• Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact
  • info@setadc.org
    202-223-9885
    1025 Connecticut Ave NW
    Suite 410
    Washington, DC 20036
  • Publications
    • Books
    • Opinions
    • Analyses
    • Reports
  • Events
  • About
    • SETA DC
    • People
  • US-Türkiye Relations
  • Washington Gündemi
  • Contact

ABD’den Ukrayna’ya İstihbarat Desteği

SETA Foundation Posted On October 3, 2025
0
4 Views


Washington, Ukrayna’ya Rusya’nın enerji altyapısını hedef alan uzun menzilli füze saldırıları için istihbarat sağlayacağını ve Tomahawk füzeleri tedarikinin de değerlendirildiği duyurdu. Başkan Trump, istihbarat kurumlarının ve Pentagon’un bu saldırılarda Kiev’e yardımcı olmasına onay verdi. Kiev ile genişletilen istihbarat paylaşımı, Trump’ın barış görüşmelerini ilerletme çabalarının çıkmaza girmesinin ardından Ukrayna’ya desteğini derinleştirdiğinin en son göstergesi oldu. Moskova’nın savaş ekonomisini hedef alan bu hamlenin yalnızca sahadaki askeri dengeyi değil, aynı zamanda ABD dış politikasının yönünü de yeniden şekillendirebileceğine dikkat çekiliyor.

ABD’li yetkililer, paylaşılan istihbaratın Ukrayna’nın Rusya’daki rafineriler, boru hatları, enerji santralleri ve diğer stratejik altyapı hedeflerini vurmasını mümkün kılacağını belirtirken bu desteğin yalnızca Kiev’in saldırı kapasitesini artırmakla kalmayıp, NATO müttefiklerini de benzer iş birliklerini genişletmeye teşvik etmeyi amaçladığına vurgu yapıyor. ABD’nin sağlayacağı istihbarat, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri, elektronik takip verileri, sinyal istihbaratı ve hareketli hedeflere ilişkin analizleri kapsıyor. Bu paylaşımla Ukrayna’nın uzun menzilli füze ve İHA saldırılarında isabet oranını artırarak, Moskova’nın savaş ekonomisinin bel kemiği olan enerji altyapısını zayıflatmada kritik rol oynayabileceği belirtiliyor. Ayrıca, bu istihbarat desteği sayesinde Kiev’in saldırılarını daha planlı ve koordine şekilde gerçekleştirebileceği ve sınırlı mühimmat ve kaynaklarını en etkili biçimde kullanma imkânına kavuşacağı ileri sürülüyor.

Başkan Trump son günlerde Rusya’ya karşı söylemini sertleştirerek, Ukrayna’nın işgal altındaki tüm topraklarını geri alabileceğini dile getirmeye başladı. Bu değişim, ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri desteğin niteliğinde de değişiklikleri beraberinde getiriyor. İstihbarat paylaşımı, Trump’ın başlangıçta ekonomi merkezli diplomasi yaklaşımından uzaklaşıp, doğrudan Moskova’nın gelir kaynaklarını hedef alan askeri baskıya yöneldiğini ortaya koyarken Beyaz Saray’ın Tomahawk veya Barracuda gibi uzun menzilli füzeleri Ukrayna’ya gönderme ihtimalini değerlendirmesi de bu dönüşümün en güçlü göstergesi olarak kabul ediliyor.

Geçen hafta BM Genel Kurulu için New York’ta bulunan Trump, Ukrayna savaşı konusunda Washington’ın yaklaşımında dikkat çekici bir değişime işaret eden açıklamalarda bulunmuştu. Zelenski ile görüşmesinin ardından yaptığı paylaşımda, ilk kez Kiev’in kaybettiği tüm toprakları geri alabileceğini dile getiren Trump, Rusya’yı “kâğıttan kaplan” olarak nitelendirmiş ve NATO hava sahasını ihlal eden Rus uçaklarının vurulabileceğini söylemişti. Göreve geldiğinden bu yana Putin’e yakın duran ve Moskova’ya yönelik sert baskılardan kaçınan Trump’ın bu çıkışı, ılımlı çizgisinden keskin bir kopuşun ilk sinyali olarak değerlendirilmişti.  

Trump yönetimi Rusya’nın savaş ekonomisinin temelini oluşturan petrol ve gaz gelirlerine odaklanmış durumda. Ukrayna’nın son dönemdeki dron saldırıları, 38 rafineriden 21’ini devre dışı bırakarak Moskova’nın ihracat kapasitesini sınırladı. ABD’nin sağlayacağı yeni istihbaratla bu saldırıların çok daha etkili olabileceği belirtiliyor. Özellikle rafineriler, boru hatları ve enerji santrallerine yönelik hassas koordinatlar, Kremlin’in iç piyasasında benzin kıtlığına ve fiyat artışlarına yol açabilir. Enerji altyapısına yönelik baskılar Putin’in iç kamuoyundaki desteğini aşındırma potansiyeline sahip. Bu açıdan ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı destek yalnızca askeri değil, aynı zamanda ekonomik bir “şok dalgası” yaratmayı hedefliyor. NATO müttefiklerinin de benzer istihbarat paylaşımına çağrılması, kolektif bir baskı stratejisinin parçası olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla enerji altyapısının hedef alınması, savaşın finansal boyutunda yeni bir cephe açıyor.

Gelişmeleri yakından takip eden Moskova yönetimi ise ABD’nin Ukrayna’ya uzun menzilli silah desteği ihtimalini sert biçimde eleştirdi. Başkan Putin Tomahawk füzelerinin kullanılmasının “gerilimin tırmanmasına” neden olacağı uyarısında bulunurken Kremlin sözcüsü Peskov, “NATO altyapısının Ukrayna’ya entegre edilmekte” olduğuna dikkat çekti. Kremlin’in açıklamalarında, Amerikan silahlarının Ukrayna’nın eline geçmesi halinde bunların kullanımının yalnızca Kiev’in inisiyatifine bırakılmayacağı, dolaylı biçimde Washington’ın da bu sürece dahil olacağı ima edildi. Rusya’nın bu çıkışı, yalnızca diplomatik bir uyarı değil; aynı zamanda askeri caydırıcılık unsurlarını da devreye sokmayı amaçlayan bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Özellikle hipersonik füze kapasitesine atıfta bulunulması ve nükleer doktrin revizyonuna yönelik ima edilen mesajlar, NATO ile doğrudan karşı karşıya gelme ihtimalini gündeme getirirken, Moskova’nın Batı’ya verdiği mesajın özünde “savaşın sınırlarının genişleyebileceği” uyarısı öne çıkıyor.

ABD’nin Rusya’ya karşı daha sert bir politika izlemeye başlamasının nedenleri arasında Washington’ın küresel enerji sektöründeki payını artırma hedefinin de bulunduğu belirtiliyor. Trump yönetimi, bir yandan Moskova’nın savaş ekonomisinin en büyük dayanağı olan petrol ve gaz gelirlerini zayıflatmaya çalışırken, diğer yandan Avrupa ve Asya’daki enerji boşluğunu kendi ihracatıyla doldurmayı planlıyor. Bu nedenle Rusya’ya yönelik yaptırımlar, yalnızca siyasi baskı aracı değil, Amerikan enerji şirketleri için yeni pazarların açılması anlamına da geliyor. Trump yönetiminin Avrupalı müttefikleri Rus enerjisinden vazgeçmeye zorlaması, ABD’nin LNG ve petrol ihracatını öne çıkarma çabasının parçası. Böylece güvenlik politikası ile enerji stratejisi iç içe geçiyor: Moskova’nın gelir kaynaklarını vurmak, Washington’a hem jeopolitik üstünlük sağlıyor hem de küresel enerji piyasasında daha güçlü bir konum kazandırıyor.

ABD’nin Ukrayna’ya istihbarat desteği ve olası Tomahawk sevkiyatı, savaşın seyrini yalnızca cephe hattında değil, aynı zamanda küresel enerji dengelerinde de değiştirme potansiyeli taşıyor. Washington’ın Moskova’nın gelir kaynaklarını hedef alması, Ukrayna’ya somut askeri avantaj sağlarken, Amerikan enerji ihracatını da öne çıkaran stratejik bir yönelim içeriyor. Ancak bu hamlelerin Rusya tarafından “yeni bir tırmanma aşaması” olarak görülmesi, nükleer doktrin tartışmalarını ve NATO ile doğrudan karşı karşıya gelme riskini gündeme getiriyor. ABD’nin son hamlesi, Kiev’e güçlü bir destek verirken, aynı zamanda küresel ölçekte yeni bir kriz ihtimalini de beraberinde getiriyor.

Post Views: 4



You may also like
Trump Generallerle Buluştu
October 3, 2025
Federal Hükümet Kapandı
October 3, 2025
Trump “Gazze Barış Planını” Açıkladı
October 3, 2025
  • Recent

    • The End of the American Century? Interdependence, Soft...
      June 9, 2025
    • Trump-Netanyahu Relationship Takes a Turn for the Worse
      May 30, 2025
    • Why Is Trump Bypassing Israel?
      May 30, 2025
    • Israel’s plan to involve the United States in the occupation...
      May 30, 2025
    • Private Roundtable With Turkish Deputy FM Nuh Yılmaz
      May 20, 2025
    • “Beyond Alliance: Rethinking US-Türkiye Relations...
      May 20, 2025
    • Trump's first 100 days...
      May 5, 2025
    • Will the rare earth elements deal bring peace?
      May 5, 2025
    • Is the U.S. withdrawing from Syria?
      April 25, 2025
    • The two-state solution debate and Türkiye’s strategic...
      April 16, 2025

  • Washington Gündemi

    • Trump Generallerle Buluştu
      October 3, 2025
    • Federal Hükümet Kapandı
      October 3, 2025
    • ABD’den Ukrayna’ya İstihbarat Desteği
      October 3, 2025
    • Trump “Gazze Barış Planını” Açıkladı
      October 3, 2025
    • Teknoloji Sektörüne H-1B Darbesi
      September 26, 2025
    • Amerika’nın Sağlık Politikasında Tartışmalı...
      September 26, 2025
    • Trump, Erdoğan’ı Beyaz Saray’da Ağırladı
      September 26, 2025
    • ABD Başkanı Trump: ‘Ukrayna Kaybettiği Toprakları...
      September 26, 2025
    • Fed Faizleri Düşürdü
      September 20, 2025
    • Nvidia’dan Intel’e 5 Milyar Dolarlık Yatırım
      September 20, 2025



Stay Updated


© Copyright 2018-2022 SETA Foundation at Washington DC
Press enter/return to begin your search