.

İsrail’in “Yükselen Aslan” operasyonu, İran’ın nükleer kapasitesine ve askeri yapısına yönelik şimdiye kadarki en kapsamlı saldırı olarak kayıtlara geçti. Natanz, Fordo ve İsfahan’daki zenginleştirme tesisleri doğrudan hedef alınırken, İran Genelkurmay Başkanlığı da bombalandı. İranlı yetkililer, saldırılarda 224 kişinin öldüğünü, aralarında Devrim Muhafızları’nın üst düzey isimlerinin ve nükleer programın bazı kilit bilim insanlarının bulunduğunu açıkladı. İsrail’in saldırılarına aynı gün yanıt veren İran, Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs’e onlarca balistik füze fırlattı. “Gerçek Vaat” adı verilen operasyonda, İran ilk kez Demir Kubbe hava savunma sistemini delmeyi başardı.

İsrail-İran arasındaki ateşkesi sağlamak için yoğun diplomatik çaba sarf eden Trump’ın İsrail Başbakanı Netanyahu’yu ikna etmek için doğrudan müdahalede bulunduğu ve baskı kurduğu belirtiliyor. Netanyahu ile gergin bir telefon görüşmesi yapan Trump’ın İsrail’in Tahran’a yönelik ek saldırıları durdurmasını talep ederek sert bir üslup kullandığı ve “Bombalamayı durdurun” uyarısında bulunduğu kaydediliyor. Ayrıca, Trump’ın Katarlı yetkililerle iletişime geçtiği ve Katar’ın İran’la yaptığı görüşmelerin sonucunda İran’ın ateşkese razı olduğu ileri sürülürken Başkan Yardımcısı Vance ve Dışişleri Bakanı Rubio’nun da İran’la dolaylı görüşmeler yürüterek ateşkesi pekiştirdiği belirtildi.  

Trump yönetimi, çatışmanın ilk günlerinde İsrail’e verdiği açık desteğe rağmen doğrudan müdahaleden uzak durmaya çalıştı. Ancak İran’ın füze saldırılarının ardından, 22 Haziran’da ABD’nin üç kritik İran nükleer tesisini B-2 bombardıman uçaklarıyla vurmasıyla kriz yeni bir boyut kazandı. Pentagon, operasyonun “nükleer kapasiteyi imha etmeyi amaçladığını” bildirse de bazı istihbarat raporları tesislerin kısmen zarar gördüğünü, programın tamamen durdurulamadığını belirtiyor. Trump, bu saldırıyı “tarihi bir başarı” olarak nitelendirerek kamuoyunda güçlü bir lider imajı çizmeye çalıştı. Ancak operasyon Kongre’de tartışmalara yol açarken bazı Demokrat üyeler, Trump’ın Kongre onayı almadan savaş yetkisini kullanmasını sorguladı.

ABD’nin saldırılarından bir gün sonra İran, Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü ile Irak’taki birkaç ABD askeri tesisine balistik füze saldırısı düzenledi. İran medyası bu saldırılara “Fetih Müjdesi” adını verirken, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD saldırısının nükleer tesislere ciddi bir zarar vermediğini savundu. ABD üslerine düzenledikleri saldırı ile ilgili de konuşan Hamaney “ABD’ye ağır bir tokat attık” ifadelerini kullandı. Pentagon ise saldırılarda ölü ya da yaralı olmadığını duyurdu. Her ne kadar operasyon askerî açıdan sınırlı etkide olsa da İran’ın doğrudan ABD üslerini hedef alması bölgedeki Amerikan varlığının kırılgan olduğunu gösterdi. Trump’ın bu saldırıya yanıt vermemesi, kendi seçmen tabanında eleştiriler doğururken, bazı Cumhuriyetçi senatörler Başkan’ın “zayıf kaldığını” dile getirdi.

ABD hava saldırılarının ardından sert bir açıklama yapan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail ve ABD’nin saldırılarını “savaş suçu” ve BM Şartı’na aykırı bir “egemenlik ihlali” olarak kınadı. Arakçi, İran’ın Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü ve Irak’taki ABD üslerine yönelik misilleme operasyonunun meşru müdafaa olduğunu savundu. İran’ın saldırıları durdurabileceğini belirten Arakçi, bunun için İsrail’in İran’a yönelik tüm askeri eylemlerine son vermesi gerektiğini kaydetti. 

Ateşkes ilanında artan uluslararası baskılar ve küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalar da etkili oldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin acil toplantısı, Türkiye, Çin ve Avrupa Birliği’nin diplomatik çözüm çağrıları, tarafları müzakere masasına zorladı. İran’ın Hürmüz Boğazı’nın kapatma ve petrol ihracatına yönelik tehditleri ile saldırılar sonrası Brent petrol fiyatlarının varil başına 90 doları aşması, piyasalarda ciddi dalgalanmalara yol açtı. Bu ekonomik istikrarsızlık, özellikle enerji ithalatçısı ülkelerin ateşkesi desteklemesine neden oldu.

Trump yönetiminin bu süreçteki tutumu hem iç hem dış politikada çelişkilerle doluydu. İsrail’e verdiği destekle müttefikine olan sadakatini sergilerken, aynı zamanda ABD’yi doğrudan savaşa sokmadan baskı kurma stratejisi izlemeye çalıştı. Ancak sosyal medyada yaptığı “Hamaney’in nerede olduğunu biliyoruz ama şimdilik dokunmuyoruz” gibi açıklamalar, diplomatik kanalların etkisini azaltmakla eleştirildi. GBU-57 “sığınak delici” bombaların kullanımı ise Pentagon’un sınırlı ama etkili güç gösterisine yöneldiğini ortaya koydu.

İsrail’in başlattığı, ABD’nin genişlettiği ve İran’ın doğrudan yanıt verdiği bu 12 günlük çatışma süreci, bölgeyi kaosa sürüklemenin eşiğinden döndürdü. Ancak nükleer sorunun çözülmemesi, tarafların söylemlerindeki sertlik ve ateşkesin koşulsuz olmaması, bu krizin henüz kapanmadığını gösteriyor. Trump’ın tutarsız söylemleri, provokatif mesajları ve iç politikadaki baskılar altında şekillenen dış politikası, ABD’nin uzun vadeli bir Ortadoğu vizyonu olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor.

Post Views: 0



You may also like
New York Belediye Başkanı Seçimleri Kızışıyor
June 20, 2025
Washington’da Tartışmalı Askeri Geçit Töreni
June 20, 2025
Trump G7 Zirvesinden Erken Ayrıldı
June 20, 2025
  • Recent

    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025

  • Washington Gündemi

    • Trump İran-İsrail Ateşkesini Duyurdu
      June 28, 2025
    • New York Belediye Başkanı Seçimleri Kızışıyor
      June 20, 2025
    • Washington’da Tartışmalı Askeri Geçit Töreni
      June 20, 2025
    • Trump G7 Zirvesinden Erken Ayrıldı
      June 20, 2025
    • ABD’den İran'a İki Hafta Süre
      June 20, 2025
    • Musk ile Trump Arasında Ateşkes
      June 13, 2025
    • California Ayaklandı
      June 13, 2025
    • ABD Çin’le Ticaret Anlaşmasına Vardı
      June 13, 2025
    • Trump: “İsrail’in Saldırılarına Müdahil Olmadık”
      June 13, 2025
    • Musk Trump’ı Ağır Eleştiriyor
      June 6, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search