• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

Witkoff ve Kushner, Moskova’da Putin’le Görüştü

SETA Foundation Posted On December 6, 2025
0


Rusya-Ukrayna savaşında yaklaşık dört yıl geride kalırken savaşı bir an önce sonlandırmak isteyen Başkan Trump diplomatik girişimleri hızlandırmaya başladı.  Rusya ile müzakereleri yürütmesi için özel temsilcisi Steve Witkoff ile damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’i görevlendiren Trump, görüşmelerin olumlu geçtiğini belirterek süreçten memnun olduğunu dile getirdi. Geçen Ekim ayında Miami’de Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı Kirill Dmitriev ile görüşen Witkoff ve Kushner son olarak Moskova’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü. Trump yönetiminden gelen iyimser açıklamalara rağmen Kremlin’de yapılan görüşmede somut bir netice alınabilmiş değil.

Witkoff ve Kushner’in Kremlin’de Putin ile gerçekleştirdiği yaklaşık beş saatlik görüşme, Washington’ın revize edilmiş barış taslağını doğrudan Rus liderine sunmayı amaçlıyordu. 19 maddeye indirilen plan, doğu Ukrayna’nın statüsü, Rusya’nın kontrolündeki bölgelerde özel güvenlik düzenlemeleri, Ukrayna ordusunun asker sayısına ve ağır silah kapasitesine sınırlama, ülkenin uzun vadeli askeri tarafsızlığı ile NATO üyeliğinin kapatılması ve ateşkesin mevcut cephe hatları temelinde ilan edilmesi gibi hassas başlıklar içeriyordu. Ayrıca yaptırımların kademeli olarak kaldırılması, “ABD-Rusya ortak yatırım mekanizması” ile Rusya’nın Avrupa’da dondurulmuş yaklaşık 300 milyar dolarlık devlet varlığının geleceği gibi konular masaya yatırıldı.

Putin, ABD’nin bazı önerilerinin ilk kez bu kadar ayrıntılı ele alındığını söyleyerek diplomatik bir nezaket gösterse de görüşmenin ilerleyen bölümünde temel güvenlik ve toprak taleplerinden geri adım atmaya niyetli olmadığı netleşti. Kremlin Sözcüsü Peskov’un “bazı unsurlar kabul edildi, bazıları kabul edilemez bulundu” ifadesi, özellikle Donbas’ın statüsü, Kırım, Ukrayna ordusuna getirilecek sınırlamalar ve yaptırımların kaldırılma sırası gibi başlıklarda ciddi görüş ayrılıkları olduğunu gösteriyor. ABD heyetinin sözünü ettiği mutabakatın ise daha çok teknik detaylarla sınırlı kaldığı anlaşılıyor. Trump’ın görüşmeyi “makul derecede iyi” diye tanımlaması da süreci tamamen başarısız göstermemeye yönelik bir söylem olarak yorumlanıyor.

Moskova’daki görüşmenin teknik ayrıntılar dışında kayda değer bir ilerleme sağlayamaması barış sürecinin hâlâ “uzmanlar düzeyinde” sürdüğünü ve siyasi karar aşamasından uzak olduğunu gösteriyor. Yapılan açıklamalar Rusya’nın ancak kendi koşullarının kabul edildiği takdirde anlaşmaya yaklaşacağını ortaya koyarken, Putin’in “Avrupalılar süreci batırıyor” çıkışı, Moskova’nın ABD ile Avrupa’yı birbirinden ayırarak müzakere yürütme stratejisini yansıtıyor. ABD’nin görüşme sonrası Kiev heyetiyle Miami’de temasları sürdürme kararı, Washington’ın süreci hem Rusya hem Ukrayna cephesinde aynı anda ilerletmeye çalıştığını gösterse de Ukrayna’daki yolsuzluk skandalı, cephedeki kayıplar ve Batı desteğine dair belirsizlikler Kiev’in pazarlık gücünü ciddi biçimde zayıflatıyor.

Moskova’daki görüşmenin sonuçsuz kalmasının nedenlerinden biri olarak Rusya’nın sahada avantajlı bir konuma gelmesi ve bunu müzakerelerde koz olarak kullanmak istemesi gösteriliyor. Donbas cephesinde son haftalarda elde edilen ilerlemelerin ardından Kremlin, cephedeki durumun Rusya lehine olduğu bir aşamada statükoyu donduran bir ateşkesi kabul etmek istemiyor. Ateşkesin Ukrayna’ya yeniden silahlanma ve Batı’dan alacağı desteği artırma fırsatı vereceğini düşünen Moskova yönetimi, Avrupa güvenlik düzenini Rusya’nın istediği şekilde yeniden tanımlayan stratejik bir anlaşma olmadan çatışmaları durdurmayı düşünmüyor. Bu nedenle süreci mümkün olduğunca ABD ile ikili formatta tutmaya çalışan Moskova, Avrupalıları masanın dışına itmeye ve Washington’ı NATO müttefiklerinden ayrıştırmaya çalışıyor.

ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarına ilişkin planı, Trump yönetiminin barış sürecini hızlandırmak için ekonomik teşvikleri merkeze alan yaklaşımının en tartışmalı unsuru olarak öne çıkıyor. Washington, Avrupa’da bloke edilmiş yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus rezervini, bir tür “barış bonusu” işlevi görecek şekilde aşamalı olarak Moskova’ya iade etmeyi teklif ediyor; bunun karşılığında Rusya’nın ateşkesi kabul etmesi ve Ukrayna’nın yeniden inşasında Amerikan şirketlerine geniş erişim sağlaması hedefleniyor. Ayrıca bu varlıkların bir bölümünün ABD–Rusya ortak yatırım fonlarına aktarılması ve projelerden Amerikan tarafının pay alması da planlanıyor.

Eleştirmenlere göre bu yaklaşım, yaptırımların caydırıcı niteliğini aşındırarak Rusya’ya adeta bir ödül veriyor ve Batı’nın Ukrayna’ya verdiği stratejik desteği zayıflatma riski taşıyor. Buna rağmen “Önce Amerika” yaklaşımıyla hareket eden Trump yönetimi, ekonomik kaldıraçların siyasi baskıdan daha etkili olabileceğini, varlık iadesinin ise Moskova’yı anlaşmaya zorlayabilecek tek gerçek teşvik olduğunu savunuyor. Bu nedenle plan hem barışın mali mimarisini hem de transatlantik ittifakın bütünlüğünü test eden kritik bir unsur hâline gelmiş durumda.

Avrupa Birliği ise dondurulmuş Rus varlıkları konusunda Washington’dan ayrışarak “iade değil, Ukrayna yararına kullanım” çizgisini benimsiyor. Brüksel, yaklaşık 300 milyar dolarlık rezervin Rusya’ya geri verilmesini reddedip bu varlıkları teminat göstererek 90-100 milyar euroluk uzun vadeli, düşük faizli bir Ukrayna kredisi oluşturmayı ve yıllık 3-5 milyar euroluk faiz gelirini Kiev’in bütçesi ile yeniden inşasına yönlendirmeyi hedefliyor. AB, hukuki riskleri “uluslararası hukuka uygun ve riski paylaşılmış” bir çerçeveyle yönetmeye çalışırken, bu yaklaşım ABD’nin iade ve ortak yatırım fonu fikriyle çeliştiği için transatlantik hattında belirgin bir gerilim alanı yaratıyor.

Trump yönetiminin hızlandırdığı barış diplomasisi, sahadaki güç dengeleri ve Batı içindeki çıkar çatışmaları nedeniyle kısa vadede kesin bir anlaşma üretmekten uzak görünüyor. Moskova, cephedeki kazanımları ve Avrupa güvenlik düzenini kendi lehine yeniden tasarlama hedefi nedeniyle taviz vermeye yanaşmazken, Washington ekonomik teşviklerle Rusya’yı masaya çekmeye çalışıyor. Buna karşılık AB’nin “iade yok” çizgisi, ABD’nin varlık iadesi ve ortak yatırım fikriyle çatışarak transatlantik uyumu daha da zorluyor. Yaşanan ayrışma, Kremlin’in Batı’yı bölme stratejisine de alan açıyor. Kiev ise hem yolsuzluk krizinin yarattığı siyasi kırılganlık hem de cephedeki baskı altında manevra alanını daraltıyor. Her ne kadar diplomatik girişimler yoğunlaşsa da mevcut şartlar altında kalıcı bir barışın sağlanması pek mümkün görünmüyor.

Post Views: 0



You may also like
Başkentte Ulusal Muhafızlara Saldırı 
November 28, 2025
Demokrat Senatöre İsyana Teşvik Suçlaması 
November 28, 2025
Gazze’de İkinci Aşama Sancısı
November 28, 2025
  • Recent

    • 0xa8a4fc76
      December 5, 2025
    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025

  • Washington Gündemi

    • Witkoff ve Kushner, Moskova’da Putin’le Görüştü
      December 6, 2025
    • Başkentte Ulusal Muhafızlara Saldırı 
      November 28, 2025
    • Demokrat Senatöre İsyana Teşvik Suçlaması 
      November 28, 2025
    • Gazze’de İkinci Aşama Sancısı
      November 28, 2025
    • Ukrayna Barış Planı Revize Ediliyor
      November 28, 2025
    • Nvidia Büyümeye Devam Ediyor 
      November 21, 2025
    • Epstein Dosyası Kamuoyuna Açılıyor 
      November 21, 2025
    • Trump Yönetiminden Ukrayna İçin Yeni Barış Planı  
      November 21, 2025
    • Trump Muhammed bin Selman’ı Beyaz Saray’da Ağırladı
      November 21, 2025
    • Demokratlar Pes Etti: Federal Kapanma Sona Erdi
      November 14, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search